özürler

1.9K 247 13
                                    

felix

Kabullendiğim sonumun bu kadar hızlı olacağını beklemiyordum aslında.

Söylediklerimi sadece başıyla onaylamış, beklememi söyleyerek ayrılmış ve bir süre sonra tekrar geldiğinde beni sarayın duvarları arasındaki geçitlerinden arka tarafa çıkartmıştı. Temiz nehir havasının yüzüme çarpmasıyla derin bir nefes almış, nehrin hemen kıyısında gördüğüm kayıkla aldığım nefesi tutmuştum. Bana belimden destek olarak kayığa yönelttiğinde ufak adımlarla ona ayak uydurdum.

"Tam bir aptal olduğumu düşünüyorsun, öyle değil mi Lee?"

Sesiyle ona yönelttiğim bakışlarımın ne demek istediğini anlamadığımı belli etmesini diliyordum.

"Maalesef değilim. Sandığından ve bilmek istediğimden çok daha fazla şey biliyorum." bir süre susup sonrasında konuşarak yanımdan geçtiğinde kıyıya geldiğimizi fark ettim.

Kendisi kayığa inip elini bana uzattığında, deli gibi atan kalbimle elinden tutup bende adımımı attım. Kenarda gördüğüm çuval ve halat boğazımı düğümlediğinde ağlamamak için daha fazla direnemedim.

Onun karşısına oturduğum anda ağzımdan kaçan hıçkırıkla hızla ellerimi kapadım. Bizi bağlı tutan ipi çözüp elleri küreklere giderken bana yan gözle baksa da bir şey söylememişti.

Sessizce nehrin ortalarına doğru ilerlemeye başladığımızda donuk ifadem hakimdi yüzüme. İçime içime ağlıyor buraya geldiğim güne, yapılan o saçma davete lanetler yağdırıyordum zihnimde.

Böyle olmamalıydı.

Onu görmeli, küçük bir ihtimal iletişim kurabilmeli ve belki de seçtiği kızı bizimle tanışmasından sonra sessizce çıkıp evime gitmeli, bizimkilere olanları anlatmalıydım.

Jeongin ve Ryujin.

Sizi dinlemediğim için özür dilerim.

Sizinle inatlaştığım, sizi de kendi uçuk hayallerime inandırdığım ve size veda edemediğim için özür dilerim.

"Nehrin en derinlerine gidiyorum, buradan en uzaklara. Oraya gidene kadar vaktin var. Eğer hâlâ konuşmamakta ısrarcıysan, benim sana söyleyeceklerim ve yapacağımız son bir şey var."

aware | hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin