You don't believe me..
~~~
*2 hafta sonra*
Taehyun, Beomgyu, Soobin ve Yeonjun evlerinden uzakta bir tatil yapmak için 1 aylığına otele geldiler.
Arabalarından valizlerini çıkardılar sonra da danışmanın oraya gittiler.En büyükleri Yeonjun olduğu için danışmandaki kız ile kendisinin konuşması gerekirken Beomgyu Yeonjun'dan önce davrandı.
"Merhabalar"
"Merhabalar beyefendi? Size nasıl yardımcı olabilirim?"
Danışmadaki kız mini bir etek giymiş ve beyaz gömleğinin ilk 3 düğmesini açık bırakmıştı bu yüzden de göğüsleri belli oluyordu. Beline kadar uzanan siyah dalgalı saçları vardı.
Taehyun kızı şimdiden sevmemişti."Biz 1 ay burada kalacağız bu yüzden 3 tane boş odanız var mı ?"
Soonin Hyung kafası karıştığı için konuştu.
"Bir dakika Beomgyu, herkes eşi ile kalacak diğer kişi kim peki ?"
"Sen ve Yeonjun Hyung bir odada kalacak, Taehyun bir odada, ben de bir odada."
"A-ama birlikte kalmayacak mıydık biz seninle?"
"Taehyun biliyorsun rahat olmayı seviyorum o yüzden tek başıma kalmak istiyorum."
"P-peki"
Beomgyu önüne döndüğünde kız elindeki 3 anahtarı Beomgyu'ya doğru uzattı.
"Alın bakalım odanızın anahtarlarını."
"Siz gidin ben birazdan geleceğim."
Soobin, Taehyun'u da yanlarına alarak gittiler.
Bu sırada Beomgyu önündeki kız ile konuşuyordu."Adın nedir güzellik?"
"Adım Hena. Kim Hena. Senin adın ne peki."
Kız bir dirseğini mermere dayadı ve Beomgyu'ya doğru eğildi. Eğildiği için göğüsleri gözüküyordu Hena'nın.
"Adım Choi Beomgyu. Yabancı mısın? İsmin yabancı çünkü."
"Ah evet yarı amerikan yarı koreliyim."
"Amerikan kızlarının bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum."
Bunu derken Beomgyu'nun gözleri kızın açık olan göğüslerini süzüyordu.
"Güzel olduğumu biliyorum hatta senin o sevgilinden daha da güzel olduğum kesin."
"Ah Taehyun'dan mı bahsediyorsun?"
"Adı gerekmez bebeğim. Her neyse bu geceni bana ayırmak ister misin yakışıklı?"
"İsterim tabiki de. Ancak şimdi gitmem lazım malum birilerinin bizi görmesini istemeyiz."
"Gece görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz Hena."
Beomgyu gitmeden önce kızın yanağına buse kondurdu sonra da kendi odasına çıktı. Onları izleyen Taehyun'dan habersiz...
Taehyun koşarak Yeonjun'ların bulunduğu odaya gitti. Gözleri doluydu ancak ağlamıyordu.
Kapıyı tıklattı ve beklemeye başladı.
Kapı kısa bir süre içerisinde açıldı."Taehyun bir sorun mu- Hey sen ağlıyorsun?! Geç içeri."
Taehyun kıpkırmızı yüzü ve dolu gözleri ile içeriye geçti.
Bu sırada Soobin yatakta uzanmış telefonuna bakıyordu. Taehyun'un halini görünce telefonu yanına fırlattı ve yanına gidip sımsıkı sarıldı."Taehyun, ne oldu sana? Neden ağlıyorsun?"
"H-hyung B-beomgyu b-beni.."
Taehyun sözümün devamını getiremeden hıçkırıklar içerisinde ağladı.
"Şşt tamam tamam sakin ol. Ne oldu canım geç anlat."
Üçü birlikte yatağa oturdular.
"H-hyung o-o beni s-sevmiyor."
"Taehyun, Beomgyu sana deli gibi aşık nasıl sevmez seni?"
"O-onları gördüm Hyung. Beomgyu ve o kızın gece neyapacaklarınaı d-duydum."
Yeonjun ve Soobin gözlerini kocaman açtı ve aynı anda aynı şeyi söylediler.
"SEN CİDDİ MİSİN?!"
"Evet, kendi kulaklarım ile duydum herşeyi, onun kıza bakışını, kızı b-bana dokunduğu dudakları ile öpüşünü herşeyi gördüm."
Taehyun derin bir nefes aldı ve bayılmadan önceki son sözünü söyledi.
Benim tek suçum ona aşık olmaktı hyung..
....
Ciddi ciddi ağlıyorum amk şu an..
Bilerek kısa yazdım bu bölümü çünkü aklıma nasıl devam ettireceğim ile ilgili en ufak bir şey bile GELMİYOOOOEhem ehem Beomgyu'ya sövmeyin lütfen ehe.