Günler birbirini kovalarken gücümün sınırlarını keşfetmeye devam ediyordum.Yine öyle bir günde kraliçeyle birlikte çalışırken arkadaki çalılardan sesler gelmeye başladı.Ellerim öylece suyun üstünde kalakaldı.
Adeta kanım çekildi.Oradaki bir insan olabilirdi ama bir tavşan veya fare de olabilirdi.İkinci seçenek için dua ederken korkudan arkama dönemiyordum.Orada her kim varsa başımıza bela olmasından korkuyordum.Kraliçeyle korku içinde birbirimize baktık.İlk cesaret edip arkasını dönen o oldu.Gözlerini kısıp çalılara biraz yaklaştı.
"Nesta!Senin ne işin var burada?"
Çalılar o kadar kısaydı ki prensesin bedenini saklamaya yetmiyordu.Yakalanmanın mahçupluğuyla ortaya çıkarken yanımıza doğru gelmeye başladı.
"Kaç gecedir Marilla odasından çıkıp bir yerlere gidiyor gizli gizli.Ben de merak edip bugün peşine düştüm.Suyla yaptığı şeyi görünce de şaşkınlıktan panikleyip çalılara takıldım."
Ne kadar sessiz olmaya özen göstersem de odalarımız yan yana olduğu için beni duymuş olmalı.
"Marilla sana çok kırgınım!Böyle bir şeyi bana nasıl söylemezsin?"
Kraliçe burada araya girerek beni savunmaya başladı.
"Ne kadar az bilen olursa o kadar iyi olur çünkü ilk duyan kişi bile Marilla'yı cadılıkla suçladı.Daha fazlasını düşünmek bile istemiyorum.Hepinizi korumak için bazı şeyleri gizlemek zorundayız kızım."
"Peki ama böyle ciddi bir tehlike varken kardeşimi yalnız bırakmamı beklemeyin benden."
"Canım kardeşim iyiki varsın.Sen nasıl beni düşünüyorsan ben de seni düşündüğüm için söylemedim."
Gözlerimiz dolu dolu birbirimize sarıldık.Sonra kraliçe de gelip bize sarıldı.
"Hep böyle olun güzel kızlarım.Birbirinizi hep koruyun."
Birbirimizden ayrılırken hepimiz ağlıyorduk.Bu halimize gülüp çalışmaya kaldığımız yerden devam ettik.Her hareketime şaşırıp tepkiler veren Nestaya gülmekten pek verimli bir ders olmadı ama en eğlencelisiydi diyebilirim.
Gün ışıkları etrafı aydınlatmaya başlayınca kahvaltıda buluşmak için sözleşip odalarımıza dağıldık.
Kıyafetlerimi değiştirip kraliçenin yanına gittim.Birkaç haftadır olduğu gibi bugün de bana ihtiyacı olmadığını kafamı dinlememi istediğini söyleyerek beni göndermeye çalıştı.Onun nedimesi olarak işimi yapmam gerektiğini söylesem de beni dinlemeyip itirazlarımı kabul etmeden odasından kendi elleriyle çıkarttı.
Biz konuşurken birkaç yeni nedimeyi yanına aldığı da gözümden kaçmamıştı.Kendi nedimelerinden üçü evlendiği için artık kraliçenin yanında çalışmıyordu ve bu yüzden yeni nedimelere ihtiyacı vardı.Ben de onlardan biriydim ama işimi yapmama izin vermiyordu.Geceleri yorulduğumu düşünüp gün içinde dinlenmemi istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU PERİSİ
FantasíaBelli bir yaşa gelene kadar içimdeki güç ve o gücün beni dönüştüreceği kişiyle ilgili en ufak bir fikrim bile yoktu.Bir anda değişen hayatımla birlikte oradan oraya sürüklenişimi anlatacağım size.