"Gitme"

480 49 57
                                    

"Ağrın var mı, güzelim?"

"Hayır, Devrim. Uykum geldi."

Gözlerime bakıyordu. Sanki içimdekileri okuyordu. Yutkundum. Uyumadan önce alnımdan öpecek mi yine?

Koltuktan kalktı. Gülümsüyordu.

"Hadi seni yatırıyım, sonra yatağımı hazırlayacağım." dedi gülerek. Gülümsedim.

"Ben hazırlayım. Misafirim sayılırsın."

Yerimden kalktığımda elimi tutmasıyla duraksadım.

"Uykun kaçmasın. Misafir olduğumu düşünmüyorum. Aile olduğumuzu söylemiştin."

Gülümsüyordu. Dayanamayıp kollarımı boynuna sardım. Başımı omzuna yasladığımda kollarını belime sardı. Kalp atışlarını duyuyordum. Yoksa benden mi geliyor?

Ne düşüneceğimi şaşırmış hâldeyim. Aklımdaki karmaşıklık beni ondan uzaklaştırıyor sanki. Kollarımı sıklaştırdım.

"Yine kucağımda götüreceğim seni galiba." dedi gülerek. Gülümsedim.

Ne?

Serra, kendine gel. O senin arkadaşın. O Devrim. Kafanda bir şeyler kurma. Benden uzaklaşmasını istemiyorum. Serra, kendine gel.

"Götür." dedim gülerek. Her zamanki gibi. Evet, aynen böyle.

Beni tek hamlede kucağına aldığında yanaklarım yansa da gözlerimi yüzüne çevirdim. Arkadaşım Devrim gibi bakmaya çabaladım. Gözleri beni kendine çekiyordu. Ellerimi yumruk yapıp sıktım fark ettirmeden. Gözlerini benden çekip odama doğru ilerledi. Kısa nefesler çekiyordum içime.

Odama geldiğimizde beni yatağa yatırıp üzerimi örttü özenle. Heyecandan kalp atışlarımı hissediyorum.

Devrim tavsiyesi, üç kere derin nefes alıp ver. Onun yanında heyecanım dinsin diye onun tavsiyesini uyguluyorum. Gözlerimi devirdim.

Gülüşleri kulaklarıma dolduğunda gözlerimi ona çevirdim. Ne oldu ki?

Yatağın kenarına oturdu. Gülümsüyordu.

"Ne oldu güzelim? Neye sinirlendin?"

Gülümsedim. Kendime?

"Ne?" dedim ifademi bozmadan. Alnıma yaklaşıp öptü. Nefesimi tuttum. Benden ayrıldığında gözlerimi araladım. Yüz yüze bakıyorduk. Gözlerime bakıyordu.

"Tuhaf davranıyorsun."

Yutkundum. Bana olan yakınlığı ile kalp atışlarımı duyuyordum sanki. O duyuyor mu?

"Normal davranmıyor muyum?"

Bir müddet gözlerime bakıp kendini geri çekti. İçime kısa nefes çektim. Gülümsüyordu.

"İyi geceler. Salondayım. Seslendiğinde gelirim, çekinme."

Gitme...

"Tamam. İyi geceler."

Başını sallayıp ayağa kalktı. Odadan çıktığında ışığı kapatmasını bekledim. Işığı kapattı. Koridorun ışığından yüzünü seçebiliyordum. Beni görmüyordu. Bir eliyle saçını karıştırıp sıkıntılı nefes verdi. Gözleri dolu doluydu. Sonra gitti. Art arda yutkundum.

Yavaşça yerimden doğruldum. Kalbim ağrıyor desem ağrı yerine geçer mi?

Devrim

Yatağı hazırladıktan sonra ışığı kapatıp uzandım. Sağıma dönüp gözlerimi kapattım. Yine gözleri geliyordu gözlerimin önüne. Yutkundum.

Bugün beni anlamış gibi baktı bana. Sanki duygularıma girmişti. İradesizlik etmekten korktum. O anda yüzüne bakamadım. Sonra her gün hatırlattığım şeyi hatırlattım kendime.

Serra, seni arkadaşı olarak biliyor ve görüyor.

Onu yatırmaya götürdüğümde aklım durmuyordu yine. Gözlerine baktım en iyi yaptığım alışkanlıkla. Ondan müsaade istedim. Hakkım var mıydı?

Gözlerinde kaybolup ayrıldım ondan. O başkasını severken onu sevdiğimi söylemeye hakkım var mıydı?

Alçak birini kalbinde taşısa da sevgisine saygı duyuyordum. Duymalıydım değil mi?

Çocukluk aşkım...

Şeker yerken burnuna kadar şeker bulaştıran meleğim...

Gözlerimin güzeli...

"Devrim..."

Duyduğum sesle alel acele yüzümü silip yerimde doğruldum. Işığı açtığımda gözlerine takılı kaldı gözlerim. Gözleri kızarmıştı. Aklıma gelenle dudaklarımı araladım.

"Ağrın mı var? Neden kalktın? Seslenseydin bana."

"Uyuyamadım. Evet, ağrım var." deyip gözlerini kaçırdı. Yanına yaklaştım. Konuşurken gözlerini kaçırdığında ters giden bir şeyler vardır.

"Güzelim-"

"İlaçları içmek istemiyorum. Sabah ılık duş aldım zaten. Sanırım bugün biraz yordum kendimi."

Sıkıntılı nefes verip başımı salladım.

"Yordun tabii. Senin bol bol dinlenmen lazım. Yarın bebek gibi bakacağım sana." deyip güldüm. Gülümsüyordu. Güzel gözleri öyle sarmalıyordu ki beni. Gözlerimi gözlerinden ayırmak istemiyordum.

"Ağrılarım geçti."

Gülerken gözleri kısılıyordu. Kocaman gülümsedim. Emin olmam gerek.

"İlaca gerek yok yani?" deyip kaşlarımı kaldırdım. Gülümsüyordu. O güzel bakışlarını sadece ben mi görüyorum Allahım, yoksa hep böyle güzel mi bakıyor gözleri?

"Yok, geçti dedim ya. Ben uyumaya gidiyorum." deyip sesli esnedi. Güldüm. İfadeleri çok tatlıydı. Yetimhanede koridorlarda koşturduğumuz günler geliyordu aklıma. Küçükken tatlıydı o, çok tatlı.

"Yer tarif etmeme gerek yok herhalde." dedim gülerek. Gözleri kapanıyordu. Sırıttım.

"Gidiyorum."

Gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Ona bakmayı sürdürdüğümde arkasını dönmesini beklerken bana doğru gelmeye başladı. Kollarını belime sarıp başını göğsüme yasladı. Hissettiğim kalp atışlarımla yutkundum. Elleri üzerimden kayarken kollarımı hemen sardım ona. Ve düzenli nefesleri gelmeye başladı. Kendi kendime güldüm. Tekrar kucağımda taşımam gerekecek.

Belki|Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin