2.Bölüm

16K 456 38
                                    

Lütfen bir iki bölüm okuyup gitmeyin devamında harika şeyler sizi bekliyor ilerledikçe demek istediğim şeyleri anlayacaksınız bence şansı hak ediyoruz🥺

hepinizi çok seviyorum 💖

Instagram hesabımız: @mavi_bogurtlen_1

Tiktok hesabımız:_mavıbogurtlen_
.........................................................................
Hastaneden ayrıldıktan sonra bomboş hissettim kendimi nereye gidecektim , kime sarılacaktım, kimler ile aynı sofraya oturup eğlenerek yemek yiyecektim .Ne yapacağımı bilmez bir şekilde evime doğru yürüdüm, bana iyi geleceğini düşündüğüm tek şey yürümekti. O kadar fırtınalar kopuyordu ki içimde hepsi sessiz bir çığlık gibiydi kimse duymuyor,kimse görmüyordu ama beni yakıp kül ediyordu bu fırtınalar . Evimin önüne gelmiştim her yer polis şeritleri ile dolu ,annemin özenle dikmiş olduğu çiçekler solmuş , rengi sönmüştü evimin eski sıcaklığından eser kalmamıştı .

Evime girebilmek için polislerin olduğu tarafa doğru adımlarımı hızlandırdım.
" Üzgünüz şu an da eviniz inceleme altında kimseyi içeri alamayız." Dedi polis memuru sadece birkaç parça eşya ve resimlerimizi alacağımı isterse benimle gelebileceğini söyledim herhalde rengi kalmayan gözlerime ve acıdan kıvranan halime acıyıp beni içeri doğru yönlendirdi. İçerisi hâlâ böğürtlen kokuyordu oysa sabah annem bana seni bırakmayacağım demişti hiçbir söz bu kadar kısa bozulamazdı bu hayatımın bana oynadığı en büyük oyundu , bu kadarı herkese fazlaydı .Mutfağa doğru ilerledim polis memurunun bana verdiği eldivenleri elime taktım parmak izim kalmasın diyeymiş oysa bu evin her köşesi benim,bizim izlerimizle dolu ama kimseye baş kaldıracak gücüm olmadığı için kabul ettim.Annemin yeni yaptığı böğürtlen reçellerini aldım yanıma o benim annemi hatırlatan son şeylerdi .Hızlıca üst kata çıktım birkaç parça kıyafet ,aile albümümüz ve kasamızda bulunan tüm eşyaları bir valize doldurup bir daha eskisi gibi olmayacak evime son kez bakıp kendimi dışarı attım . Bana gelişmeleri haber vermeleri için polis memuruna telefon numaramı verdim ve yabancı bir yerdeymişim gibi uzaklaşmaya başladım. "İpek gelip beni alır mısın evimizin önünden ." Diye hızlıca bir mesai attım İpek'e kaldırımda oturup onu beklemeye başladım acaba haberi var mıydı? Çünkü İpek haberler izlemekten nefret eder ,sosyal medyadan hep çok uzaktır o .Ben düşünceler içindeyken korna sesi beni kendime getirdi.
"Kuzum ne oldu sana bu ne hâl,bu kadar polis sizin evinizde ne arıyor ?"
Tahmin ettiğim gibi haberi yokmuş şimdi başımdan geçenleri ona anlatacak gücü kendimde bulamıyordum.Telefonumdan açtığım ilk haber sitesinde tanıdık gelen ev tanıdık gelen isimleri gördüm canım bir kez daha yandı habere tıklayıp telefonu İpek'e uzattım .İpek okur okumaz bir çığlık koptu dudakları arasından ağlayarak yanıma çöktü bana sarıldı ,öptü sanki yalnız değilsin ben varım hep olacağım der gibiydi. Her şey çok üst üste gelmişti benim artık kendimi tutacak gücüm kalmamıştı yavaştan gözlerim kapanıyordu artık buna engel olmayı bıraktım tek hatırladığım şey İpek'in çaresiz yardım çığlıklarıydı.

Bembeyaz bir evin içinde annem,babam, Can beni çağırıyorlardı onlara gitmek için koşuyordum ben koştukça onlar uzaklaşıyordu tam ulaşmışken onlara sımsıkı kapalı gözlerim yavaş yavaş açılmaya başladı ve onlar kaybolmuştu beni bırakıp gitmişlerdi bir kez daha.Gözlerim açıldığında bembeyaz bir odadaydım hastanenin o ilaç kokusu doldu burnuma midem bulanmaya başladı,kafamı çevirdiğim zaman başımda İpek'in uyuyakaldığını gördüm,biz ne zaman hastaneye gelmiştik , ne kadar zamandır bu hastanedeydik acaba ailem ile aynı hastanede miyim bu düşünce beynimin içinde dolaşmaya başladı hemen kolumdaki serumu çözüp ayağa kalktım ani kalmaktan olsa gerek başım çok dönmüştü ama kendimi topladım ve odadan çıktım her yerde morgu aramaya başladım bulamıyordum adımlarımı hızlandırıp koşmak istedim ama yapamadım bedenimi zor da olsa sürükleyerek morga doğru ilerlettim sonunda gelmiştim. Tam içeri girecekken görevliler beni durdurdu kimi aradığımı sordular anlattım "çok üzgünüm hanımefendi aradığınız kişiler burada değil isterseniz hangi hastahane de olduğunu öğrenip size haber verebilirim ." Dedi kibar sesli bir kadın ama inanmıyordum görmeyeyim diye yapıyordu benim ailem buradaydı benimle aynı yerdelerdi biliyorum
"Açın kapıyı! Açın! Onlar burada siz beni kandırıyorsunuz Açın!" Kendimi tutamıyordum sürekli bağırıyordum son gücümle "Açın ne olur ." Diye bağırdım kimse açmadı dizlerimin üstüne çöküp bağırmaya başladım "Açın Açın onlar burada siz saklıyorsunuz göreceğim görmeden buradan asla gitmeyeceğim." Herkes etrafıma toplanmış beni izliyordu kalabalığın arasından geçmeye çalışan tanıdık bir yüz gördüm İpek o bana inanırdı hızlı adımlarla yanıma geldi benim gibi diz çöktü "Bir tanem bak ailen burada değilmiş hadi odamıza gidelim ben seni onlara götüreceğim söz veriyorum."dedi İpek de mi bana yalan söylüyordu ama  neden bana inanmıyordu.Kolumu tutan İpek'i ittirerek son gücümle ayağa kalktım tekrar bağırmaya başladım onlar kapıyı açana kadar bağırmaya devam edecektim bana doğru yaklaşan doktor bana bir iğne yaptı ve yine aynı şey olmuştu gözlerim kapanıyordu bilincim karışıyordu benim uyumamam gerekiyordu ailem beni bekliyordu beni kendine çeken uykuya daha fazla direnemedim ve kendimi o boşluğa bıraktım.

MAVİ BÖĞÜRTLENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin