Bir hata yapmıştım, hayatımın en büyük kısmına mâl olmuştu. Düzeltmeye çalıştıkça daha çok batmıştı. Bu hayatı ben seçmiştim, ben böyle yapmıştım ve çekiyordum. Hatalar peşinde hataları getirirdi ve ben bunu bile bile böyle bir şey yapmıştım. Belki de o gece hiç gitmemeliydik oraya. Her şeyi boşverip saçma sapan bir şaka diye düşünerek peşine düşmemeliydik belki de. Her birine o gece gitmeyelim deseydim eğer, belki de hiç gitmeyecek görmeyecektik Eren'i.. Bunların hepsinin sebebi bendim ve bunu ben bitirecektim. Sonunda ne olursa olsun..
Eğilip zarfı yerden aldım. Aden'in getirdiği gibi bir türden zarftı. Zarfla birlikte kapıyı kapatıp salona yöneldim. Leo önceden oturduğu yere geçmiş bilgisayarını açmıştı ve ona bakıyordu, Aden de karşısındaki koltuğa oturmuştu.
Salona girerken Leo beni fark edip bana döndü. Elimdekini gördü ve göz göze geldik. Aden oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.
"Bu ne?"
"Zarf"dedikten sonra Leo da yanımıza geldi.
"Ciddi misin ya? Allah Allah ben de başka bir şey sanmıştım."
"Sana gönderdikleri zarftan, açmadım ama.."
"Ne?"
"Ya Aden sürekli ne ne deyip durma senin zarftan bir tane daha işte" deyince zarfı elimden çekip alarak aceleyle açmaya çalıştı. Zarfı açınca içinden bir kağıt çıktı. Ve bir de flaş..
Aden kağıdı açtı ve sesli bir şekilde okumaya başladı:
"BİR ARAYA GELEREK BUNU BİTİREBİLEĞİNİZİ Mİ SANIYORSUNUZ? HAHAHA ÇOK KOMİK, DAHA YARATICI OLMANIZI BEKLERDİM KIZLAR! BENİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTINIZ..."
"Ne şimdi bu?" dedi Aden sinirle.
O sırada Leo flaşı alarak bilgisayara doğru ilerledi. Biz de peşinden ilerledik. Gidip yanına oturdum. Flaşın içinde bir video bir tane de fotoğraf vardı. Önce fotoğrafa baktık, fotoğraf şifreli olduğu için açılmıyodu daha sonra bakarız diye fotoğrafı kapattık ve sonra videoyu açtık. Videoda benimle Leo kampüsün içinde konuşurken kahkaha attığım bir kısım vardı, Aden bir kafede kulaklıklarla müzik dinlerken ders çalıştığını düşündüğüm bir kısım vardı, Eflal alışveriş merkezinde alışveriş yaparken çekilmiş bir kısım vardı ve Kumsal bir ağacın altında otururken gülerek kitap okuduğu bir kısım vardı. Ekran karardı ve tek tek harfleri yan yana getirerek cümleler oluşturuldu.
"H E R A N I N I Z I N T A N I Ğ I Y I M
B İ L İ N B A K A L I M B E N K İ M İ M ? "Video bitti birkaç saniye hiçbir şey yapamadık. Donup kaldık.
"Bu ruh hastası kimse bizimle oyun oynuyor!"dedim sinirle.
"Nereden biliyor lan bu bizim buluştuğumuzu?"dedi Aden.
"Bilmiyorum, bilmiyorum!"
"Ne oldu Umay?"sesini duyunca irkilerek arkamı döndüm. Eflal gelmiş bize bakıyordu.
Sesimi alçaltarak "Gel otur şuraya" dedim koltuğu göstererek.
"Daha iyi misin?"dedi Aden.
"İyiyim sanırım da, niye bağırıyorsunuz ne oluyor?"
Birkaç saniye düşündü.
"Yine ne oldu?!"
Kağıdı verdim, okudu. Duygu değişimini anlayamıyordum. Kafam dumur olmuştu. Sonra bilgisayarı ona doğru çevirerek videoyu açtım. Videoyu izlerken yüzündeki duygu değişimini yakaladım. Video bitince dehşet içinde bize döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lotus
Teen FictionBirbirinden farklı 4 kişi adeta birbirini tamamlayan bir vücudun parçaları olmuşlardı. Hayatın getirisi onları değiştirecek miydi? Bir bütün olmaktan parçalara ayrılmış bir limana mı döneceklerdi yoksa birbirlerini tamamlamaya devam mı edeceklerdi? ...