7

412 56 66
                                    

Jeongin'le arkadaş olmuştu ve şimdi de beraber maç yapacaklardı. Bu düşünce bomboş bakarken bile gülümsemesine neden oluyordu.

"Tanrım, Jeongin... Üzerimdeki etkinin farkında bile değilsin." diye mırıldandı kendi kendine.

🦋

"Açılış konuşmasına gerek var mı?" dedi Chris. Seungmin kenarda oturmuş onları izlerken Chris hava atışı için sahadaydı.

"Boş yapma da at topu." dedi Minho. Hava atışı için Jeongin ile ortadaydı.

Chris hazır olduklarında oyunu başlattı. Topu kapan Minho Hyunjin'e işaret vererek ileri geçmesini söyledi. Jisung Hyunjin'i boşta bırakmamak için hızla yanına koştu.

"Demek beni tutmaya çalışıyorsun, ha?" dedi Hyunjin. Sağa sola hareket ederek boşa çıkmaya çalışsa da Jisung bırakmıyordu.

"Üzgünüm ama senin dost kazığını yemeye hiç niyetim yok." dedi Jisung sırıtarak.

"Hyun, hava!" diye bağırdı Minho.

Hyunjin kendine doğru gelen top için zıplayabildiği kadar yukarı zıpladı. Tek şansı boy farkını kullanarak Jisung uzanamadan topu yakalamasıydı.

Topu yakaladığı gibi bir eliyle Jisung'un önünü kapatarak ilerlemeye başladı. Potanın yanına geldiğinde tereddütle etrafına bakındı. Jeongin Minho'nun önünü kolayca kapatmış, hareketlerini kısıtlıyordu.

Hyunjin'in oyalandığını gören Changbin yanına yaklaşırken seslendi. "Hyunjin bekleme, at hadi!"

Hyunjin, Jisung'un yetişmesine izin vermeden topu potaya yolladı fakat top çembere çarpıp dışarı çıktı.

Hyunjin gözlerini kapatıp ofladı. Saçlarını yüzünden çekerek savunmaya doğru geçti.

"Hyunjin'i kollayın, çok tehlikeli oynuyor." diye bağırdı Jeongin gülerek.

"Maç daha yeni başladı Jeongin." dedi Jisung kaşlarını çatarak. "Bu kadar alayın üstüne umarım tüm atışların üçlük olur."

"İkiniz de boş konuşmayı bırakın ve yalnızca oyuna odaklanın." dedi Felix oyunu başlatırken.

Arada birbirlerine laf atıp gülüşerek devam ettiler. İki taraf da en iyisini ortaya çıkarıp maçı lehine çevirmeye çalışıyordu.

Minho takımı ileriye taşımak için Hyunjin ve Changbin'e küçük taktikler veriyor, zor durumda kaldıklarında yardım ediyordu.

Hyunjin Minho'nun da yardımıyla amacına ulaşmıştı. Tereddütü ve çekingenliği bir kenara bırakıp hırsla oyuna iyi bir performansla devam ediyordu.

"Jeongin, son atışı sana sokmaya geliyorum." diye bağırdı Hyunjin.

"Boşaltın lan sahayı!" dedi Jeongin diğerlerine dönerek.

Hyunjin hızla sahanın diğer tarafına geçtiğinde yavaşlayıp Jeongin'in tam karşısında durdu ve sırıttı. "Sonuçlar değişkenlik gösterebiliyormuş."

"Hâlâ maç bitmedi, henüz kazanmış sayılmazsın." dedi Jeongin hırsla.

Başlangıçta bu maçın Hyunjin için hiçbir önemi yoktu. Amacı Jeongin'le konuşabilmek, görüşebilmek ve bir şekilde arkadaşlıklarını başlatabilmekti. Hatta maçı kasıtlı olarak kaybetmeyi planlıyordu. Fakat Jeongin'in hırsı ve alaycı tavrı işlerin hiç de planladığı gibi gitmemesine neden olmuştu.

Kendisi haberi bile olmadan Jeongin'e kırgınken maç sonucunda Jeongin de ona kızgın olacaktı.

Aralarında oluşacak gerilimi şimdiden tahmin edebiliyordu. Jeongin kendinden o kadar emindi ki kaybetmekten kesinlikle hiç hoşnut olmayacaktı.

kelebek | chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin