23

373 29 0
                                    

Mideme giren ağrılar eşliğinde arabadan indim. Hızlı adımlarla kulübeye ilerledim. Her şey normal görünürken derin bir nefes almıştım. Kapının oraya geldiğimde arkamdan esen rüzgarın kesildiğini fark etmiştim. Hızlıca arkamı dönerken dibimde yüzünde maske olan bir kişi görmüştüm. Yüzü veya vücudu belli olmadığı için kadın veya adam diyemiyordum.

Sağ göğsünün üstünde gördüğüm kuru kafa ve dokunaçlar ile Hydra'nın çoktan geldiğini anladım. Bana her an saldıracakmış gibi duruyordu ve bunu engelleyebileceğimi bildiğini sanmıyordum.

Düşündüğüm gibide oldu, yumruğunu sağ yanağıma yaklaştırmışken hızlıca eğildim ve kurtuldum. Ah lanet olsun bu etek işimi çok zorlaştırıyordu. Eğildiğim yerden kalktım, sağ tarafını kullanıyordu bu yüzden sol tarafına gelebilecek bir tekmeyi engellemesi zor olurdu ama yapabilirdi bu yüzden sağlam bir şekilde şaşırtmam lazımdı.

İlk önce diyaframına gelecek bir yumruk atıyormuş gibi yaparken boyun arasına bir tekme attım. Sarsılırken aramıza ince buzdan bir duvar ördüm. Duvarın arkasında kalırken silahını çıkarmış ateş etmeye çalıyordu. Mermiler duvarın içinde kalıyordu. 

Onu es geçip hızlıca kapıya gittim. Tabi ki de kapı göz tanıma sistemi vardı. Hızlıca gözümü oraya tutarken cihazdan '9. seviye Ajan Lexa Beatrixe Brown' kapı sonuna kadar açılırken hızla içeri girdim. Karnımdaki ağrı giderek artarken kapının arkasına çökmüştüm. 

Boğazıma kadar gelen kusma isteği ile sağ tarafıma çıkartırken sadece kırmızı renk görmüştüm. Neden kan kustuğumu anlayamıyordum. Bir nedeni olması lazımdı, durduk yere kan kusmazdı. 

Kapı yumruklanırken yorgun ve kısık bir sesle "Acil savunma sistemi açılsın" zar zor ağzından çıkan ses ile nereden geldiğini bilmediği mekanik ses 'acil savunma sistemi açıldı' dedi. Sağlam olan kapı aşağıya inen demir kapı ile daha da sağlamlaşmıştı. 

Evin her santimine vibranyum yapımı demir savunma duvarları inerken için bir tık olsun rahatlamıştı. Fazla vaktim olmadığını bildiğim için hızlıca ayağa kalktım. 

Burası ekiple rahatlamak için geldiğimiz kulübeydi. Her ne kadar sığınak olarak geçse de biz burada uyuyorduk ya da mangal yapıyorduk. Kesinlikle bundan kurtulduktan sonra ekiple tekrar mangal yapacaktım.

Yavaş ve titrek adımlarla mutfağa doğru ilerledim. Mutfakla salon birleşik olduğu için fazla uzağa gitmemiştim. Tencere dolabını açtım, içindeki tüm tencereleri indirirken arkamdan tetiği açma sesi gelmişti. 

İşte şimdi sıçmıştım. Ellerimi iki yana kaldırırken arkamdan kalın ses "Ayağa kalk ve ellerini sakın indirme" tanıdık geliyordu ama bu beni vurmayacağı anlamına gelmiyordu. Yavaşça ayağa kalkıp aşağıdan baktığımda dört çift ayak görmüştüm. Lanet olsun çok fazlalardı.

"Yüzünü dön" otoriter sesi ile derince yutkunup yüzümü ona dönmüştüm. Ama gördüğüm yüz ile mutlu olmuştum "Clint" "Lexa" sıkıca ona sarılırken bacaklarım artık taşıyamayacağım kıvama gelmişti. Kendimi onun güvenli kollarına bırakırken "Ne oldu Lexa sana" diye panikle sormuştum.

Boğazım düğümlenmişti konuşamıyordum. Clint dizlerimin altından tutup beni kucağına alırken salondaki uzun kırmızı kanepeye bırakmıştı. Midem yanarken gözlerimi açık tutmak ta zorlanıyordum.

O an aklıma geldi zehirlenme ihtimalim. Çünkü bunun başka bir açıklaması olamazdı. Ben zehirlendiysem Tony'de zehirlenmişti demek. Titrek sesimle "Tony... onu a-arayın, zehirlendik sanırı..." cümlemi tamamlayamadan ağzıma gelen dolu dolu kan ile kafamı sağ tarafa çevirip boşluğa kusmuştum.

Boğazım tahrişlerinken bir kaç kere öksürmüştüm. Pierto bana peçete uzatırken Yelena Tony'e ulaşmaya çalışıyordu. Ağzımı sildim ve zorda olsa konuşmaya başladım "Tuzağa düştük, hepimiz. Siz, Steve'ler, ben ve Tony, Daisy'ler. Hydra büyük bir tuzak kurmuş "

Kate boğazını temizleyip "Biz kurtulduk ama bir kaç şey öğre-" cümlesinin tamamlayamadan Yelena karnına dirsek geçirmişti. Aralarında kelimesiz bir diyalog geçerken gözlerim artık net görmüyordu "Mutfak dolabının arkasında var onu alın ve kimseye vermeyin" çok kısık söylemiştim umarım duymuşlardır. 

Daha fazla dayanamayarak gözlerimi kapatırken seslerimi duymaya devam ediyordum. Bilincim kapanmadan önce "Tony..." demiştim. Umarım bunu kimse duymamıştır. 


Soğuk ve SıcakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin