24| 'Seni istiyorum.'

11.4K 130 3
                                    

Uğur, o gün dediği gibi Esma'dan ayrılmıştı gerçekten de. Esma üzülmüştü tabii doğal olarak. Ama bu ikisi için en iyisiydi. İleride çok daha mutsuz olmamaları için bu şarttı. Aslında benim için de iyi olmuştu. Uğur'un beni gerçekten de sevdiğini gösteriyordu bu durum.

Aynanın karşısında bedenimi süzdüm. Akşam için hazırdım. Uğur'la gözlerden uzak bir yerde akşam yemeği yiyecektik. Siyah bir elbise almıştım ve ilk kez bu akşam giyecektim. Diz üstü, göğüs dekolteli bir elbiseydi.

Telefonum çalmaya başlayınca, arayana baktım. Bilinmeyen numara arıyordu. Bekletmeden açtım telefonu. "Alo." dedim ama ses gelmedi. "Kimsiniz?" dedim bu kez ama telefon kapandı. Herhalde yanlış numaraydı.

Siyah el çantama koydum telefonu ve odamdan çıkıp, kapının yanındaki portmantodan siyah topuklu ayakkabılarımı çıkarıp giydim. Tam kapıdan çıkacağım sırada yine telefonum çaldı. Çantamdan çıkarıp baktım. Yine bilinmeyen numara arıyordu.

"Alo? Kimi aradınız?" dedim bu kez açar açmaz. Karşıdaki kişi bir şey demiyordu ama nefes sesini duyuyordum. "Bak muhtemelen beni tanıyan birisin ama bu hiç hoş bir şaka değil." dedim sertçe ve kapattım telefonu. Tekrar çantama koydum ve kapıyı açtım. Karşımda Uğur'u görünce korkuyla irkildim.

"Ne işin var burada?" dedim Uğur'a. Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama bana endişeli bakıyordu.

"Seni almaya geldim. İyi misin sen? Yüzün bembeyaz olmuş. Bir şey mi oldu?" diye sordu. Başımı olumsuz bir şekilde salladım.

"Seni birden karşımda görünce boş bulundum korktum sadece. Önemli bir şey yok." dedim ve kapıyı kapattım. "İyiyim endişelenme." dedim ve öpücük bıraktım dudaklarına. Dudaklarımızı ayırdığımda gülümsüyordu. Elimi tuttu ve bir adım geri gidip, bedenimi süzdü..

"Harika görünüyorsun. Her zamanki gibi." dedi. Kendisi de ekstra yakışıklı olmuştu.

"Sen de çok yakışıklı görünüyorsun. Her zamanki gibi." dedim gülümseyerek. Daha sonra asansöre bindik ve binadan çıkıp, Uğur'un arabasıyla yola çıktık.

Uzun sayılabilecek bir yolculuktan sonra, Uğur arabayı durdurdu. Etrafa baktığımda, arabaların dolu olduğu bir yer gördüm. Hemen yanında da bir restoran vardı. Çok şık görünüyordu.

Arabadan indikten sonra, Uğur yanıma gelip elimi tuttu ve birlikte restorana girdik. O kapıdan girince, sanki başka bir dünyaya girmişiz gibi hissettim bir an. Herkes çok şıktı. Mekanın içi de en az dışı kadar şık ve güzeldi.

İçeri girdiğimizde, bir garson yanımıza geldi ve masamızı gösterdi. Uğur rezerve ettirmişti. Masaya oturduktan sonra siparişleri verdik. Garson yanımızdan gidince Uğur'a baktım hemen. O da bana bakıyordu.

"Bu gece çok güzelsin. Rüya gibisin. Aklımı başımdan alıyorsun." dedi ve elimi tutup, üstüne öpücük bıraktı. Gülümseyerek baktım yüzüne. Beni gerçekten mutlu ediyordu. Kadın ruhundan da anlıyordu.

"Teşekkür ederim. Sen de fazla yakışıklısın bu gece." dediğim sırada bir garson geldi ve şarap doldurdu kadehlerimize. Uğur'la konuşup, sohbet ederek şarap içtik ve yemeklerimizi yedik. Keyifli ve güzel bir akşamdı şimdilik. Devamında ne olacağını bilmiyordum henüz.

Yemeklerimizi yedikten sonra, kadehimde kalan son şarabı da içtim. Başım dönüyordu hafiften. Sanırım fazla kaçırmıştım.

"Tutku? İyi misin?" diye sordu Uğur. O gayet iyi görünüyordu. Başımla onayladım.

"İyiyim. Dünya biraz hızlı dönüyor sadece." dedim kıkırdayarak. Normalde çok içmezdim. Çünkü içmeyi bilmiyordum. İşte bu da kanıtı.

"Tamam bence artık kalkalım." dedi Uğur ve ayaklandı. Daha sonra beni de kaldırdı ve birlikte çıktık restorandan.

Dışarı çıkınca yüzüme vuran serin rüzgar beni biraz da olsa kendime getirmişti. Temiz havayı derince içime çektim. Uğur'un bir eli belimdeydi. Diğer eliyle de elimi tutuyordu. Beni tamamen kavramıştı.

"Daha iyi misin şu an?" diye sordu. Başımla onayladım. Çok daha iyiydim ve biraz ayılmış hissediyordum.

"İyiyim. Ayıldım biraz." dedim ve yürümeye yeltendim. Uğur'da benimle yürümeye başladı ve birlikte arabaya geçtik. Uğur beni arabaya bindirdikten sonra kendisi de direksiyona geçti. Kemerleri bağladıktan sonra bana baktı.

"Geceyi gözlerden uzak ve birlikte geçirmeye ne dersin?" dediğinde gülümsedim.

"Çok güzel olur derim." dedim ve o da gülümsedi. Arabayı çalıştırıp, bir elini çıplak bacağıma koydu ve yol boyunca sadece vites değiştirmek için çekti elini. Hafif hafif okşuyordu. Haberi var mıydı bilmiyorum ama tahrik olmuştum aslında.

Yaklaşık onbeş dakika sonra Uğur'un evine geldik. Tek yaşadığı bekar evine. O da bizim gibi bir sitede oturuyordu. Genelde burada kalıyordu. Bazen ailesinin yanındaydı.

Arabadan indikten sonra binaya girdik ve asansöre bindik. Uğur sekizinci katın düğmesine bastı ve yukarı çıkmaya başladık. Bir an önce eve çıkmak istiyordum. Şimdi bile zor tutuyordum kendimi Uğur'un dudaklarına yapışmamak için. Arabada çok tahrik etmişti beni. Onu istiyordu

Sessizce sekizinci kata çıktık. Asansörden indikten sonra Uğur'un dairesine girdik. Uğur kapıyı kapatır kapatmaz, dudaklarına yapıştım ve kapıya dayadım sırtımı. Uğur'u da yakalarından tutup kendime doğru çektim.

Şoktan olsa gerek, birkaç saniye gecikmeli olarak öpücüğüme karşılık vermeye başladı ve bedenimi kapıyla kendi bedeni arasında kıstırdı. Ateşli ve tutku dolu bir öpücük sonrası, nefes almak için dudaklarımızı ayırdık.

"Bu neydi?" diye sordu nefes nefese. Fısıldar bir tonda konuşuyordu ve daha da yükseliyordum.

"Seni istiyorum." dedim ben de fısıldar gibi ve bunu söylerken, ceketini çıkarttım üstünden. Ellerim, gömleğinin düğmelerine giderken, Uğur'da elbisemin fermuarını açıyordu.

YASAK TUTKU (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin