1.9

12 6 0
                                    

Merhaba, keyifli okumalar 🎀

Yıldızlarınızı bekliyorum...

Sanırım kim olduğuma dair hiçbir fikrim olmadığına karar verdim ve ne zaman gözlerimi kapatsam, hayal ettiğim şey bir kaza geçirip her şeyi unutmak. Belki bu sayede istediğim kişi olabilirim.

Ben bir hayalperestim. Gerçek dünya beni tatmin etmediği için sonu trajedi ile biten hayaller kurarım.

Mahir ve Lami birkaç dakika önce kendilerine gelmiş, Kunt'ta kıpırdanmaya başlamıştı. Karşımda Kunt, yanında Hamza, onun yanında Ceyda, solumda Mahir, sağımda Lami oturuyordu.

Artık Demirhan'ın kim olduğunu biliyorum. Bu çok zor. Nasıl bu kadar hasta biri olabilir?

Algılarım bu durumla baş başa kalmaktan çok yoruldular.

'' Hilal?''

Sesin geldiği yere, yani Kunt'a baktım. Kalkmaya çalışıyordu ama ipler onu tutuyordu.

Lamin'in sessiz ağlamalarını duyabiliyordum.

Bir şarkı söylemek istiyordum. Belki o zaman her şey daha kolay olur.

''Buradan kurtuluşumuz yok. İçimde kötü bir his var ve kurtulamıyorum. Yoruldum, çok yoruldum Kunt.'' dedim, ağlamaklı sesimle.

''Sana söz veriyorum buradan kurtulacağız. Sonra ne istiyorsan onu yapacağız.''

Hamza gözlerini açtı ve olanı kısa sürede idrak etti. Başı eğik, gözleri bana bakıyordu.

Gözyaşlarım akıp giderken, ellerimin bağlı olmasından onları saklayamadım.

''Sana zarar verdi mi?''

Bakışlarını tekrar Kunt'a kaydı. '' Bu durumda olduğuma göre.''

Hamza eğik başını kaldırdı ve kısık sesiyle konuştu. ''Böyle oturamayız, illaki bir yolu vardır.''

'' Eğer varsa Hamza, sizinle gelmem.'' Gözlerimi asla ondan ayırmadım. Nu durumdan dolayı, son yaptıklarını unutmuş değildim.

Hamza'nın bakışları etrafta gezinince, Ceyda uyandı. Panik yapıp bağırmaya ve iplerden kurtulmaya çalıştı. ''Neredeyiz biz?! Bizi öldürecek mi?! İmdat! Kimse yok mu?! Yardım edin!''

''Bağırmak adımı buraya getirecek. Biraz aklın varsa sus.'' Hamza sakin ama sert bir şekilde bunu söylemişti. O da korkuyordu. Sadece aramızda en sakin kalanlardan biri oydu.

Ceyda, Hamza'nın dediklerini asla umursamadan, tekrar bağırdı ''Benim daha çok yaşayacak şeyim vardı! İmdat! Lütfen Allah'ım! Ölmek istemiyorum!'' Bağırırken gözlerinden yaşlar akıyordu.

Kapı açıldı ve elinde altı patlarla Demirhan girdi. Ceyda anında bağırmayı kesti. Korkuyordu, hepimiz korkuyorduk. Buradan sağ salim çıkabileceğimizden emin değildim.

Mahir bir anda yerinde dikleşti. ''Bak, benim bunlarla pek alakam yok. Sadece onları takip ettim.'' Sanki elleri ve ayakları bağlı olmasa, Demirhan'ın paçasına yapışacak gibi duruyordu.

''Orospu çocuğu! Buradan bir çıkalım, o lafları senin götüne tıkayacağım!'' dedi, Kunt.

Demirhan, Kunt ve Mahir'in atışmasından sıkılmış olacak ki, silahın içindeki 4 mermiyi sesli bir şekilde masaya attı. ''Siz çocuklar hep böylesiniz. Ne kadar değişik. Hepinizi ayak bağı olduğunuz için öldürebilirim ya da sadece birinin ölmesini sağlayabilirim. Bu sayede belki akıllanırsınız,'' Gözümüzün içine baka baka, cebinden bir mermi çıkardı ve onu silaha taktı.

6 PATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin