Tutku
Sabah, korkunç bir bulantıyla uyandım. Yataktan hızlı bir şekilde kalkıp, banyoya koştum. Klozetin kapağını açtım ve istifra etmeye başladım.
Sifonu çekip kalktıktan sonra, elimi yüzümü yıkadım ve havluyla yüzümü kurularken, Uğur geldi banyoya.
"Tutku ne oldu aşkım?" diye sordu endişeli bir ses tonuyla. "İyi misin?" dediğinde, havluyu yerine asarken, gülümsemeye çalıştım.
"İyiyim. Biraz midem bulandı. Akşam mantarlı pizza yedik ya, o dokundu galiba." dedim ama Uğur düşünceli gibiydi.
"Belki de başka bir şeyden dolayı bulanmıştır miden?" deyince, önce anlamadım ama sonra demek istediği kafama dank edince kısaca güldüm.
"Yok artık." dedim ama elim istemsizce karnıma gitti bile. "Gerçekten olabilir mi?" diye sordum. Uğur gülümseyip, elini karnıma koydu, elimin üstüne.
"Olabilir aşkım. Doktora gidelim bir test yaptıralım. Ne dersin?" dedi heyecanlı bir şekilde. Aslında ben de heyecanlanmıştım bu bebek ihtimaliyle.
"Tamam. Gidelim tabii." dedim ve banyodan birlikte çıktık. Daha sonra, birlikte kahvaltı hazırlayıp, bir şeyler yedik ve evden çıktık.
Hastaneye geldikten sonra, doktorun yanına girdik birlikte. Hamilelik şüphemden bahsedince, doktor da test için kayıt açtı ve testi yaptırdık. Birkaç saat beklememiz gerekiyordu. Meraktan ve heyecandan bayılacak gibiydim. Test sonucunu nasıl bekleyeceğimi bilmiyordum bu heyecanla.
Uğur'la hastaneden çıktıktan sonra, biraz vakit öldürmek için arabayla dolaşmaya çıktık. Benim yine biraz bulantım başlayınca, Uğur deniz kenarına doğru çekti arabayı ve arabadan indik birlikte. Deniz havası iyi gelmişti cidden de.
Gözlerimi kapatıp derin nefes aldım birkaç kez. Bulantının tamamen geçtiğini hissedince rahatladım.
"Geçti mi iyi misin?" dedi Uğur yanıma gelip. Başımla onayladım.
"Geçti geçti. Daha iyiyim." dedim ve arabanın kaputuna yaslandım. O da benim gibi kaputa yaslandı ve denizi izlemeye başladık.
"Şimdi ne olacak Uğur? Ya hamileysem? Ne yapacağız?" diye sordum düşünceli bir şekilde.
"Evleneceğiz tabiki de. Sadece düşündüğümüzden erken olacak biraz." dedi ve bana doğru dönüp, elimi tuttu. "Hatırlasana Tutku. Senden çocuğumun olmasını ne kadar istiyordum. En büyük dileğim gerçek olacak. Dünyanın en güzel annesi olacaksın." dediğinde gözlerim doldu. Galiba gerçekten de hamileydim. Üstümde garip ve yoğun bir duygusallık vardı.
"Sen de dünyanın en iyi babası olacaksın." dedim gülümseyerek ve yanağını öptüm. O da yanağımı okşadı ve kolunu omuzuma atıp, kendine çekti beni. O şekilde denizi izlemeye devam ettik.
***
Hastaneden sonuçları aldığımızda, gerçekten de hamile olduğum kesinleşmişti. Bir buçuk aylık hamileydim. Zaten tahmin etmiştik ama doğru olması bizi daha bir heyecanlandırmıştı.
"Şimdi gidip ailemle konuşacağım." dedi Uğur. Güçlükle yutkundum. Çok zor olacaktı.
"Çok kızacaklar. Belki de karşı çıkacaklar. Sonuçta ben senin kuzeninin eski karısıyım." dedim, kısık çıkan sesimle. Elimi tutup öptü.
"Senin de dediğin gibi, 'eski'. Yani artık onunla bir bağın yok. Hiçbir şekilde birbirinize karşı ne gönül bağınız var ne de sizi birbirinize bağlayan bir şey." diyerek bana baktığıda, onu onayladım başımı sallayarak. "O zaman çok da sorun olmaz. Ha eğer olursa da, ailemin kararı. Ben seni bırakmayacağım çünkü." dedi ve annemin evine sürdü arabayı. Ben de annemle konuşacaktım.
Eve geldikten sonra, sağımda duran büyük eve baktım. Daha sonra Uğur'a çevirdim bakışlarımı.
"Çok gergin hissediyorum." dedim. Gülümseyip elimin üstünü öptü.
"Merak etme. İyi olacak. Çoğu gitti azı kaldı Tutku. Mutluluğa sadece iki adım kaldı. Biri bu, diğeri evlilik. Sonrasında hep mutlu olacağız." dedi ve dudağımdan öptü. "Sadece bize ait bir dünyamız olacak." dedi ve tekrar dudağımdan öptü derin bir şekilde. Gülümsedim ve başımla onayladım.
"Haklısın." dedim ve çenesinin hemen üst kısmını öptüm ve ayrıldım. "Kendine dikkat et. Bol şans." dedim. Elimi tutup, avucumu öptü ve yanağımı okşadı.
"Sen de kendine ve bebeğimize dikkat et. Sakın kendini sıkma, üzme. Her şey çok güzel olacak." dediğinde, dudağına kısa bir öpücük bırakıp, indim arabadan. Büyük evin bahçesine girince, Uğur arabayla uzaklaştı.
Eve gelip, anahtarımla kapıyı açtım ve kapıdan girer girmez annemle karşılaştım.
"Tutku. Ben de seni bekliyordum. Uğur gitti galiba." dediğinde, başımı salladım.
"Hı hım." dedim ve anneme baktım gergince. Annem yanıma geldi iki adımda ve elini yanağıma koydu.
"Neyin var kızım? Garip görünüyorsun." dedi. Yutkundum ve derin bir nefes aldım.
"Seninle konuşmam gerekiyor anne." dedim. Anlamamış bir şekilde baktı yüzüme.
"Evde sadece ben ve hizmetliler var. Sen ne diyeceksin bana? Endişelenmeye başladım." dediğinde, koltuğa oturdum.
"Endişelenme. Geç otur da konuşalım." dedim ve hizmetliye seslenip soğuk bir su istedim önce. Hizmetlinin getirdiği suyu içtim biraz ve anneme baktım. Dikkatle beni izliyordu.
"Anne ben bunu nasıl söyleyeceğim bilmiyorum? Kızacaksın biliyorum. Ama bunu bilmen gerekiyor." dedim ve büyük bir yudum daha içtim sudan.
"Tutku söyleyecek misin artık?" dedi annem sabırsızca. Pat diye söylemek en iyisiydi sanırım.
"Anne ben hamileyim." dedim. Tepki vermedi. Baktı kaldı yüzüme. Elimi, gözlerinin önünde salladım. "Anne beni duydun mu?" dedim ve omuzundan sarstım. "Anne!" dedim yüksek sesle. Kendine gelir gibi oldu.
"Hamileyim mi dedin? Şaka mı?" dediğinde, başımı olumsuz bir şekilde salladım.
"Değil. Hamileyim anne bunun şakası mı olur?" dedim.
"Babası Uğur mu?" diye sordu. Suyun son yudumunu içerken, başımı salladım. "Kaç aylık?" diye sordu bu kez.
"Bir buçuk aylıkmış." dedim. Annem ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü birkaç adım. Ardından bana baktı.
"Bana niye söylemedin? Niye şimdi haberim oluyor bundan?" diye sordu.
"Çünkü ben de bugün öğrendim. Sabah mide bulantısıyla uyandım. Uğur şüphelendi. Sonra doktora gidip test yaptırdık. Pozitif çıktı sonuç. Benim için sevinemez misin en azından? Bir bebeğim olacak. Anneanne olacaksın." dedim gözlerim dolu bir şekilde. Kahretsin ki yine duygulanmıştım. Annem bunu farkedince hemen yanıma geldi.
"Ah şey. Ben tabiki sevindim. Ama beklemiyordum. Şaşırdım sadece. Tabiki de senin adına çok mutluyum." dedi ve sarıldı bana. Ben de kollarımı bedenine sardım. "Peki şimdi ne olacak?" dedi ve kendini çekip saçımı okşadı.
"Evleneceğiz. Uğur ailesiyle konuşmaya gitti." dedim.
"Ya kabul etmezlerse?" diye sordu annem. Derin bir nefes aldım.
"Kabul etmezlerse bir şey olmayacak. Her halükarda evleneceğiz." dedim. Annem sessiz kaldı. Sadece başıyla onayladı. "Ben odama geçiyorum biraz uzanacağım." dedim. Annem gülümseyip başını salladı. Ben de odama geçtim. Üstümü değiştirip yatağıma uzandığım sırada, hizmetli geldi, elinde bir bardak sütle.
"Bunu hanımefendi gönderdi." dediğinde gülümsedim ve aldım sütü. Teşekkür edip gönderdim. Sütü içtim ve uzandım yatağıma. Mutlu hissediyordum. Elimi karnıma koydum ve bebeğimi hissetmeye çalışarak, gözlerimi kapattım.
Aslında bu bölüm final olacaktı ama son bir karar değişikliğiyle, diğer bölümü final yapmaya karar verdim çünkü bu bölüme yazamadım daha fazla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK TUTKU (+18)
Historia Corta+18 Kocası yurtdışına giden Tutku, kocasının kuzenine karşı koyamaz ve birden bire kendini kocasının kuzeniyle yasak bir ilişkinin içinde bulur. Peki bu ilişki nereye kadar sürecek? Aralarındaki tutku ve aşk bitecek mi yoksa daha da alevlenecek mi? ...
