"Başım çatlıyor" Yeri kafasını elleri arasına alıp masaya koyduğu çantasına gömerken gözlerimi ovuşturarak ona baktım. Sonra gözlerimi masa da ki diğer arkadaşlarıma çevirdim.
Eric ve Yeji dersteydi. Minjeong'un bu gün dersleri erken bittiği için okuldan ayrılalı bir saat olmuştu. Hyunjin kapalı gözleri ile şakaklarına masaj yaparken Kevın uyukluyordu. Şuan aramız da en düzgün olan ben olsam da başım çok ağrıyordu.
"İçkiyi çok kaçırdık" dedim masaya bakarken. Hyunjin onaylar mırıltılar çıkarır iken sanki bu anda yaşamıyormuş gibiydi.
Yeri kafasını kaldırıp saçlarını düzeltti. Bir süre durduktan sonra yumruk yaptığı elini masanın ortasına vurdu. Kevın ve Hyunjin sandalyeden düşme riski yaşarken ben yerimde sıçramıştım.
"Kızım sen biz ölelim mi istiyorsun?"
Yeri gözlerini devirdi "sandalyeden düşmekle ölünmez Kevin"
"Ama kalp krizinden ölünür"
Kevın, Yeri'ye büyümüş gözleri ile bakarken elini kalbinin üstüne koymuştu. Hyunjin ve Kevın, Yeri'ye çatık kaşlar ile bakarken benim gözlerim Yeri'nin sağ tarafından bize doğru gelen bedene kaydı. Kaşlarım çatılırken yüzünü iyice inceledim ama tanımadığımı anladığım da biraz daha çatıldı kaşlarım.
Masanın yanında durduğun da diğerleri de çocuğa döndü. Başım da ki ağrıyı hissedince kaşlarımı serbest bırakırken Hyunjin ve Kevın çatık kaşlar ile bakıyordu. Hepimiz sorgulayan gözler ile çocuğa bakıyordu.
"Bir şey mi olmuştu?"
Yeri elini masanın ortasından çekip arkasına yaslanırken bacağının üstünde ki bacağını sallamaya başladı. Çocuk gülümseyip eğildi ve Yeri'nin kulağına bir şeyler söylemeye başladı.
Yeri'nin karşısında oturan Kevın yerinde dikleşirken ben Yeri'nin yüzüne bakıyordum.
"Ne söylüyorsan sesli söyle, kulaktan kulağa mı oynicaz?"
Yeri'nin kaşları havaya kalkarken çocuk geri çekildi ve yüzünde ki ayını sırıtış ile bize döndü "iyi günler" arkasını dönüp ilerlerken Hyunjin burnundan sert bir nefes vererek güldü.
"Sana da kötü günler" Hyunjin bakışlarını Yeri'ye çevirip yüzüne baktı "ne dedi?"
"Dersim bittikten sonra ilerde ki kafede benle buluşmak istiyormuş. Dersinin kaçta bittiğini ve kafenin adını söyledi. Birde bekleyeceğini"
Kevın alayla gülerken Hyunjin sabır diler gibi gökyüzüne baktı.
"Piçe bak ya, birde beklicem demiş"
"Beklesin, beklesin. Beklesin de görsün ne oluyormuş o kafede"
Kevın başını olumluca sallarken Hyunjin ona dönüp baktı. Sonra Kevın da ona baktı. Kısa süre de yüzlerinde sinsi bir sırıtış yer edindi. Yeri bu hallerine güldüğün de bende güldüm.
"Düşündüğüm şeyi düşünüyorsun, değil mi?"
"Tâbi ki"
Hyunjin ve Kevın beşlik çakarken başımı iki yana sallayıp güldüm. Başımı Yeri'ye çevirdim ve ona doğru eğildim biraz.
"Bir şey demeyecek misin?"
Gülerek bana döndü ve dudaklarını araladı "hayır. Tanımadığım bir çocuk gelip bana nedensizce buluşma teklifi ediyor, neden kabul edim ki? Onun yerine bu işi onlara bırakmayı tercih ediyorum"
Dudağımı büzüp geri çekildim ve arkama yaslandım. Yeri kafenin adını ve çocuğun dersinin bittiğini söylediği saatti söyledi. Kısa süre sonra Yeji yanımıza gelirken o da Kevin ve Hyunjin'in planına dahil olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Racing -°- Lee Juyeon
Fiksi PenggemarLee Juyeon araba yarışçısıydı. Kang Sunyeon ise sevgilisi ile araba yarışlarını izlemeye giderdi. Ama izlediği yarıştan sonra Lee Juyeon, Kang Sunyeon için sadece araba yarışçısı olarak kalamamıştı. ... *Kitabın şarkısı -> Shawn Mendes/Treat You Bet...