Belamour'un söylediği şarkı: Charlotte Lawrence - Slow Motion
Dün akşam eve döndüğümden beri Zayn'in o kafede söylediklerini düşünüp duruyordum ve artık aynı şeyleri düşünmekten beynim başka şeyleri düşünemez hale gelmişti
Sonra ani bir kararla Yeda'ya mesaj atmış ve saat üçte Zayn hariç herkesi kafeye toplamasını istemiştim.
Zayn'in ne yaptığı artık umrumda değildi. Gruba geri dönmeye karar vermiştim ve onun yaptığı gibi ben de hayatıma devam edecektim. Yepyeni bir sayfa açarak.
Şimdi de kafede Ruth'un gelmesini bekliyordum onlara gruba döndüğümü söylemek için. Ama Elliot sabırsızdı.
"Eee Belamour? Hepimizi topladın acil diye. Söylemeyecek misin artık nedenini?" diye sordu bira şişesini masaya bırakırken. Muhtemelen bir işini ya da birini bırakıp gelmişti ve hemen geri dönmek istiyordu.
Sodamdan bir yudum aldım Elliot'a cevap vermeden önce. "Bekle biraz daha. Ruth gelsin."
Telefonunu döndürdü masada ve kendine çekip ekran kilidini açarak saate baktı. "On dakikadır bekliyoruz. Saat üçte dediniz, gelse gelirdi."
Kapı açıldığında arkamı dönüp baktım gelen Ruth'dur diye. Gelmişti. Yan masadan sandalye çekip yanıma otururken de herkese selam vermişti. Elliot yine sabırsızdı.
"Hadi geldi Ruth. Neymiş acil mesele, söyle."
Ona gözlerimi devirdim. "Öncelikle acil demedim ben. Yeda acil diye belirtmiş. Başka türlü gelmiyorsun çünkü."
Ruth söylediğime gülmüş sonra da "Doğru söylüyor." diye desteklemişti beni. Dönüp ona baktım. Bana olan soğukluğu geçmişti sanırım.
Elliot da bana gözlerini devirdi arkasına yaslanırken. "Söylemeyeceksen ben gidiyorum."
Konuşmak için dudaklarımı aralamıştım ki Yeda Elliot'a çıkıştı ve "Sen de ne acelecisin. İşin varsa gelmeseydin." dedi sinirle. Konuya bir türlü giremiyordum.
Elliot "Var." derken uzatarak söylemiş ve kolunu yaslandığı koltuğun arkasına doğru atmıştı. "Zayn'le buluşacağım."
Adını duyduğum anda tüm odağım Elliot'a kaymıştı. Ben sormak istemiştim ama Yeda benden önce davranarak "Zayn'le mi?" diye sormuştu, sonra da bana bakmıştı.
"Evet. Adam bu akşam gidiyor sonuçta. Gitmeden son kez görüşelim istedim."
Bana baktı ve bira şişesine uzandı. "Size de soracaktım ama...Belamour zaten gelmezdi, Ruth'un da geleceğini sanmıyordum. O yüzden sormadım." Birasını içtikten sonra da "İsterseniz gelin." demişti.
Bu akşam gidecek olmasının beni üzmesini istemiyordum ama üzülmüştüm işte. Hayatıma devam edeceğimi söylerken çok emindim kendimden ama adını duymak bile hala içimde bir acıya neden oluyordu. Boğazımın kuruduğunu, acıdığını hissettiğimde de boğazımı temizledim. Yoksa sesim titrerdi konuşurken.
"Her neyse." dedim saçımı kulağımın arkasına sıkıştırırken. "Şunu söylemek için topladım sizi," Ellerimi masaya koyarken hafifçe vurmuştum. "...gruba geri dönmeye karar verdim."
Ruth'un bana ani bakışına ben de karşılık vermiş ve ona dönmüştüm yüzümü. Gözlerinden geçen parıltının sevinçten olduğunu anlamak hiç zor değildi ama belli etmemeye çalışıyordu.
"Ciddi misin sen?"
Bu defa da Yeda'ya baktım. Gülümseyecekti ama ciddi olup olmadığımı bilmediği için de tutuyordu kendini. Başımı salladım. "Ciddiyim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
to begin again
FanfictionYeniden başlamak için başka günlerimiz olacak. Nasıl, neden bilmiyorum ama yeniden başlamak için deneyeceğimi biliyorum.