5

1.5K 104 9
                                    

Sabah kalkar kalkmaz ilk işim duş almak olmuştu. Bir kaç gündür iyi geliyordu duş almak. Hızlıca kurulanıp üstüme siyah tişört, gri şort ve vans giymiştim. Bileğimin dört parmak üstünde biten fermuarlı deri eldiven giydikten sonra sadece göz kalemi ve rimel ile şekillendirdiğim gözlerimden sonra odadan çıkabilmiştim.

 Bileğimin dört parmak üstünde biten fermuarlı deri eldiven giydikten sonra sadece göz kalemi ve rimel ile şekillendirdiğim gözlerimden sonra odadan çıkabilmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yine asansörü kullanarak mutfağa inmiştim. Hızlıca mutfağa girdiğimde görmek isteyeceğim son kişiyi görmüştüm. Nick Fury. 

Moralim anında düşerken sinirlerim hat safhaya çıkmaya başlamıştı. Yine de onu sinir eden sırıtmamı takınıp "Günaydınlar" dediğimde tüm kafalar bana dönmüştü. Hepsinin yüzünden düşen bin parçaydı.

"Neler oluyor?" diye sorduğumda Nick söze atlayarak "Seni ilgilendirmez" diyerek terslemişti beni. Pardon da ne hakla tersliyor beni? "O zaman neden bunu daha kişisel yerde konuşup benim kahvaltı etmemi engellemiyorsun?" Gözünü devirim mutfaktan çıkmıştı. Diğerleri de çıkınca arkalarından bakmıştım. 

Gözlerimi devirip kendime kahvaltılık bir şeyler hazırladıktan sonra tam odaya çıkacağım sırada İçeri Pierto girmişti. Bir şey söyleyecek gibi duruyordu. Tek kaşımı kaldırıp başımı 'ne var?' dercesine sallamıştım.

"Bavulunu hazırla. 1 aylık göreve gidiyoruz ve sende geliyorsun" dediğinde kafa sallamıştım. Sonra hazırladığım tabağı ona uzatarak "İster misin?" dediğimde bir tane sandviç almıştı. "Teşekkürler kızıl" diyerek hızla yanımdan ayrılmıştı. Onun arkasından garipçe bakarken kendime gelip odama çıkmaya başlamıştım.

Gelince tabağı bilgisayar masasının oraya koyduktan sonra giyinme odama gitmiştim. Üst kata çıkıp bavulu alırken yukarı kattan bir kaç bir şey aldıktan sonra aşağıya indim ve oradan da bir kaç bir şey almıştım. 

Kişisel ihtiyaçlarımı sırt çantama koymuştum. Hazır olunca odadan çıkıp bilgisayarımın yanındaki boşluğa koymuştum. 

Sonra salıncağa oturup bağdaş kurdum. "Friday televizyonu açar mısın?" dedikten sonra televizyon duvarın arkasından çıkmıştı. "Teşekkürler" diyerek kanallarda gezinmeye başladım. Sevdiğim dizilerden birini bulunca durdum ve izlemeğe başladım. 

Yemeğimi bir yandan yerken, bir yandan da dizi izlemek eğlenceli oluyormuş. Bitirdiğim sandviç ardından meyveli yoğurda geçmiştim. Onu yerken Friday'ın sesini duymuştum.

"Bayan Lexa ekip gitmek için sizi bekliyor" dediğinde salıncaktan yere atlayarak "sağol Friday" Koşarak bavulu elime aldım ve çantamı sırtıma takmıştım. Hızlıca elimdeki tabağı lavaboda durulayıp masanın yanına koymuştum. 

Koşarak odadan çıktım ve asansöre binip bahçeye inmeye başlamıştım. Asansör durunca koşar adımlarla bahçeye çıktım. Ekip beni Jet ile beklerken onların elinde de bavul olduğunu görmüştüm. Hatta Kate, Yelena, Natasha, Wanda dörtlüsünde iki-üç tane vardı. 

"Yıllık mı taşınıyoruz?" diye sorduğumda omuz silkmişlerdi. Kapı açılınca sırayla binmiştik. Bavulları toplayan Clint ve Steve verirken hepimiz boş yer bulup oturmuştuk.

"Biz şimdi nereye gidiyoruz" dediğimde hepsi bir ağızdan "Asgard" demişti. İyi de orası neresiydi ki? 

"Pardon ama orası neresi?" 

"Asgard Thor'un evi. Orada bir balo olacak ve uzun bir tatil yapmamız için Thor bizi çağırdı. Thor kim dersen kendisi gök tanrısı olur. Asgard da 9 diyardan bir tanesi" diyerek hızlıca açıklamada bulunmuştu Clint. 

"Peki bu baloya katılım zorunlu mu?" Yelena atlayarak "maalesef" demişti. Somurtarak arkama yaslanırken. Asgard'ın nasıl bir yer olduğunu düşünmeye başlamıştım.

"Stephen ve Peter sonradan katılacaklar" diyerek içeri gelmişti Steve. Sonra kendisini Natasha'nın yanına atmıştı. "Seyahat uzun sürecek isteyen varsa uyusun" diyerek açıklamada bulunmuştu Natasha.

Bende kolumu kolçağa yerleştirip, kafamı koluma koyup, gözlerimi kapatmıştım. En azından uyuyacaktım.

...

Gelen gürültüler ile uyanırken yavaşça oturduğum yerden kalkmıştım. Gözüm kararırken geri  oturmak zorunda kalmıştım. Elimi başıma götürünce elime sıcak bir sıvı gelmişti. Elime baktığımda kan olduğunu görmüştüm.

Neler olduğunu anlamak için etrafa bakarken az ilerdeki Yelena ve Kate çarpmıştı gözüm. Jetin içi harabeye dönmüştüm. Oturduğum yerden kalkarak yerde darbe almış iki kızın yanına gitmiştim. 

"Yelena, Kate uyanın" diyerek uyandırmaya çalışsam da olmamıştı. Bende tek çare olarak eldivenleri çıkartıp bir elimde buz bir elimde ateş oluşturmuştum. Buzu eriterek su haline getirirken onların yüzüne atmıştım. İkisi de hızla uyanırken ne olduğunu şaşırmışlardı.  

Yelena etrafa bakınarak "Siktir" demişti. "Ne boklar oluyor burada?" dedim de Kate başını tutarak "Sen uyuduktan yarım saat sonra Hydra Jete saldırdı ve boş araziye düşmemize sebep oldu. Sana seslendik ama ölmüş gibiydin, yüzün buz gibi, nefes almıyordun. Sonra jet düştü. İkimiz ayağa kalkamadık başımızdan darbe almıştık. son hatırladığım şey Hydra'nın içeri girip herkesi alması" diyerek açıklamada bulunmuştu.

"İyide neden bizi burada bıraktılar" 

Yelena ayağa kalkarak "Çünkü Shıeld sisteminde kaydı olmayan tek üçümüz varız. Neden normal üç kızla uğraşsınlar ki? Hem zaten sen ölü gibiydin seni birde gömmekle mi uğraşacaklar" Geriye doğru sendelese de düşmeden durabilmişti. 

"Onları kurtarmamız lazım" diyerek ilerlemişti. Kate'de ayağa kalkarak ona hak verdiğini göstermişti. Bende oturduğum yerden kalkarak "Silahınız var mı? Varsa benim yok" diyerek ilerlemiştim.

"Birde senin sakatlanman ile uğraşamayız. Daha silah kullanmayı bile bilmiyorsundur sen" dediğinde sinirlenmiştim. Ben ve silah kullanmayı bilmemek.

"Emin ol senden güzel silah kullanıyorumdur" 

Sinirle bana dönüp "Bana bak kurşunları boşuna harcama. Sadece kendini koru" diyerek avucuma bir silah ve şarjör bırakmıştı. "Sağol" diyerek Şarjörü cebime atmıştım. 

Kate elinde okları ve yayları ile gelirken. "Az ilerdeki depoda olmalılar. Clint en son duyma cihazına takip cihazı yerleştirmişti" 

"O zaman oraya gidiyoruz" 

...

İŞTE O AN BU AN! İŞTE MACERA NALARI GELDİ!!! 

Marvel kurgusu yazmayalı çok zaman olduğun için aklımda bir sürü fikir birikiyor. Hatta dördüncü marvel kitabını hazırlayıp taslağa mı atsam diye düşündüm ama taslakta çok güzel başka bir kurgum var. 

Bu arada hafta için tüm günler bölüm var ama hafta sonu yok . 

Soğuk ve SıcakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin