Eşim gideli tam iki hafta olmuştu. İki haftadır evde yalnızdım. Tek kelime konuşmadan bitirdiğim günler bile oluyordu. Oturduğum çevrede kimseyi tanımıyorum. Zaten komşuluk kültürü de yoktu burada.
Yine bir günü yatarak geçirirken, telefonum çaldı. Benim ailem yoktu. O yüzden eşimin tarafı arıyordu genelde. Telefona baktığımda, kaynanamın aradığını gördüm. Yattığım yerden kalkmadan açtım telefonu.
"Efendim anne?" diyerek cevapladım. Aslında kimseyle konuşasım da yoktu ama cevap vermeyince merak ediyorlardı.
"Tutku? Uyandırdım mı?" diye cevap verdi. Sanırım yattığımdan olsa gerek, sesim uykulu çıkıyordu.
"Yok anne. Uyanmıştım. Uzanıyordum biraz." dedim. Mırıldanarak onayladı ve ardından cevap verdi.
"Yarın Selda'yı istemeye gelecekler. Sen de gel unutma." dedi. Pffff! Kalabalıklardan nefret ederdim. Ama gitmem gerekiyordu yoksa çok ayıp olurdu.
"Tamam gelirim. Saat kaçta gelecekler?" diye sordum.
"Akşam yediye doğru gelirler." diye cevap verince, mırıldanarak onayladım.
"Tamam ben sabah gelirim. Yardım ederim size." dedim.
"Biz bütün hazırlıkları yaptık. Ama sen yine de erken gel. Birlikte kahvaltı ederiz." dedi. Ben de onayladım ve kapattık telefonu. Saate baktım telefondan ve yanıma bıraktım. Saat daha yeni dört oluyordu. Ellerimi karnımın üstüne koydum ve tavanı izlemeye başladım boş boş.
Yalnızlık çok zordu. Ama bir o kadar da sevmiştim. Karışan görüşen yok. İstediğin saatte yat, istediğin saatte kalk. İster yemek yap, ister yapma. Özgürlük buydu.
Birkaç saat sonra acıktığımı hissettim ve mutfağa geçtim. Yemek yapasım yoktu. Bu yüzden, buzdolabin üstündeki magnetlerde göz gezdirdim ve pizza da karar kılıp, pizzacıyı arayıp sipariş verdim.
...
Gece yatağa girdiğimde, yine eşimle yaşadığımız anlar geldi aklıma. Bu yatakta çok güzel anlar geçirmiştik birlikte. Ama şimdi yoktu. Yapayalnız kalmıştım. Kendimi tatmin etmek istemiyordum çünkü gerçeği gibi olmuyordu. Düşünmemeye çalıştım ve uyumak için gözlerimi kapattım ki, eşim aradı. Hemen açtım tabii.
"Aşkım! Nasılsın?" diye sordum heyecanla. Güldüğünü duydum.
"İyiyim bitanem. Sen nasılsın?" diye sordu. Yüzümdeki büyük gülümsemeyle cevap verdim.
"İyi diyelim iyi olsun. Özlemin dışında her şey yolunda." diye cevap verdim.
"Ben de seni çok özledim güzelim. Ama sabretmeliyiz. Senin için buradayım." dedi. "Ee neler yapıyorsun? Alıştın mı bensiz uyumaya?" diye sordu. Sanki alışılabilecek bir şeymiş gibi.
"Alışamadım." dedim ve iç çektim. "Dokunuşlarını, öpüşlerini, teninin sıcaklığını çok özledim." dedim. Azmıştım sanırım. Çünkü ateşler içinde yanıyor gibiydim. "Sıcak nefesinin tenimi yakmasını da özledim. Beni bulutlara çıkarmanı da özledim." dedim. Bunu yaparken, elim kırmızı geceliğimin örtemediği bacaklarımdaydı. Gözlerim kapalı, sanki eşim dokunuyor gibi düşlüyordum.
"Yapma." dedi eşim fısıldayarak. "Şu an yapma Tutku'm." dedi ama ok yaydan çıkmıştı bende. Azmıştım ve onu istiyordum. Düşlemek bile yeterliydi şimdilik.
"Barış..." diye fısıldadım. Elim, kadınlığımdaydı. O el, Barış'ın eliymis gibi hayal ediyordum ve bu işe yarıyor gibiydi.
"Bir dakika." dedi ve biraz hışırtı sesi geldi. Daha sonra sesini duydum yine. "Kendini okşamanı istiyorum karıcım. Kendine dokun." dedi. Sesi tahrik doluydu. O da kendini okşuyordu belli ki. Tahrik dolu sesi deli ediyordu beni.
"Üstünde olduğumu hisset. Yumuşak dudaklarını öptüğümü, ellerimin teninde dolaştığını hisset hayatım." dedi. Sesi öyle tahrik dolu geliyordu ki, rahatlamam an meselesiydi. "İçine girdim yavrum. İnle Tutku. Benim için inle." deyince, aldığım zevkle inledim.
"Ah! Barış..." diye inledim. Kendimden geçmiştim resmen. Onun da inlemesi kulağıma doldu. Bir süre bir şey demeden inledik sadece. Çok zevk alıyordum. Telefonda seks yapmak farklı ama güzeldi.
"Offf Tutkuu..." dedi eşim ve derince inledikten sonra, derin bir nefes aldı. Ben de onun o inlemesinden sonra, deli gibi zevke gelerek rahatladım.
"Harikasın karıcım." dedi hızlı nefesleri arasından. Ben de hızlı hızlı nefes alıyordum.
"Sen de kocacım." dedim ve gözlerimi kapattım. "Uyumak üzereyim." diye ekledim.
"Duş al ve öyle uyu yavrum. Ben de şimdi duş alıp yatacağım. Seni seviyorum iyi geceler." dedi.
"Ben de seni seviyorum. İyi geceler." dedim ve kapattık telefonu. Duş almalıydım. Bu yüzden kalktım ve hızlıca bir duş alıp, hemen yatağa bıraktım bedenimi. Çok uykum vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK TUTKU (+18)
Historia Corta+18 Kocası yurtdışına giden Tutku, kocasının kuzenine karşı koyamaz ve birden bire kendini kocasının kuzeniyle yasak bir ilişkinin içinde bulur. Peki bu ilişki nereye kadar sürecek? Aralarındaki tutku ve aşk bitecek mi yoksa daha da alevlenecek mi? ...
