Mikey ve Raven

334 27 6
                                    

Takemichi

Ertesi sabah...

Dün akşam araştırmalarımın sonucunu alamadım ve bugün mikey'in yanına gitmek zorundaydım. Sonrasında aklıma harika bir fikir geldi. Kılık değiştirerek Mikey'i takip edecektim. Sabah erkenden kalkıp kılık değiştirdim. O kadar iyi kamufle olmuştum ki ayna da kendimi tanıyamadım, kahverengi lensler, gri kapşonlu bir hırka, siyah kemik çevreçeveli gözlük taktım. Saçımda geriye tarayıp jöleledim. İyi kamufleyim ama çok çirkin görünüyor. Bu şekilde dışarı çıkacağım asla aklıma gelmezdi.

Yeryüzüne indim. Sano'ların evinin karşısındaki evin çatısındaydım ( bilmece gibi yazmışım mk ). Yanıma aldığım dürbünü çıkartıp evi izledim. Görünüşe göre Mikey hâlâ uyuyor.

Günün sonunda Mikey her zamanki gibi rutin işlerini yaptı. Drakenle dışarı çıktılar, çete ile toplandılar vs vs. Gittiği her yere gittim, saklanarap onu gözetledim. Bir aralık kendimi ele veriyordum ki ama kıl payı yırttım. Sabah çıktığım çatıya çıkıp onu izlemeye başladım tekrar. ... Kahretsin! Kendimi sapık gibi hissediyorum. Ben bunu böyle devam ettiremem! Bu çok zor.

Mikey

Akşam saatleri...

Bugün iyi geçti ama içimde nedense bir huzursuzluk vardı. Sanki tüm gün biri beni gözetledi. Hatta sanki değil, evet gözetledi. Kapşonlu biriydi. Eğer yarında onu görürsem kesinlikle yakalayacağım. ... Ah, her neyse şuan bunu düşünemeyeceğim. Canım tatlı çekiyor. Mutfağa inip dolabı karıştırdım.

Mikey: Emmaa, geçen günkü dorayakilerin hepsi bitti mi?

Emma: Hayır, dolapta olacaktı. İyi bak.

Mikey: (arar arar bulamaz ) Hayır yoklar!

Emma: ( mutfağa mikey'in yanına gelir ) Evet buradalar. Hiç iyi bakmıyorsun!
( Dolaptan bir kaç dorayaki çıkarıp Mikey'e verir )

Mikey: Bunları nasıl çıkarttın ordan? Ben defalarca baktım ama yoktu.

Emma: Zaten hep böyle diyorsun abi. Ve bunları yemeni tavsiye etmiyorum, kaç gündür orada bekliyorlar. Bozulmuşlardır çoktan.

Mikey: Bir şey olmaz. O kadar kötü gözükmüyorlar.
(paketi açıp ısırık alır)
Bak tadı mükemmel, sende ister misin?

Emma: Hayır, istemem. Kendimi hasta etmeyeceğim ve eğer bir şey olursa evde ilaç yok. Haberin olsun.

Emma sözlerini bitirip gitti. Bende dediklerini umursamayıp dorayakilerimle odama çıktım. Odamda afiyetle yedim hepsini ve tadında da hiçbir şey yoktu. Dorayaki paketlerini kalkıp odamdaki çöpe attım, o sırada kapının önünde beyaz bir tüy gördüm. Aklıma Takemichy geldim ve gülümsedim. Tüyü alıp yatağıma yattım. Tüye bakarak kendi kendime konuştum.

Mikey: Onu tekrar görmek istiyorum (///).

Tüye bakarken yavaş yavaş uykuya daldım. Sabah şiddetli bi karın ağrısıyla uyandım. Sanırım Emma haklıydı, onu çağıracaktım ama vazgeçtim. Eğer çağırırsam bir ton laf yerim. Kalkıp tuvalete gittim ama hiç bir işe yaramadı ༎ຶ‿༎ຶ. Yatağa uzanıp geçmesini bekledim. Bir türlü geçmiyordu bu s!kik şey! Öğleden sonraya doğru ağrı biraz duruldu. Hazır durulmuşken eczaneye gidebilirdim. Hızlıca hazırlanıp ağrı kesici almak için yola çıktım.

𝕸𝖞 𝖆𝖓𝖌𝖊𝖑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin