Sahra'nın Gözünden
Tüm derslerimiz bitmişti, bizde bitmiştik ama Adalla çok eğlenceli vakitler geçirmiştim. O yüzden değmişti.
Birlikte okuldan çıktık ve benim evimin önüne kadar, sohbet ede ede gelmiştik.
"Yarın görüşürüz o zaman!" Dedi neşeli bir şekilde ve el salladı bana.
"Görüşürüz!" Dedim ve bende el salladım. Bir süre arkasından bakakaldım. Sonunda sevdiğim kişiyle birlikteydim ve çok mutluydum. Mutlu bir seviç zıplayışı yaptım, çocuk gibi mutluydum. Daha sonra hızlıca evime girdim, çünkü belliki yağmur yağacaktı.
Hiç ıslanmak istemiyordum şuan, o yüzden evde kalmak daha mantıklıydı. Evime girince direk beni sessizlik karşıladı.
Zürmüt benim geldiğimi görünce yattağı yerden kalktı ve koşarak kollarıma atladı. Onu kucağıma aldım ve kapıyı arkamdan kapadım.
Herkez neredeydi diye sorguladım birkaç saniye, normalde evimin sessiz olmasına alışkındım ama kızlar geldiğinden beri tüm evim gürültü ve ses içerisindeydi.
O sırada telefonuma bildirimler yağmaya başlamıştı. Zümrütü yavaşça yere bıraktım ve cebimden telefonumu çıkardım.
Kıyamet Grubu
N: Aşk sana haber vermedik kusura bakma ama acil yurt dışına çıkmamız gerekti. Yağmur ve Deniz de benimle geldi ama bak sana dönüşte çok büyük bir süprizle gelicez, yani hafif ayrılmamıza değecek merak etme!
Sadece 1-2 hafta kalıp gelicez, hem sende biraz kafa dinlersin. Hadi çok seviyoruz seni, bayyy!!!Bu duruma biraz üzülmüştüm, kızlardan ayrı yıllar geçirmiştim. Ama şimdi onları bulunca ve alışınca ayrılmak acı veriyordu. Bu 2 hafta nasıl dayanacaktım bilmiyordum, ama halledebilirdim sanırım.
Derin bir nefes verdim verdim ve kendimi sıcak bir duşa attım. Suyun insanı yeniledeği söylenir, tam emin değildim bu konuda. Ama rahatlatması yeterdi beni.
Tam kafamı köpükleyecekken salondan bir kırılma sesi geldi. Endişelenmedim çünkü Zümrütün yaptığından emindim.
Her dakka sinek peşinde koşturur ve bir şeyleri devirirdi, pek hoş karşılamazdım ama o güzel yeşil gözleriyle masum masum bakınca hemen affediyordum.Birkaç dakika sonra duştan çıkmış, saçımı tarıyordum. Zaten kurutma makinesiyle zor kurutmuştum, o yüzden şuan çırpınıyordum saçımla.
Birden gene bir kırılma sesi duydum, bu seferkinin bardak olduğunu anlamıştım.Evime gerçekten bir böcek ilacı almalıydım, yoksa tüm bardak ve çanaklarım kırılacaktı.
Üstümü hızlıca giydim ve salona gittim.
Zümrüt kırdığı vazomun yanında kendini temizliyordu. Bu haline oflayıp güldüm. Daha sonra mutfağa girdim ve kırık bardağı gördüm.Elimi kesmemeye dikkat ederek kırık bardağı elime aldım. Bunu nasıl kırmış olabilirdi ? Bu bardak takımım Zümrütün yetişemeyeceği bir yerdeydi. Ki çıkmış olsa bile kolay kolay inip direk salona gidemezdi. Kendimi güvende hissetmediğim için tüm evi dolaştım ama malesef hiçbir iz yoktu.
Benim paranoyaklığım her halde dedim ve cam parçalarını temizledim. Daha sonra da salona gidip vazoyu da temizledim.
Zümrüt yanıma gelip miyavlamaya başladı birden. Ona baktım, o ise bana kocaman gözlerle bakıyordu. Çok seviyordum Zümrütü, her şeyimdi resmen. Yem kabına gözüm kaydı, tamamen boştu. Ne zaman bitirdiğini sorgularcasına ona baktım ama o ise bana aç gözlerle bakıyordu.
Başımı iki yana salladım ve yem kabına doğru yürüdüm. Zümrüt ise peşimden koşturarak geliyordu. O kadar koşturması yüzünden acıkması normaldi. Yem kabını yerden aldım ve yeteri kadar doldurdum.
Yere bıraktığım an sanki 10 ay aç bırakmışım gibi yemeye başladı. Bu haline güldüm ve merdivenlerden çıkmaya başladım. Odama girdiğimde içime bir huzur ve yalnızlık dolmuştu. Diğer odalar şuan bomboştu, evde sadece ben ve Zümrüt vardı. Normalde hoşuma giden bu yalnızlık şimdi üzüyordu.
Neyse, sonsuza kadar gitmemişlerdi sonuçta. Kapımı hafif aralık bıraktım ve kendimi yatağıma attım. Bir süre gözlerim kapalı öylece sessizliğin tadını çıkararak uzandım. Birden bir şimşek çaktı ve karanlık odamı aydınlattı. Gözlerim birkaç saniyelik şaşkınlıkla açıldı. Korkmamıştım ama beklemediğim kesindi.
O sırada merdivenlerden Zümrütün sesini duydum. Koşarak ve bağırarak geliyordu. Aralık bıraktığım kapıdan hızlıca gidri ve yatağıma atladı. Sestdn korkmuş olmalıydı. Hafif doğruldum ve sırtımı yatağın başlığına yasladım.
Zümrütü nazikçe tuttum ve kucağıma koydum. Direk kendini üzerime bıraktı ve mırıldanmaya başladı, tırnaklarıylada karnıma masaj yapıyor gibi hareketler yapıyordu.
Bu beni gıdıklamıştı, bu yüzden kahkaha attım. Zümrüt kafasını kaldırdı ve bana baktı. Çok tatlıydı bu görüntüsü. Elimle kafasını sevdim, mırıldanması daha da artıyordu.
Kafasını tekrar kaynımın üzerine koydu ve gözlerini kapadı. Çok huzurlu bir ortamın içerisindeydim, Zümrüt kucağımdaydı. Dışarıda ise çok güzel bir şekilde yağmur yağıyordu. Tek eksik olan ise arkadaşlarımdı. Ama onlarda yakında geleceği için dert etmiyordum, sadece eskiden sevdiğim ama şimdi sevmediğim yalnızlıkla kalmak istemiyordum.
Ama o kadar da yalnız değildim. Zümrütüm yanımdaydı, Adal sadece bir telefon uzağımdaydı. Kendimi güvende hissediyordum. Yatağımın yanındaki masadan kulaklığımı aldım ve kafama taktım.
Rahatlatıcı bir müzik açtım kendime. Bu huzurlu ve mutlu ortamı bir daha nerede bulabilirdim ki ? Gözlerimi kapadım ve kafamı arkaya yasladım. Ellerimle Zümrütü severken, kafamın içinde ise hayal alemindeydim.
O şekilde uyuya kalmışım, huzur içerisinde.***
![](https://img.wattpad.com/cover/317552834-288-k836261.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyiler Her Zaman Kazanır mı ?
Fanfiction⚠️DEPRESYON⚠️ ⚠️ANKSIYETE⚠️ Okumadan önce bir düşünün pls.