Takemichi
Mikey'in beni temizlemesinin ardından bana yeni kıyafetler verip kendisi banyo yapmaya gitmişti. Şuan yaptığımız şeyden çok utanıyordum, en azından gece falan yapsaydık. Gün ortasında olunca kaçacak bir yerin olmuyor (///) pf her yerim ağrıyor.
Aklımda sürekli Mikeyle yaptığımız şey ve sonuçları dolanıyordu. Tek umudum başka bir meleğin bizi görmemesi. Umarım Raven kader defterimi alabilir.. Büyük meleğin yanında çalışan bir koruyucu melek bile olsan herhangi bir kader defterine ulaşmak gerçekten zor. Gerçi o herifin ağzı iyi laf yapar birkaç güne ikna eder büyük meleği. O ikna edene kadar oyalanmaktan başka şansım yok gibi görünüyor..
Ben gözlerimi kapatmış tüm bunları düşünürken birden Mikey beliriverdi yanımda. Ani hareketiyle irkildim.
Mikey: Çok mu yoruldun da ortalık yerde uyuyorsun?
Tch, şu yüzündeki neşeli ve memnun ifadeye bak. Sanki kasabın vermediği balığı gizlice kaçırmış bir kedi gibi. Dorayakisini yemiş bir Mikey. Göz devirip başka taraflara baktım.
Mikey: Bana trip mi atıyorsun takemichyy?? Ne kadar da tatlısın takemichy'm ( takenin beline sarılır )
Takemichi: Her yerim ağrıyor Mikey! ( İttirmeye çalışır ama Mikey sıkıca tutar )
Mikey: O zaman yatıp uyuyalım sevgilim.
Takemichi: S-sevgilim?
Mikey: Efendim? Bana mı dedin
Takemichi: Hayır, sen bana dedin
Mikey: ha? Ben mi demişim ?? İnsanlara böyle iftira atmak ne kadar ayıp biliyorum musun Takemichy? Gerçekten hiç yakıştıramadım.
Takemichi: NE?! B-BEN DEMEDİM! MİKEY!
Mikey
Takemichyi kızdırmamın ardından ordan hemen kaçıp karşı koltuğa geçtim. Sırıtarak onu izliyordum. Bir süre sonra sırıtmama sinirlenip kaşlarını çattarak bana baktı. Acaba hep mi kızdırsam? Böyle çok sevimli duruyor ehehehe umarım hep böyle mutlu oluruz sevgilim
*Birkaç gün sonra gece vati*
Aradan geçen birkaç gün geçti. Şuan yerde uyuya kalan Takemichy'mi kendi yatağımı hazırlayıp oraya yatırdım. Salonda unuttuğum telefonu almak için odadan çıktım ve kendi odamın kapısına geldiğimde duraksadım çünkü takemichy'nin yanı başında duran Raven'i (?) gördüm. Bu cidden o mu yoksa halüsinasyon mu görüyorum? O p!çin evim de ne işi var? İçimden sinirle odaya dalmak geliyor ama bir şeyleri öğrenmek istiyorum artık. Gizlice izlemeye devam ettim. Takemichy uyandı, Ravenle birşeyleri konuştuktan sonra heyecanla ayağı kalktı ve beyaz saçlı herifin sırtında kocaman kanatlar belirdi. Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü ve bu da yetmiyormuş gibi büyülü bir şekilde takemichy'nin arkasında kocam beyaz kanatlar belirdi. Bu olanlar karşısında dona kaldım ve onlar sadece camdan uçup gittiler..
Takemichi
Yerde oturmuş Mikeyle TV izliyordum, gözlerim yavaş yavaş kapanınca kendimi uykunun kollarına bıraktım. Sonrasında birinin beni sarsmasıyla gözümü açtım ve karşımda Raven duruyordu. Bana kader defterini alabildiğini söyledi bende hemen yerimden kalkıp onunla beraber gökyüzüne uçtum. Hemde mikey'in bir anda ortadan kaybolmamı merak edeceğini düşünmeden.
Büyük meleğin sarayına uçarak hazine odasına girdik. Kader defterleri hazine değeri taşıdığı için yüksek güvenlikle burada tutuluyordu. Kapıdaki korumalara iznimizi doğruladıktan sonra içeri girdik. Benim defterimi alıp incelemeye başladık.
Takemichi: Raven burda milyonlarca sayfa var!
