"Özür dilerim"

598 58 67
                                    

'Partner✨'

"Dişlerini göstermemişsin gülümserken."

Beni görmüyorken gülümsedim. Başını başıma yaslayıp yorumlara girdi. Yavaşça yorumlarda ilerlediğinde samimi yorumları beğenmek için durduruyordum onu. Sanki arkadaşları gibi görüyorlardı bizi. Mutlu oluyorum.

"Hızlı gidiyorsun, Devrim. Yetişemiyorum."

"Güzelim, emoji atmışlar. Okunacak bir şey yok."

Telefonu elinden aldım.

"Gözlerinden kalp fışkıran emoji atmış. Bak okudum emojiyi."

Güldü. Gözlerimi devirdim.

"Kadınların aklına hayranım. Samimi söylüyorum. Ama güzelim, emojiyi gördüğünde gülümsüyorsun ve bu da okuduğunu gösterir."

Akıllı olduğunu inkar edemem.

"Haklısın. Egolu olmayı seviyorum, olamaz mı?"

"Öyle olmadığını ikimiz de biliyoruz."

Sustum. Tatlı bir yorumu beğenmek için uzandığımda elim yanlış yoruma çarptı. Beğendiğim yoruma baktığımda Devrim'in sesini duydum.

"Beğeniyi geri alıyorum."

Adım gibi eminim arkadaşlar bu çift evlenecek👰🤵

Beğeniyi geri aldım.

"Üstündeki yorumu beğenecektim."

Beğendi. Yorumlara bakmaya devam ettik.

"Serra, yoruldun mu? Kapatalım istersen."

"Evet, yorgunum ama devam edebilirim."

Yorumlarda ilerledi. Çok güzel yorumlar yapmışlar. Yorumların sonuna geldiğimizde uygulamadan çıkıp kamerayı açtı. Gözlerim kapanıyordu. Ona baktığımda gülümsediğini gördüm. Kolunu omzumdan çekti.

"Uyku vakti gelmiş."

Telefonu kenara bırakıp ayağa kalktı. Beni yatırdığında gözlerimi ovuşturdum. Gözlerim kapanıyordu. Alnımdan öptü.

"Tatlı rüyalar. Rüyanda beni gör."

Gülümsedim. Küçük Devrim gibi gülümsüyordu. Mırıldandım.

"Devrim..."

Yüzüme gelen saç tellerimi geriye itti.

"Söyle güzelim."

Elini tuttum. Yatağın kenarına oturdu. Gözlerim doluyordu.

"İyi ki yetimhanede elimi tuttun. Yemeğini paylaştın benimle. Oyunlar oynadın benimle. Aile oldun bana... Liseyi bitirdiğimizde aynı üniversiteyi kazanmak için hep birlikte çalıştık. Aşk acılarımı bile çektin."

Gözyaşlarım ardı ardına süzülürken yutkundum. Bulanık görüyordum. Yüzümde hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi kırpıştırdım. Yüzümü siliyordu. Gözleri kızarmıştı.

"Şimdi de kanserim-"

"Serra... Uyuman gerekiyor."

Burnumu çektim. Ceketinin cebinden peçete çıkartıp burnumu sildi. Utançla yanaklarım yanarken gülümsedi.

"Burnunu çekme. Başın ağrır."

Alnımdan öpüp ayağa kalktı.

"Hadi uyu güzelim. Ben de üzerimi değiştirip yatacağım."

Gülümsedim. Gözlerim kapanıyordu. İyi ki yanımda...

...

Gözlerimi araladığımda başımda ufak bir ağrı vardı. Devrim haklıydı.

Gözlerimi odada gezdirdim. Devrim yoktu. Yerimde doğruldum yavaşça.

"Devrim..."

Ses gelmiyordu. Yataktan kalktım. Çok yorgun hissediyorum kendimi. Elim başıma giderken yastığıma takılı kaldı gözlerim. Saçlarım...

Ellerim titriyordu. Canım acıyor.

Dolan gözlerimle yutkundum. Devrim...

Koltuğun üzerinden telefonumu alıp tuşladım. Korkuyorum.

"Güzelim-"

"Devrim gel lütfen. Korkuyorum."

Telefon elimden kayıp düşerken kapının birden açılmasıyla başımı çevirdim. Bulanık görüyorum etrafımı. Kollarını sardı bana. Kokusu burnuma dolduğunda ağlamaya başladım. Canım acıyor.

"Özür dilerim.... Serra-"

Burnumu çekip başımı kaldırdım. Sıcak gözyaşlarım canımı sıkıyordu. Gözlerine baktım. Kendine kızıyordu. Gerilen yüzü bunu açık ediyordu.

"Özür dilerim, Devrim. Hayatımdan hiç gitmeyeceksin değil mi?"






Belki|Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin