MAVİ BÖĞÜRTLEN

28.Bölüm

"Lan utanmadın mı sen hainlik yaparken. Yemek yediğin kaba tükürülür mü Lan biz aile değil miyiz biz her şeyi beraber yaşamadık mı? Ben sana ailem dedim yanımda yer verdim bunu hak ettim mi Lan" diye bağırdım ve belimden çıkarttığım silahı Kerem'in kafasına dayadım...

Satır aralarına yorum yapmayı unutmayın ❣️

Instagram hesabımız: @mavi_bogurtlen_1

Tiktok hesabımız:_mavıbogurtlen_

...........................❤️‍🔥.......................
"Ne hainliğinden bahsediyorsun" dedi Kerem "Her şeyi anladım planı söyledin ama ben vurulunca hiç mi pişman olmadın lan" diye bağırdım "Araz saçmalama ben seni satmam" dedi Kerem "Dinledik öğrendik her şeyi, Serdar ile de konuştuk adını verdi inkar edecek kadar mı düştün" dedim "Araz ben sana ihanet etmem yıllardır nasıl desteklediysem hâlâ seni destekliyorum ben hain değilim" diye bağırdı Kerem "Her şey ortaya çıktı keşke inkar edecek kadar düşmeseydin" dedim "Araz sık kafama ama benimle böyle konuşma pişman olacaksın" dedi Kerem "Kerem bunu nasıl yaptın?" Dedi Yağız "Ben hiçbir şey yapmadım" dedi Kerem "Evet Mehmet yansıt bakalım kanıtları da izlesin Kerem" dedim "Tamam abi" dedi Mehmet ve bilgisayarının başına gitti. Birkaç dakika sonra video hepimizin göreceği şekilde ekrana yansıdı. Videoda elimizde olan adam Serdar vardı "Ben Frank ile uzun zamandır çalışıyorum onun yanından hiç ayrılmadım. Daha önce hiç başarız olmamıştık son sevkiyat bize büyük yıkımlar getirdi.Ama Kerem bey bizim yanımıza gelip antlaşma yapana kadar. Onun bizimle antlaşması bize önce Araz'ın canını sonra da başarıyı verecekti." Diyordu Serdar "Sana yazıklar olsun" dedi Yağız "Ben satmadım" dedi Kerem "Kardeşimdin sen" dedim "Araz beni öldür ama unutma ben kardeşimi hayattaki tek ailemi satmam" dedi Kerem elimdeki silahı tekrar keremin alnına dayadım.

-Beliz'den:
Eve geldiğimden beri Araz'ı arıyordum ama asla telefonunu açmıyordu. Yüzlerce mesaj atmama rağmen bana hiçbir dönüş yapmamıştı en son pes ettim ve yatağıma uzandım. Uyumaya çalışıyordum ama asla uyuyamıyordum yatakta dönmekten sıkıldım ve kalkıp Barkın'ın odasına doğru ilerledim. Kapıyı açtım ve içeriye girdim. "Barkınnn" diye seslendim "Hııı" dedi Barkın uykulu bir ses tonuyla "Uyuyamıyorum ben" dedim "Ben de uyanamıyorum" dedi Barkın "Ya ben çok mutsuzum" dedim ve ağlamaya başladım. Ağladığımı anlayan Barkın hızlıca yataktan kalkıp yanıma oturdu. "Neden ağlıyorsun güzelim" dedi Barkın "Bilmiyorum Araz'a da ulaşamadım zaten" dedim "Şşş ağlama haber verir o sana önemli bir işi çıkmıştır" dedi Barkın "Öyledir değil mi" dedim burnumu çekerek "Öyledir, hadi gel sana ballı süt yapalım hem böğürtlenli kurabiye de yeriz" dedi Barkın "Tamam" dedim ve mutfağa giden Barkın'ı takip ettim.

Barkın süt ısıtıp içine biraz bal koydu ardından da böğürtlenli kurabiyeleri tabağa dizdi. Elindeki tepsi ile yanıma geldi oturdu ve sütümü bana uzattı. "Teşekkür ederim" dedim ve sütümü içmeye başladım "Araz'ın neden etrafında sürekli korumalar var?" Diye sordu Barkın o sorana kadar Sevgilimin aslında bir mafya olduğunu, babasının yaptığı pislikleri temizlemeye çalıştığını herkesten gizlediğini fark etmemiştim. Ne diyeceğimi düşünmeye başladım ve aklıma gelen ilk şeyi söyledim "Çünkü rakipleri çok fazla güvende olmak istiyor" dedim .Artık yalan söylemekten çok sıkılmıştım sürekli birilerine yalan söylemek zorunda kalıyordum ama Araz'ın güvende olması için her şeyi yapacağım için şikayet etmemeye karar verdim.

"Uykum geldi artık teşekkür ederim benimle ilgilendiğin için" dedim "Rica ederim canım hadi iyi geceler" dedi Barkın ve ayağa kalktı ikimizde odalarımıza çekildik. Hızlıca Araz'a birkaç tane mesaj attım
"Sevgilim ne olur bana cevap ver iyi misiniz?"
"Saat kaç olursa olsun beni ara bekliyorum"
"Seni seviyorum"
Hiçbir mesaj iletilmemişti içimdeki huzursuzluk geçmeyecekti en iyisi biraz uyumaya çalışmaktı eğer uyumayı başarabilirsem zaman daha hızlı geçerdi. Yatağıma uzandım ve gözlerimi derin bir uykuya teslim ettim.