12. Bölüm

343 19 57
                                    

Sahra'nın Gözünden

Ben Deniz ile koltukta yayılırken, diğer ikili ise mutfakta koşturuyorlardı.
Azcık yardım edin diye de arada sesleniyorlardı ama bizim işimiz değildi.

"İnsan azıcık insaflı olur yardım eder diyeceğimde siz insanmısınız ?" Diye bağırdı mutfaktan Naz.

"Evet ama yorgun bir insanız." Dedi Deniz, çok haklı olduğunu söyledim ona. Hayatımda gördüğüm herkezden daha mantıklı bir yorum yapmıştı.

"Neyse azıcık onlara yardım etmeye karar verdim, bari sende git üstüne düzgün şeyler giy." Dedim Denize, o da oflayarak odasına gitti.

Mutfağa gidip çatal bıçakları falan topladım ve yemek masasınına dizdim.
Çok güzel bir ortam olmuştu. Ortayada birkaç tane mum koydurmuştu bana Yağmur. Neden diye sorduğumda da belki seni isterler diye şaka yapmıştı.

Bu hiç hoş değildi, evlenmeye pek niyetim yoktu şuan. Hem adayımda yoktu ki. Yoldan birini çevirip evlendiremezler ya ?

Neyse dedim ve etrafı toplarmaya başladım, ev baya dağınıktı o yüzden şimdi gelirlerse baya rezil olurduk.
Her tarafı toplamıştım, sonra birden kapı çaldı.

"Hassiktir." Dedim, daha üstümü başımı yapmamıştım. Merdivenlerden hızlıca çıktım ve kendimi odama attım. Kıyafet seçicem diye dolabı mahvetmiştim ama olsun. Sonunda kıyafetimi ve saçımı halledince aşağı sakince indim.

Hala Yağmur kapıda onları tutmuş sohbet ediyordu. Kapının eşiğine gelince Adalı gördüm, gelmez diye bekliyordum ama gelmişti. Çok ta yakışıklı olmuştu.

Kafamla ona selam verdim, o da bana gülümsedi. Çok garip bir andı, neden geldikleri de belli değildi zaten.
Deniz ise Adala kötü kötü bakıyordu, hala bana yaptıklarını unutmamıştı. Bende unutmamıştım ama unutmak lazımdı.

Her şeyi kafaya takarsak ne olurdu ?
Bunu düşünmek bile istemiyordum.
Naz direk annesine ve babasına sarıldı, onları uzun zamandır görmemiş dediğine göre. Abisini zaten Üniversitede hep ziyaret eder, görüşürmüş. Ama farklı okullara gittikleri için pek sık olmazmış.

Abisiylede kısa bir sohbetten sonra Nazın annesi yanıma geldi.

"Selam yavrum senin adın ne bakalım ?" Diye sordu bana nazikçe. Çok nazik bir kadına benziyordu.

"Adım Sahra efendim, memnun oldum." Dedim oda bana adını söyledi ve tanışma faslını bitirdik. Babası fazla ciddi biri gibiydi o sadece selam verdi ve salona geçti. Adalla zaten tanıştığım için bir şey demedik birbirimize.

Zaten şuanki bulunduğumuz an çok tuhaftı. Neyse salona geçtik ve herkez sohbet ediyordu. Nazın ailesi tatildeki komik ve garip anılarını anlatıyorlardı.
Biz ise bunlara gülüp yorumluyorduk.
Baya eğlenceli geçiyordu.

Hefkezin gerginliği gitmiş rahat takılıyordu. Tabiki Yağmur gene her şeye kahkaha atıyordu ama bunu pek önemsemediler. Allahtan sonunda Yağmuru susturmuştum, Deniz ise ikide bir Naz'ın ne kadar harika biri olduğundan bahsediyordu.

Aşık galiba diye düşünmeden edemiyordum, o kadar çok övüyor ve sevdiğini söylüyorduki ailesi bile şaşırmıştı.

Nazın ise hoşuna gitmişti bu durum, köşede sırıtarak olayları izliyordu. Ben ise kızları sakin tutmayı ve rezil olmamaya çabalıyordum. Elbise beni baya sıkmıştı ve resmi olmak gericiydi.

Neden gele gele bugünü bulmuşlardı ki ? Başka bir gün de gelebilirlerdi. Ama yapacak bir şey yoktu. Adal ve Naz çok tatlı bir aileye sahipti, hepsi birbirinden farklı karakterlere sahip olsalarda mutluydular, önemli olanda buydu.

İyiler Her Zaman Kazanır mı ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin