"Çok güzel görünüyorsunuz."
Gözlerimi aynadaki yansımamdan çekemiyorum. Devrim beni gelinlikli görecekti. Evlenmemiz için gerekli işlemleri halletmiştik ve şimdi nikahımız var. Evleniyoruz.
"Teşekkür ederim." dedim heyecandan titreyen sesimle. Gelin odasında bana yardımcı olmuştu, Zerrin Hanım. Göz makyajım da dahil olmak üzere makyajımla ilgilendi. Gerçek saç rengime uygun peruk taktım. Ben çok heyecanlıyım.
"Mutluluklar dilerim size. Hazırsanız ben Damat Beyi çağırayım. Sizi bu güzellikte görmeye hakkı var."
Zerrin Hanım, gülümseyerek bana bakıyordu. Yutkundum. Başımı yavaşça sallayıp gülümsedim. Güler yüzüyle odadan çıktı.
Gözlerimi boy aynasına çevirdim. Derin nefes alıp verdim üç defa. Her şey çok güzel olacak. Evleneceğiz biz. Hep yanımda olacak. Ona sarılıp uyuyacağım. Yanımdan gitmek zorunda kalmayacak.
"Serra..."
Duyduğum sesle gözlerimi araladım. Başımı çevirdiğimde birkaç adım uzağımdaydı. Hareket etmiyordu. Gözlerini kırpmadan bana bakıyor oluşu daha çok heyecanlandırıyordu beni. Gözlerimi gözlerinden çektim. Siyah takım elbisenin içinde çok hoş duruyordu. Saçlarının dağınık duruşu yüzümü gülümsetirken gözlerimi gözlerine çevirdim. Çok güzel gülümsüyordu bana. İçime kısa nefes çekip yanına yaklaştım.
"Devrim..."
Ellerim omuzlarına tutunurken kollarını nahifçe belime sardı. Gözlerimi ondan ayıramıyorum. Gülümseyişi, bakışları kalp atışlarımı hızlandırıyordu. Alnıma yaklaşıp öptü. Benden ayrılmıyordu. Gözlerim doluyordu. Yavaşça benden ayrıldı. Gözlerimi araladım. Kızarmış gözleriyle bana bakıyordu. Kollarımı boynuna sardım. Gözlerime bakıyordu. Senden başka kimsem yok benim. Birbirimizden başka kimsemiz yok bizim.
"Gidelim mi?" dedim gülümseyerek. Başını çevirip güldü. Kollarımı ondan ayırdığımda belimdeki kollarını gevşetti. Gülümsüyordum. Kolunu uzattı. Koluna girdim heyecanla. Odadan çıktık.
...
"Evet!"
İmzalarımızı attıktan sonra nikah şahitlerimiz evli çift, Hayat Hanım ile Muhafız Bey imzalarını attı. Nikah işlemlerinde Devrim, Muhafız Bey ile karşılaşmış ve durumumuzu anlattığında benzer hikâyelerimizin olduğunu fark etmişler. Onların da ailesi yokmuş ve bizim gibi birlikte tutunmuşlar hayata. Nikah şahitlerimiz oldular. Çok mutluyum.
"Gelini öpebilirsiniz."
Ayağa kalktık. Çok güzel bakıyordu bana. Yüzümü avuçladı. Alnıma yaklaşıp öptüğünde yanaklarımdan süzülen yaşlarla yutkundum. Benden yavaşça ayrıldı. Gözlerime bakıyordu. Yanaklarından süzülen yaşlarla yutkundum. Gülümsüyordu.
...
"Evimize geldik."
Kıkırdadım. Beni kendine çekip sımsıkı sarıldı. Gülüyordu. Gözlerimi gözlerinden çekip elimi saçına getirdim.
"Yaramazlık peşindeyiz."
