Minho okuldan çıkmış, kulaklığıyla müzik dinlerken sakince eve yürüyordu. Okuldan sonra eve müzik dinleyerek yürümeyi çok seviyordu. Zaten eve giden yolu fazla kalabalık olmadığı için de işine geliyordu.
Eve varmasına 10 dakika kala arkasından gelen birisi omzunu tutmuş ve kendine çevirmişti. Minho böyle bir şeyi beklemediği için irkilmişti. Arkasında gördüğü kişiyle koşup evine gitmek gelmişti içinden.
"Seni öldüreceğimi söylemiştim Minho. Bak tek başınasın. Dün seni koruyanlar neredeler, şimdi seni kim kurtaracak? Tek başına burada ölüp gideceksin."
Minho korkuyla titriyor, etrafında yardım isteyebileceği birilerine bakıyordu ama kimse geçmiyordu.
"Ah çok yazık, korktun mu? Bence de korkmalısın." diyerek Minho'nun yüzüne yaklaşmıştı. Ellerini boynuna götürmüş ve onu boğmaya başlamıştı. Minho, nefesinin kesildiğini ve bu işin burada bittiğini düşünmüştü. Kimse gelmezdi ki, kim kurtaracaktı onu?
"Nefes mi almak istiyorsun? Sen alışıksındır nefessiz kalmaya." diyerek iğrenç bir şekilde sırıtmıştı Daehyun.
"L-lütfen bırak, n-nefes..." Kendini konuşmaya zorlamıştı fakat bu yaptığı kendine daha da zarar veriyordu.
"Orospu çocuğu! Sana Minho'dan uzak dur demedik mi lan? Aklın mı kıt, anlamıyor musun?"
Minho, Daehyun'un omzundan bakmış ve gelenleri görünce sevinmişti. Jisung ve Seungmin sinirle Minho'yu boğan Daehyun'a doğru ilerliyordu. Yanlarına yaklaştığında Seungmin Daehyun'un omzundan tutup kendine çevirmiş ve bir yumruk atmıştı. Jisung hemen Minho'nun yanına gitmiş ve boynundaki el izine bakmıştı. Minho derin derin nefesler alıyor, boynunu tutuyordu. Jisung hemen Daehyun'un yanına gitmiş birkaç tekme de o atmıştı. En son karnına tekme atarak Seungmin'i de almış ve Minho'nun yanına tekrar ilerlemişlerdi.
"Minho, gel evine götürelim seni. Hadi, tutun bize." Minho'nun kollarına girmişler ve evine doğru yavaş yavaş yürümeye başlamışlardı. Kapının önüne geldiklerinde Minho durmuş ve kendini gülümsemeye zorlamıştı. Hyunjin'i üzmek istemiyordu. Yüzünün rengi normale dönmüştü fakat boynundaki el izi hâlâ duruyordu.
Seungmin kapı ziline basmış bekliyorlardı. Hyunjin koşarak kapıya gelmiş, Minho'yu görünce sevinçle ona sarılmıştı. Jisung onların bu sevimli hallerine gülümsemişti.
"Siz de hoş geldiniz çocuklar, geçin içeri." diyerek içeriyi göstermiş ve kapıdan geriye çekilmişti.
"Hayır hayır, şimdi gitmemiz gerek. Minho'nun güvenle eve geldiğinden emin olmak istedik sadece."
"Neden?" diyerek Minho'yu süzmüş ve o sırada boynundaki el izine takılmıştı.
"Minho'm, ne oldu boynuna bebeğim?"
"Daehyun yaptı..." diyerek Hyunjin'e sarılmıştı.
"O orospu çocuğu gerçekten iyi bir dayağı hak ediyor. Size de teşekkür ederiz çocuklar, siz olmasanız Minho'm kim bilir ne halde olacaktı."
"Rica ederiz, lafı bile olmaz. Biz gidelim artık, hadi Jisung." diyerek Jisung'a bakmıştı.
"Evet, gidelim artık. İyi akşamlar, görüşürüz. Geçmiş olsun Minho." diyerek el sallamış ve Seungmin'in peşinden ilerlemişti o da.
"Gel bakalım bebeğim, seninle ilgilenelim."
"Üzgünüm Hyunjin." diyerek ağlamaya başlamıştı Minho.
"Neden üzgünsün bebeğim? Sen bir şey yapmadın ki." diyerek endişeyle Minho'nun yanına oturmuş ve elini tutmuştu.
"Sürekli benimle ilgilenmek zorunda kalıyorsun ve çocuk gibi hareketlerim var. Eminim olgun ve zorbalanmayan, dövülmeyen bir erkek arkadaş istiyorsundur. Benimle ilgilenmek senin için zor oluyordur." Minho ağlayarak zar zor konuşmuştu.
"Bebeğim çocuk gibi olmanı seviyorum, çok tatlısın. Seni olduğun her şekilde severim ben. Ayrıca, elimden bir şey gelmediği için ben özür dilerim. Sadece yaralarınla ilgilenmek zorunda kalıyorum, elimden başka hiçbir şey gelmiyor. Merak etme her şey geride kalacak, az kaldı. Seninle ilgilenmeyi, seninle yan yana olmayı seviyorum." Hyunjin'in de gözleri dolmuştu. Birbirlerine sarılarak ağlamaya devam etmişlerdi.
"Tamam, yeter bu kadar ağlamak! Şimdi boynunla ilgilenmemiz gerek." Hyunjin hemen banyodan ilk yardım çantasını getirmiş ve morluk için bir merhem sürmüştü. Ardından nazikçe öpmüş ve Minho'yu göğsüne yatırmıştı.
"İyi ki varsın Hyunjin'im."
"Asıl sen iyi ki varsın Minho'm."
______________
daehyunu tokatlicam simdi
4 saatlik uykuyla yazdim ve bu bolumu hic begenmedim 😔😔😔
nasil olmus bolum, umarim sevmissinizdir ❤️🩹
kendinize iyi bakin ciceklerim, sizi seviyorum ❤️🔥🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
look what you made me do | hyunho ✔️
FanfictionOkulunda zorbalık görüp okuldan ayrılan Lee Minho; 2. dönem okuluna geri dönmüştü, sevgilisiyle birlikte.