MAVİ BÖĞÜRTLEN

41.Bölüm

Bugün bir kez daha hayatta çok sevmenin zarar vereceğini öğrendim. Hayat her zaman bir ikilem olarak kalacaktı ya ben silinecektim ya da sevdiklerim....

Satır araları yorumlarda buluşalım mıııı💙
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~Araz'dan:
Hiçbir zaman evleneceğimi düşünmeyen ben şimdi o nikah masasına gidip evet demek için can atıyordum. Peri kızımı görmek için sabırsızlanıyordum beklediğim odadan çıktım ve Beliz'in olduğu odaya doğru ilerledim.

Kapıyı açtım ve içeriye girdim. Odada hiç kimse yoktu hızlıca odadaki kabine doğru ilerledim ve içeriye girdim burası da boştu sakin olmaya çalışarak dışarıya çıktım ve kattaki odalara bakmaya başladım. Her girdiğim oda boştu Beliz hiçbir yerde yoktu.

Başına bir şey gelmiş olmalıydı çünkü Beliz asla beni burada bırakıp gitmezdi..

-Beliz'den:

Arkamı döndüğüm zaman görmeyi tahmin edemeyeceğim biri karşımda duruyordu.

(Kim geldi sizceeee 🤭🤍)

"Ne işin var senin burada" diye bağırdım "Şş bağırma kalbimin sesini dinleyip geldim" dedi alayla "Defol git buradan" dedim "Öyle deme ya beraber gideceğiz" dedi "Ölsem bile seninle gelmem" diye bağırdım "Gelmezsen sadece sen değil buradaki herkes ölecek" dedi "Ne saçmalıyorsun" diye bağırdım "Bak sana aşık oldum daha doğrusu Efnan sandığım sana.. Peşine düştüm ve senin önce kalbime sonra da operasyonuma sızdın" dedi Hazer "Sen kötüsüsün" dedim "Sen de yalancısın" dedi Hazer ve bana doğru yaklaştı "Ya şimdi benimle gelip operasyonumu nasıl mahvettiğini anlatıp Araz'ın tüm açıklarını söylersin ya da.." dedi ve cebinden telefonunu çıkartıp bana uzattı. Telefonda Araz'ı hedef almış bir keskin nişancının videosu vardı "Geliyor musun vursunlar mı?" Dedi Hazer "Allah belanı versin senin" diye bağırdım "Bence bana iyi davran" dedi ve bana doğru yaklaştı. Geri geri yürüdüm sırtım duvarla buluştuğu zaman gidecek bir yerim kalmadığını anladım "Sen bilirsin" dedi Hazer ve telefonunu elimden alıp kulağına götürdü. "Vu..." "Tamam dur geleceğim" diye bağırdım "Vurmayın gidiyoruz" dedi Hazer ve bana iyice yaklaştı "Gelinliğin ile bana koşman çok hoş" dedi alayla ona hiçbir şey söylemeden iğrenerek bakmaya başladım. "Hadi gidiyoruz" dedi ve elimden tutup beni çekiştirmeye başladı. "Yakalanacaksın beni kurtaracaklar" diye bağırdım "Sen kurtulduğun an Araz ölür" dedi Hazer ve odanın kapısını açtı önce kendisi çıktı birkaç dakika sonra beni kolumdan tutup çekiştirmeye başladı tam bağıracağım sırada bana döndü "En ufak bir ses bile çıkartırsan Araz'ın ölüsünü önüne getiririm" dedi hiçbir şey yapamadan susmak zorunda kaldım.

Hayatımın en özel gününde bunu yaşamak istemiyordum istediğim tek şey Araz'ın gözlerini görmekti ve benim adım Beliz ise bu adamın elinden kurtulacaktım.

Hazer çok hazırlıklıydı benim bile bilmediğim bir arka kapıdan beni çıkarttı ve arabaya doğru götürmeye başladı. "Gerçekten salaksın" dedim "Sus" dedi Hazer "Hayır operasyonu öyle güzel baltaladım ki kendine gelmen aylarını almış baksana ne kadar zaman sonra karşıma çıktın" dedim gülerek "Sus efnan!" Diye bağırdı "Efnan mı?" Dedim ve kahkaha attım "Gerçekten başarılıymışım baksana gerçek olmadığını bildiğin halde hâlâ bana o isimle hitap ediyorsun" dedim "Sus ve bin arabaya" diye bağırdı "Tamam korkma bineceğim" dedim ve arka kapıyı açıp arabaya bindim.

Yerde oturan Antoine Mert'i görmem ile birlikte gözlerim kocaman açıldı. Susmam için bir işaret verdi onu kafam ile onayladım ve hiçbir şey olmamış gibi oturmaya devam ettim. Hazer telefon ile konuşup şoför koltuğuna oturdu o arabayı çalıştırmadan Antoine Mert ayağa kalktı ve Hazerin boynunu sıkmaya başladı. "Beliz iğneyi al cebimden" diye bağırdı Antoine Mert hızlıca cebindeki iğneyi aldım ve Hazer'e sapladım. "Allahım! Teşekkür ederim" dedim nefes nefese "Senin iğneler çok işimize yarayacak" dedi Antoine Mert "Nasıl öğrendin?" Diye sordum "Ekip arkadaşımızın arkasını kolluyorum hele ki kız kardeşim gibiyse" dedi Antoine Mert "Araz'ı vuracak keskin nişancı var çatıda" dedim telaşla "Dur halledeceğiz ben bu adamı arkadaki su deposuna taşıyorum sen Yavuz'a söyle" dedi Antoine Mert onu başımla onayladım ve içeriye doğru koşmaya başladım. Kabarık ve ağır gelinliğim ile bu çok zor oluyordu ama Araz'ı kurtarmam gerekiyordu elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyordum.