Ogeday
Ağır ağır gözlerimi araladım. Sabah olmuş oda aydınlanmıştı. Gözlerimi tekrar yumduğumda uyku sersemliğiyle bir anlığına nerede olduğumu sorgulasam da aklımın başıma gelmesi uzun sürmedi.
En son Nisa'yı uyurken izlediğimi hatırladım. Sonra ben de uyuyakalmış olmalıydım.
Sahi Nisa demişken, o neredeydi?
Etrafıma bakındım. Dün hiç gelmemiş miydi yoksa, rüya falan mı görmüştüm?
‘Benden önce uyanması mümkün değil’ diye geçirdim içimden. Uykusuna çok düşkündü ve genelde adada en son uyanan isim oluyordu. Kaldı ki uyansa bile neden gitsindi?
Ee neredeydi o zaman bu kız?
Gerinerek yataktan kalkmak için ayağımı sarkıttığımda yerde boylu boyuna yatan bir Nisa görmeyi beklemiyordum.
Akşam elinden bırakmadığı oyuncağını kafasının altına koymuş bir taraftan da sıkıca sarılmıştı. Bu tatlı görüntü karşısında gülümsedim.
Bu çocuksu hallerini ayrı bir seviyordum. Kim ne der diye düşünmeyip içinden geldiği gibi davranıyordu ve bu Nisa'yı Nisa yapan en önemli özellikti bence.
O an kendini yorgun ve güçsüz hissediyorsa bunu belli ediyordu. Morali bozuksa içinden geldiği gibi ağlıyordu. Ya da sevdiği, sevmediği şeyleri açıkça söylemekten hiç çekinmiyordu. Başkalarında şahitlik ettiğim 'insanlar ne düşünür' kafasıyla kendini kasma durumu onda yoktu.
O her şeyi en dibine kadar yaşıyor, içten içe herkesin hayranlığını bir şekilde kazanıyordu.
Ayağımla bacağını dürterek uyandırmaya çalıştım. Kim bilir tam ne zaman atmıştı kendini yere.
Gözlerini araladığında yüzüme boş boş bakmaya başladı. Çok komik görünüyordu ve bu, yüzünü evire çevire sevmek istememe sebep oluyordu.
"Sen niye yerde sürünüyorsun?"
"Hı?"
"Yerde ne işin var kızım? Kalksana şuradan."
Beni umursamayarak omuz silkmesiyle birlikte kafasını diğer tarafa çevirdi.
Yatakta oturur pozisyona gelmiştim. Tek elimle ayak bileğinden tutarak kendime doğru çektiğimde sürüklenerek yatağa yaklaştı.
"Ya Yapma!"
"Nisa kalksana, soğuk değil mi orası? Gel yatağa yat bari."
"Cık." Bu sefer tamamen uyanmış bir şekilde kafasını tekrardan bana çevirdi ve yüzüme bakmaya başladı.
"Bir kere söz dinlesen ölür müsün?"
"Bir kere bana karışmasan?"
"Suç iyiliğini düşünende zaten!"
"Düşünme! Hem sen atmışsındır kesin beni yataktan da."
Sesimi ciddi çıkarmaya çalışmak için hazırlanıyordum ki söylediği şeyle yumuşayıp gülümsemeye başladım. Muhtemelen hâlâ uykusu olduğu için ne dediğini kendisi de bilmiyordu.
"Ne yapmışımdır Nisa?"
"Atmadın mı beni yataktan?"
Bu sefer kollarından tutarak yerden kaldırdım. Onun olduğu tarafa ben geçtiğim için yatağın diğer tarafına yatırdım. Ürküp ufak bir çığlık attı, artık uykusu açılmış olmalıydı.
"Korktum ya ne yapıyorsun?" Dedi tüm masumluğuyla.
"Seni yerden kaldırdım."
"Hadi ya, sağ ol!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐬𝐚𝐥𝐯𝐚𝐭𝐨𝐫𝐞 - 𝐨𝐠𝐧𝐢𝐬
Fanfic|𝟐𝟎𝟏𝟕 𝐎𝐠𝐞𝐝𝐚𝐲 & 𝟐𝟎𝟐𝟎 𝐍𝐢𝐬𝐚| 𝓐𝓵𝓵 𝓽𝓱𝓮 𝓵𝓲𝓰𝓱𝓽𝓼 𝓪𝓻𝓮 𝓼𝓹𝓪𝓻𝓴𝓵𝓲𝓷𝓰 𝓯𝓸𝓻 𝔂𝓸𝓾 𝓲𝓽 𝓼𝓮𝓮𝓶𝓼 𝓞𝓷 𝓽𝓱𝓮 𝓭𝓸𝔀𝓷𝓽𝓸𝔀𝓷 𝓼𝓬𝓮𝓷𝓮𝓼, 𝓼𝓱𝓪𝓭𝔂 𝓫𝓵𝓾𝓮