"Doğru mu anlıyorum?"
Başımı yana yatırarak sorduğumda ağzıma bir üzüm daha attım.
"Yani bildiğin her krallıkta erkeklerle takılan erkek asilzadeler var, öyle mi?" başıyla onayladı. "Bu kadar gizliyse sen nasıl biliyorsun?"
Bana 'Ciddi misin?' bakışı attığında ifademi bozmadan bakmaya devam ettim.
"Bende bir asilzadeyim. Sen bunu hep unutsanda." derken parmağıyla burnumun ucuna vurmuştu. Burnumu kırıştırıp bir üzüm daha yedim.
"Garip şekilde birbirleriyle fantezilerini paylaşmaya bayılıyorlar. Sidik yarışı misali." güldüm. Güldüğüm için üzümün suyu genzime kaçarken birkaç kez öksürmüştüm. Sırtımı okşarken konuşmaya devam etti.
"Tabii, bu babam bize onay verecek demek değil. Kendisi pek sevmez bu tarz şeyleri." başımı yavaşça sallayarak onayladım onu düşünceli şekilde. Diyecek bir şeyim yoktu.
"Bir planın olduğunu söylemiştin?"
Yediğim salkım bittiğinde onu tabağa bırakıp yenisini aldım.
"Üzüm yerken dikkatimi dağıtıyorsun Felix."
Kaşlarımı kaldırarak ona baktığımda ciddi olduğunu görmemle dudağımı büzüp üzgünce salkımımı geri bıraktım. Masaya bir kez daha bakıp gözüme muzu kestirdiğimde elimi uzatmamla elimin tutulması bir olmuştu.
"Muz daha da fena Felix." kaşlarımı çatarak baktım ona.
"İyi yemiyorum bir şey." dudağımı büzerek konuşmamla dudaklarım odağı haline gelmişti. Elini kaldırıp onları baş ve işaret parmağı arasına alarak çekiştirdi.
"Şu planımı anlatayım sonra istediğini yersin olur mu?" daha fazla beklemek istemediğim için hızlıca onaylayıp dik dik suratına bakmaya başladım. O da daha fazla beklemeyip konuşmak için boğazını temizledi.
"Ailen hakkında birkaç yalan söylesek, senin için sorun olur mu?" sorduğu soruyu bir süre düşündüm. Onları unutmaya başlamıştım zamanla ama iyi biri olduklarını ve hayatta oldukları süre boyunca benimle en iyi şekilde ilgilendiklerini biliyordum.
"Nasıl yalanlar?"
"Onların suçlu olduğunu söyleyeceğiz," duraksadı "bunu öğrendiğimde de onları öldürdüğümü."
Seslice yutkunduğumda anlık ürperdim. Şu an bu kadar yakınlaştığım birinin ailemi öldürmesi düşüncesi bile rahatsız ediciydi.
"Pekala, ama bunun bize nasıl bir faydası olacak?"
Arkasına yaslandı. Ayağını kaldırdığı bileğini dizine dayayarak rahat bir şekilde oturduğunda elindeki üzüm çöpünü tabağa isabet alacak şekilde fırlattı.
"Ailen bir köle kaçakçısıydı. Seni -yani Fairy'yi de onların işini kolaylaştıracak bir adamla evlendirmek istiyorlardı. Son dileğin de normal biri gibi çıkıp
baloya gelmekti. Onlardan korktuğun için bize asla açılmadın ve öldükleri yalanını söyledin." dudaklarımı dişlerken başımla onaylayıp devam etmesini bekledim."Bende seni alıp ailenin yanına götürdüm, niyetim yalanını yüzüne vurmaktı ama ailenin yanında evlendirileceğin adam da vardı. Seni benimle gördüklerinde arbede çıktı ve seni öldürdüler. Bende bunun hıncıyla onları."
Pekala bu işe yarar gibiydi. Ancak ben, yani asıl ben ne olcaktım?
"Felix ise onun ikiz kardeşi. Fairy ile birbirlerini severlerdi. O yüzden onları öldürürken bana yardım etti ve bende onu benimle birlikte saraya getirdim." iç sesimi duymuş gibi devam ettiğinde derin nefes alarak ayağa kalktım. Söylediklerini kafamda oturtmaya çalışırken odadaki en büyük pencereye yaklaştım. Kollarımı göğsümde dolarken tuttuğum nefesimi verdiğimde, belime sardığı kollarını hissettim.
"Ne düşünüyorsun?"
"Bu plan, işe yarayacak değil mi?" gergince sordum. Ciddi anlamda ödüm kopuyordu ama bu plan umut vadediyordu.
"Öyle umuyorum." göğsüne yaslandım. Boy farkımızdan dolayı kafam onun biraz aşağısında kaldığında saç köklerimde dudaklarını hissettim.
"Seni bırakmaya niyetim yok Felix. Söz veriyorum, seni bırakmayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aware | hyunlix
FanfictionHoşlandığım prensin balosuna kadın kılığında girmek yapabileceğim en delice şeydi. 080922 -minific -soft? Aware; Japonca'da kısa ve geçici ancak olağanüstü güzellikte bir an anlamına gelir. Hyunlix fanart cr Twitter - alexstayart