Raven: Üzgünüm ama mochi'm yaşının kaç olduğunu hatırlatmak zorundayım ve o süre zarfında yaptığın ve yapacağın bütün şeyler burda
Takemichi: Sus ve düzgünce bak lütfen şuna
Sonunda defterde istediğimiz şeyi bulmuştuk. Raven bulur bulmaz elimden defteri çekip kendi kendine okudu.
Takemichi: Napıyon lan! Göstersene bana!
Raven: Dur bi ilk ben okuycam
Takemichi: Çocuk musun aq göstersene!!
Raven: Çok gıcıksın
Takemichi: Kim? Ben mi? ಠ_ಠ
Yargılayıcı bakışlar attıktan sonra elinden defteri çekip okumaya başladım. İşte şimdi herşey daha netti. Biri bana büyü yapmamış sadece Mikeyle kaderlerimiz birmiş (///). Buna sevineceğimi hiç düşünmezdim çünkü başlarda Mikey benim için sadece sonrunlu bir insanımdı. Şuansa hayatımın aşkı.
Takemichi: Bunu hemen ona söylemeliyim !!
Raven: Takemichi dur-
Raven'i dinlemeden hemen ordan çıkıp Mikey'imin yanına uçtum. Bunu ona söylemem gerek ama nasıl söyleyeceğim? Önce prova falan mı yapsam? Hmmm... Öhm öhm Mikey ben aslında bir- yok olmadı. Öhm Mikey! sana bir şey söylemem gerek!! Bunların hepsi çok abartılı gibi. Neyse artık yanına gidince düşünürüm.
Sabaha karşı mikey'in evine gittim. Eminim benim yokluğumu hemen farketmiştir ama buna mecburdum. Kapının önüne gelip zili çaldım. Kapıyı açan Mikey beni hızla kolumdan tutup içeri çekti.
Mikey: Takemichi nereye gittin?
Takemichi: M-mikey ödüm koptu. Yakınlardaki fırına gittim
Mikey: Öyle mi? Ekmekler nerde peki? Ya da simit falan?
Takemichi: ah, şey ekmekler bitmiş ve simitler bayat olduğu için alamadım.. ehehe (gergin)
Mikey: Ya öyle mi? O zaman ekmek yemeyiz kahvaltı da. Ama bu kadar erken çıkıp nasıl bulamadın "ekmek" anlayamadım
Takemichi: Ş-şey çünkü ekmekler-
Mikey: Takemichi bana yalan söyleme.
Takemichi: D-doğruyu söylüyorum!
Mikey: Hayır, söylemiyorsun! Seni gördüm takemichy. Gece yarısı o herifle kanatlanıp uçtuğunu gördüm!
Şaşkınlıkla Mikey'e baktım. Böyle birşeyi asla beklemiyordum ve üstelik korkmaya başlamıştım. Mikey herşeyi biliyor muydu? Hayır ama nasıl? Yüzündeki ifadeye bak ne kadar ciddi. Ya bundan sonra beni istemezse? Her şey bitmedi değil mi?
_______________________________________
Yazar: merhaba canlarım. Evet cidden yb attım ve bende şaşkınım. Aslında daha önce atmayı planlıyodum ama sınavlar bittikten sonra atmayı bekledim sonra Wattpad e bi girdim ne göreyim? Hesap uygulamadan kapanmış benden şifre istiyo. Hesap adımı unuttuğum için giremedim ama sonunda bir yerlerden bulup girdim ehehehehe şimdi kim bilir ne zaman yb atarım. Neyse umarım bu bölümü beğenirsiniz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕸𝖞 𝖆𝖓𝖌𝖊𝖑
Fanfiction"𝘕𝘦 𝘴𝘢𝘤̧𝘮𝘢𝘭ı𝘺𝘰𝘳𝘴𝘶𝘯 𝘌𝘮𝘮𝘢? 𝘒𝘰𝘳𝘶𝘺𝘶𝘤𝘶 𝘮𝘦𝘭𝘦𝘬𝘭𝘦𝘳 𝘨𝘦𝘳𝘤̧𝘦𝘬 𝘥𝘦𝘨̆𝘪𝘭𝘥𝘪𝘳" Meleklere inanmayan Sano Manjirou koruyucu meleği ile tanışıyor. Peki başlarına neler gelecek? Smut içerir