1.2

20 10 2
                                    

Merhaba, yıldıza basmayı unutma.

Keyifli okumalar...

Akşam olduğu vakit, hepimiz sahile geldik. Arkada çalan müzik ve biralar fazla uyumlu geliyordu bana. Bu buluşmayı ayarlamamın asıl sebebi; Hamza'nın, Celil'i tanıma ihtimali. Sokaklarda büyüyen insanların çoğu birbirini tanır.

Lami, Ceyda ve Mahir bir konu hakkında sohbet ederken, Hamza telefonu ile ilgileniyordu.

''Bana bira getirir misin?'' diye sordum Kunt'a. Yanağımdan öpüp bira getirmek için arabaya ilerdi. Bu fırsattan Hamza'nın yanına gittim. Komuşmaya nasıl başlayacağımı bilmiyorum.

Buluşmayı sen ayarla ama diyecek bir şey bulama.

''Nasılsın?'' Gayet iyi bir başlangıç.

''Aynı, sen?''

''Aynı. Nasılını sormama ama geçmişini az çok biliyorum Hamza.''

Telefonunu kapatıp bana baktı. Bakışları bana deyince, göz teması kesinlikle kurmadım. Çünkü nasıl bir tepki vereceğini bilmiyorum.

''Kunt'un ağzına sıçayım.''

''Sana söylediğimi bilmiyor.''

''Bu durumun bilinmesi beni rahatsız etmiyor ama çok kişinin de bilmesine gerek yok. Anlatabiliyor muyum?''

''Merak etme, benden sır çıkmaz. Sana sormak istediğim bir şey var.''

''Sor bakalım Hilal Hanım.''

''Babam öldükten kısa bir süre sonra ikizim bir anda kayboldu. Sokaklarda Celal diye birini tanıyor muydun?'' Bakışlarım ona deyince, göz temasını kesen bu sefer o oldu. Neden bunu yaptığını kesinlikle anlamadım.

''Tanıyordum.'' dedi.

''Ciddiminsin? Geçmişi hakkında hiçbir şey biliyor musun?'' Allah'ım lütfen o olsun, lütfen bu bir mucize olsun.

Celal'i çok fazla özlüyorum. O gittikten sonra gerçekten her şey çok farklı gelmişti bana. Tüm bakış açılarım, tüm sevdiğim insanlar, sevdiğim renkler, hepsi her şey değişti.

İkizim gerçekten benim yaşam kaynağımdı. Onu seviyordum ve onu kaybettikten sonra...

O zamanları hatırlamak bile istemiyorum.

''Hilal, o senin ikizin olamaz. Çocuk sarışının, mavi gözlü biriydi.'' Söyledikleri beni hayal kırıklığına uğrattı. Kendimi gerçekten inandırmıştım.

Kendi kendimi ümitlendirip, kendi kendime üzülüyorum.

Belki bu sefer olur diye düşünmüştüm. Yine yanıldım. Onu yıllarca aramaya, ne olursa olsun devam edeceğim. Asla ümidimi kaybetmeyeceğim.

''Anladım.'' Ayağa kalkarken bileğimden tuttu. Bu sayede tekrar yanına oturmuştum.

''Konuyla pek alakası yok ama doğum günün ne zamandı?'' diye sordu.

''22 Temmuz.'' Büyük ihtimalle, üzüntümü almak için beni eğlendirmeyi düşündü. Bu yüzden doğum günümü sormuştu.

Yanından kalkıp yerime oturunca, birkaç saniye sonra Kunt biraları getirdi.

Mahir bir anda doğruluk cesaretlik diye tutturunca, ben ve Hamza dışında herkes oynamak isteyince, biz de katılmak zorunda kaldık.

Şişe çevrildi ve Kunt, Ceyda'ya soruyordu. Ceyda net bir şekilde ''cesaret'' deyince, Kunt bunu beklemiyor olacak ki şaşırdı.

6 PATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin