MAVİ BÖĞÜRTLEN

53.Bölüm

Yeni yolumuzun ilk adımını atmıştık artık hiç kimse bizim karşımızda duramazdı biz aşk ile güçlenmiş ayrılmaz bir bütündük...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Haydi toplanın Araz sahasında operasyon vakti" dedim ve ayağa kalktım

"Yenge sen cidden bu işleri çözmüşsün" dedi Mehmet şaşkına
"Ee ne sandın oğlum kocamın karısıyım ben" dedim ve Mehmet'e göz kırptım
"Kocası yesin" dedi Araz ve beni kendine çekip sıkı sıkı sarılıp saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.

"Araz acıktım ben" dedim "Ne yemek istersin?" Diye sordu Araz "Böğürtlen soslu Arazz!" Dedim heyecanla "Yavrum.." dedi Araz istek akan bir ses tonuyla "Efendim" Diye fısıldadım
"Bak yine yapıyorsun" dedi Araz
"Ne yaptım canım?" Dedim gülerek
"Canımı çektiriyorsun" dedi Araz ve benim konuşmama izin vermeden dudağıma yapıştı.

"Bak devam edebiliriz ama gitmemiz gerekiyor" dedim nefes nefese "Bence de gidelim yoksa saatlerce burada kalacağız" dedi Araz ve ayağa kalkıp telefonla konuşmaya başladı.

                                    🦋

Eve gelir gelmez operasyon detaylarını konuşmak için bizimkileri çağırmıştık. Basit gibi görünen ama bizim için en kritik olan bir operasyondu bu "Kim anlatıyor?" Diye sordu Yağız "Beliz" dedi Araz ve bana bakmaya başladı yavaşça oturduğum yerden ayağa kalktım ve önceden hazırlamış olduğum tahtaya doğru ilerledim.

"Yekta Arslan.." dedim ve sustum "Aslen Mardinli bir ağa hem çok zengin hem de oldukça kurnaz bir adam. Herkes ile iletişimini Türkiye'nin dört bir yanında bulunan türkü barları ile sağlıyor" dedim "Ne? Türkü bar ne alaka" dedi Alya şaşkınca ona hak veriyordum araştırırken ben de şaşırmıştım. "Kurnazlığından dolayı.." dedim "Ne alaka?" Dedi Kerem "Bakın şimdi türkü barlar polisin en az uğradığı yerlerden biridir çünkü öncelik gece kulüpleri ve daha pis olan pavyonlarındır" dedim "Polis az ise yapılacak yasa dışı işler çoktur uyuşturucu bunda, sayısız silah bunda aklınıza gelebilecek her ton hap bu adamda ama en önemlisi" dedim ve duraksadım "Çevre bu adamı güçlü kılan inanılmaz bir çevresi var" Diye ekledim

"Biz ne yapacağız?" Diye sordu Mert "İlk öncelik adamımızı tanımak bunun için mükemmel bir planımız var çok ince detayların hüküm sürdüğü kusursuz bir plan" dedim ve derin bir nefes aldım kendim yaptım diye demiyorum bu plan harikaydı "Önce normal şekilde türkü bara gideceğiz Mehmet bizim için çok özel cihazlar hazırladı üç kamera üç ses alıcı cihazı bunları yerleştirmemiz gerekiyor çünkü önce düşmanımızı tanımalıyız" dedim ve planın tüm detaylarını anlatmaya başladım.

"Arkadaşlar yengem harika bir mafya olmuş ben bu işlerden çekilip yerimi yengeme bırakıyorum" dedi Kerem "Bence de çekil sen daha bağlı kaldığın sandalyeden kurtulamıyorsun kadın hançer fırlatıyor" dedi Mert kahkahalarının arasında "Sen sus !" Diye bağırdı Kerem "Ay hakikaten nasıl kurtuldun?" Diye sordum en son Kerem'i bırakıp eve gelmiştik ve devamını öğrenmemiştim "Kurtulamadı ki, ben şirketten çıkacakken Araz'ın odasından bir böğürme sesi geldi ilk başta girmedim ama o kadar bağırdı ki bir şey var sanıp içeriye girdim kapıyı açar açmaz ağzına posterli Kerem'i gördüm inanılmaz komik bir andı" dedi Mert gülerek "Kocam ile dalga geçmeyin!" Diye bağırdı Ada ve Kerem'e sıkı sıkı sarıldı en son yaşadıkları kavga onları birbirine daha da çok bağlamıştı...

"Kızlar!" Diye bağırdım ve bahçede oturan kızlara doğru ilerledim. Arazlar silahları ayarlarken biz de kızlarla bahçede oturmaya karar vermiştik. "Ne oldu kuzum?" Diye sordu İpek "Karnım çıktı bakın!" Dedim heyecanla ve üzerimdeki bol elbiseyi daraltarak karnımın ortaya çıkmasını sağladım "Yemin ediyorum ağlarım" dedi İpek ve iki eliyle yüzünü kapattı "Cidden ağlıyor" dedi Ceren şaşkınca "İpekkk" dedim ve sıkı sıkı sarıldım "Sen lise sıralarında otururken Ege ve benim başımı şişiriyordun şimdi anne olacaksın şaka gibi" dedi İpek gözyaşlarının arasında "Benim küçük civcivim anne olacak..." diye fısıldadı ve gözyaşlarını sildi onun ağlaması bitmişti ama benimki daha yeni başlıyordu...