Saatlerdir sohbet ediyorduk.Kimsenin susmasına izin vermiyor sürekli konuşacak konu buluyordum.Kral bu konuşkanlığımın sebebini anlamış olacak ki adeta kaçınılmaz sonun geldiğini haber eder gibi herkesin büyük salonda toplanması talimatını verdi.Sarayda yaşayan herkes kim olduğumu öğrenecekti.Daha sonrasında yayılması muhtemel görülen bu inanılmaz haber ülkenin her yanına insanların dedikoduları sayesinde yayılacaktı.
Herkesin salonda olduğundan emin olunca biz de masadan kalkıp salona geçtik.İnsanlar merakla birbirlerine ve bize bakıyorlardı.Ne olduğunu anlamak için sabırsızlandıkları her hallerinden belliydi.Kral ve kraliçe birkaç basamaklı merdiven sayesinde yüksekte kalan tahtlarına otururken Nesta ve ben kraliçenin yanına konan ve diğer iki tathta göre daha minimal olan koltuklara oturduk.Kral gür sesiyle konuşmaya başlayınca salondaki bütün uğultu yok oldu.
"Hepiniz neden çağırdığımı merak ediyor olmalısınız.Bugün sizlere açıklamak istediğimiz bir şey var."
Ayağa kalktı ve bana elini uzatarak benim de ayağa kalkmamı sağladı.Bacaklarım titriyordu ve ayakta uzun süre duramayacağım aşikârdı.Yine de gerginliğimi yok sayarak kralın yanına gidip uzattığı elini tuttum.Ellerimizi hafifçe kaldırıp gözlerimizin içine pür dikkat bakan insanlara döndü.
"Marilla'yı tanıyorsunuz.Hepiniz Marilla'nın, benim ve güzeller güzeli eşim Vanya için diğer evlatlarımızdan farksız olduğunu az çok biliyorsunuz.Marilla ile ilgili önemli bir bilgi edindik...Aslında Marilla Litun krallığının prensesiymiş."
Salondaki uğultular tekrar başlarken herkes şaşırmış bir şekilde önce bana bakıp sonra birbirlerine dönerek inanamadıklarını söylüyorlardı.Kral lafa devam edince herkes tekrar sustu.
"Hepiniz artık Marilla'ya bir prensese nasıl davranılması gerekiyorsa öyle davranacaksınız.Sizi toplamamın nedeni bu konuda uyarmaktı.Onu çoğu kez üzdüğünüze şahit oldum ve gerekeni de yaptım ama cezaların hepsi hafif cezalardı.Artık saygıda kusur edeni affetmem.Henüz kendi ülkesine dönmeyecek bir süre daha burada,bizimle kalacak.Bu süreçte sizden ona saygı duymanızı ve layığıyla hizmet etmenizi bekliyorum.Şimdi dağılabilirsiniz.."
Herkes kralın emrine itaat edip önünde eğildi ve teker teker salonu terkettiler.En son çıkan kişinin ardından biz de çıktık.Kral çalışma odasına yönelirken kraliçe,ben ve Nesta akşam için hazırlıkları kontrol etmek için yemek odasına gittik.Çalışanlar masanın etrafında koşuştururken biz de masaya bakıp eksik gördüklerimizi söyleyip düzeltmeleri için kenara çekiliyorduk.
Nesta ve Vanya patronluk taslar şekilde istediklerini söyleyip çekilirken ben çalışanların karşısında eğilip bükülüyor,istediklerimi söylerken yüzlerine mahcup bir ifadeyle bakıyordum.Emir veren tarafta olmaya alışmam zaman alacaktı.Bunu farkeden Nesta büyük bir kahkaha attı ve beni kolumdan tutarak odanın dışına çekti.
"Hey biraz sakin ol.Bir şey isterken zahmet olmazsa gibi şeyler söyleme.İşleri bu.Onlara söylediğin hiçbir şey zahmet olamaz çünkü bunun için para alıyolar.Sen söyleyeceksin onlar yapacaklar."
"Nesta,ben emir veremem kimseye."
"Zamanla alışacaksın.Alışana kadar da kendini biraz zorlamalısın.Böyle devam edersen saygınlık kazanamazsın.Eski Marilla yok artık.Unuttun mu?"
Ona cevap vermeyip sarıldım ve yemek odasına döndüm.Nesta da beni takip eediyorduOdaya girdiğimizi gören Vanya kollarını iki yana açarak gözleriyle masayı işaret etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU PERİSİ
خيال (فانتازيا)Belli bir yaşa gelene kadar içimdeki güç ve o gücün beni dönüştüreceği kişiyle ilgili en ufak bir fikrim bile yoktu.Bir anda değişen hayatımla birlikte oradan oraya sürüklenişimi anlatacağım size.