Gözlerimi gözlerine çevirdim. Sırıtıyordu. Saçını karıştırıp güldüm. Gözlerini kısmış hâlde bana bakıyordu. Yanağına uzanıp öptüm. Dudaklarında beliren gülümseme ile gülümsedim.
"Seninle uyumak istiyorum, kocacığım." dedim gülerek. Gülerek başını çevirdi. Gözlerime bakmıyordu. Yanan yanaklarıma başımı omzuna yasladım. Başımdan öpüp kollarını sıklaştırdı. Gülümsüyorum.
"Şükür namazı kılalım, karıcığım."
Başımı kaldırdım. Çok güzel bakıyordu bana. Başımı sallayıp gülümsedim.
"Kılalım."
Gülümsüyordu.
"Artık kendimize ait evimizdeyiz. Ben hiçbir yere gitmiyorum. Birlikte uyuyacağız. Birbirimizden haberimiz olacak. Yanında olacağım."
İçimdeki heyecanla kıkırdadım. Güldü. Devrim...
...
"Çok mutluyum, Devrim. Yanımdasın."
Başımı göğsüne yasladığımda bana dönüp kolunu bana sardı. Başım kolunun üzerine gelirken kalp atışları kulaklarımdan gitmiyordu. Çok hızlı atıyordu. Yutkundum.
"Ben de çok mutluyum."
Gözlerime bakıyordu. Gülümsüyorum. Yanağıma uzanıp tüy hafifliğinde öptü. Heyecanını derinden hissediyordum. Bana bakarken sakınıyordu. Kollarının arasında bir bebek gibi tuttuyordu beni. Gülümsüyordu ama. Yanımda sakin gözükmek istediğini anlıyordum. Benim sakin kalmam için kendince bu yönteme başvuruyordu. Hızlı atan kalp atışlarını bana duyurmamak için beni koluna yatırması bunu açık ediyordu. Gerilmemden korkuyordu. Yanında kendimi güvende hissetmemi istiyordu. Ben ona güveniyorum.
"Beni çok seviyorsun." dedi gülerek. Kıkırdadım. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.
"Evet, çok seviyorum. Sen?"
Yüz yüze bakıyorduk. Burnuma öpücük bıraktı. Gülümsüyorduk.
"Çok..."
Yerimde kıpırdanıp yanağından öptüm uzunca. Güldü. Ondan ayrıldığımda gözleriyle karşılaştım. Gülümsüyordu.
"Yarın kahvaltıyı kim hazırlayacak?" dedi sırıtarak. Kıkırdadım.
"Bilmiyorum ki. Sen hazırlayabilirsin." deyip umursamazca koluna yattım. Kahkaha attı. Sırıtıyorum. Yerinden doğrulup bana bakmaya başladı. Gözlerimi ondan çekemiyorum.
"Tamam, ben hazırlarım. Seni de kaldırırım." dedi gülerek. İrkildim. Elimi yanağıma getirip okşadı. "Olur mu?"
Beklentiyle bana bakıyordu.
"Ne?"
Ne dediğine odaklanmadığım için ne cevap vereceğimi şaşırdım. Güldü.
"Çok güzel gülüyorsun."
Gözlerini gözlerime çevirdi. Aklıma gelenle gözlerimi sıkıca kapatıp açtım.
"Kahvaltı... Ben hazırlarım. Hayalim-"
Beni göğsüne çekip sarıldı. Hissettiğim huzurla gözlerimi kapatıp kolumu ona sardım. Devrim, yanımda...
![](https://img.wattpad.com/cover/316575424-288-k26240.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki|Yarı Texting
SpiritualSiz/ Hayat çok kısa değil mi? Siz/ Ölümü bekliyorum mesela ben Siz/ Beni sevmeni beklerken Siz/ Sana kavuşmak için gün sayarken Siz/ Aslında kalan ömrüm için gün sayıyormuşum Siz/ Kimisi 'hayat ne acımasız' diye düşünür Siz/ İnsan insana acımıyor iş...