Kahvaltımız bitince babam Marlon ve Rhory'nin yanına giderken, annem ve ben Vanya'nın yanına gittik.Nesta ile birlikte bizi bekliyorlardı.Balo için seçtiğimiz elbiselerin provasını yapacaktık.
Elbiseleri giydik ve terzilerin etrafımızda dönüşlerini izlerken annelerimizle sohbet etmeye başladık. "Kraliçe Darya, beni Litun'a davet etti." İçimden annem olarak geçirsem de yüzüne karşı anne diyemiyordum.Bu onu üzüyordu..
"Ne güzel..Ne zaman gideceksin?" Diyen Vanya'ya döndüm ve "Balodan sonra beraber döneceğiz.Ben Nesta'nın da bizimle gelmesini istiyorum." dedim.
"Gelirim tabii.Senin topraklarını görmek benim için bir şeref Marilla." Benim topraklarım...Nesta'nın gurur dolu ifadesiyle söylediği sözler hayatımın ne kadar da değiştiğini hatırlattı bana.Daha düne kadar sadece bir nedimeyken şimdi bir ülkenin prensesiyim.Hem de çok güçlü bir ülkenin..Babam sayesinde Litun, her geçen gün gücüne güç katıyor.
Tek çocukları ben olduğum için de kiminle evleneceğim çok önemli.Topraklarımız benim himayem altında kalacak ama yönetimde eşimle beraber söz sahibi olacağız.Bu da Litun'un kaderini olumlu yönde etkilemem için doğru kişiyle evlenmem gerektiği anlamına geliyor.
Aklımdaki düşünceleri kovup "Vanya, odalarımızın tadilatı hakkındaki konuşmamızı hatırlıyor musun?" dediğimde Vanya biraz düşündü ve "Evet, şimdi hatırladım.Tamamen aklımdan çıkmıştı." dedi. "Ben artık odama sığamıyorum.Biz gidince odalar boş olacak yani değişiklik yapman için güzel bir fırsat."
"Doğru söylüyorsun.Gitmeden önce nasıl bir oda istediğinizi anlatın bana." Vanya heyecanla konuşurken Nesta aynı heyecanla söze atladı."Pembe! Her şey pembe olsun.." Gözlerinden resmen ışıltılar saçılıyordu etrafa.Odası şu an da pembe ağırlıklıydı zaten ama o sıkılmamıştı anlaşılan.
"Ben tamamen sana bırakıyorum.Sadece dolaplarım çoğalsın o bana yeter."
"Tamamdır.."
Annem kenarda sessizce durmaktan sıkılmış olacak ki "Marilla, ben senin için sarayımızda bir oda hazırlatmıştım ama kendi zevklerime göre döşettim.İstersen Litun'a gittiğimizde kendi odanı kendin düzenleyebilirsin."
"Çok teşekkür ederim ama eminim ki senin zevklerinle de çok güzel görünüyordur.Ben senin, benim için seçtiğin eşyalarla dolu bir odada kalmaktan mutluluk duyarım." Gülümsemelerimize gözlerimizden akan yaşlar eşlik etti.Bu yaşlar geride bırakmaya çalıştığımız yıllaraydı.Aile olma çabamızın duygusallığıydı.
Vanya gözlerindeki yaşı silip "Tamam, bu kadar duygusallık yeter.Hadi bakalım kızlar üstünüzü değiştirin." dedi.Biz üstümüzü değiştirip yanlarına geri dönünce hepbirlikte odadan çıktık..
Balo günü:
Sabah gözlerimi açtığımda güneş yeni doğmuştu.Yatakta diğer tarafa dönüp biraz daha uyumaya çalıştım ama uyuyamayınca kalkıp elimi yüzümü yıkadım.Benim seslerime uyanan Sofia ve Nora etrafımda pervane olunca bana sadece yapacaklarını söylemek kalmıştı.Nora bir kucak dolusu çiçekle gelip Sofia'nın su ve sütle doldurduğu küveti çiçeklerle süslediğinde etrafı çok güzel bir koku sarmıştı.Benim için günün en güzel anı buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU PERİSİ
FantasyBelli bir yaşa gelene kadar içimdeki güç ve o gücün beni dönüştüreceği kişiyle ilgili en ufak bir fikrim bile yoktu.Bir anda değişen hayatımla birlikte oradan oraya sürüklenişimi anlatacağım size.