𝟏𝟕

2.9K 141 81
                                    

Nisa

Oturduğum salıncakta şaşkınca etrafa göz gezdirirken içten içe ne yaşadığımı sorguluyordum. Gerçekten şaka gibiydi! Bu adamın bana olan takıntısı ciddi bir saplantıya dönüşmüştü ve bu gördüklerinin üzerine ne yapacağını asla kestiremiyordum.

Düşüncelerimden ayrılmama sebep olan şey "Hava kararana kadar öylece etrafı izlemeyeceksin değil mi?" Diyen Ogeday'ın sesiydi.

"Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun?" Dedim şaşkınca.

"Eğer dışarda benden gizlediğin bir sevgilin falan yoksa senin de bu kadar gerilmeni gerektirecek bir durum yok çünkü."

"Bu kötü esprilerini sonraya sakla, gidip herkese anlatabilir farkında mısın?"

"E anlatsın Nisa. Birbirimize olan hislerimizi öğrenmelerinde kötü bir şey yok."

Ogeday ne kadar rahat olsa da ben kendimi kötü hissediyordum. Bu durum ekranlara kadar taşınırsa ikimiz için de çok kötü olurdu. Biliyordum...

Bu kadar sakin kalması sinirimi bozduğundan gözlerim istemsizce dolmuştu.

Ona cevap vermek yerine; yanağımı sırtım ona terste kalacak şekilde kendime çektiğim dizlerime bastırdım.

Bir elini belime atıp okşamaya başladı.

"Yapma böyle."

Böyle dedikçe yapasım geliyordu asıl!

Sessiz kalmaya devam ettiğimde bu sefer kollarını belime sarıp yanağını sırtıma bastırdı.

"drama queen mi olduk yine?"

Kollarından kurtulup sinirle salıncaktan kalktım. Endişelenmemin olayı dramatize etmekle ne alakası vardı ki?

"Ne alakası var ya!? Sen zamanında buradaki iğrenç kalpli insanları bahane edip her an açığımızı arayacaklar, üzerimize oynayıp beni senden vuracaklar. Diye duygularına bile sahip çıkamamıştın. Ne değişti? şimdi öğrenirlerse yapamayacaklar mi aynısını? O zaman da böyle düşünecek misin yoksa 'hedeflerimden uzaklaşıyorum' bahanesiyle korkup kaçacak mısın yine?

"Bir de bayıl istersen Nisa! Her şeyi halletmişken eski konuları açıp kafanda senaryo kurmanın ne anlamı var şimdi? O kadar saçma konuşuyorsun ki gerilmeyelim diye seni alttan almama fırsat bile bırakmıyorsun."

Ben mi yanlış düşünüyordum ya da düşünebiliyor muydum bilmiyorum ama içimde onu kaybetme endişesi yaşadığım için saçma cümleler kurduğumun farkındaydım.

"Neyse..." Dedi soğuk sesiyle ayağa kalkarken. "Ben barakaya gidiyorum, ne dersem tersini anlayacaksın zaten. Sen en iyisi otur ve biraz düşün ama düşünürken şunu da göz önünde bulundur: Eğer dediğin gibi böyle bir şey yüzünden seni bırakacak olsaydım, baştan böyle bir ilişkiye girmeyi göze almazdım." Sesinin kırgın çıkması alışık olduğum bir şey değildi ve kötü hissettirmişti. Kabul ediyorum bu sefer batırmıştım...

Muhtemelen şu an sevgisinden şüphe duyduğumu düşünüyordu ama asla öyle değildi. Ağzımdan çıkan her şey kendi içimde duyduğum endişeyle alakalıydı. Ona benim içinde olduğum bir durum yüzünden zarar gelmesini asla istemiyordum. Sadece bunu ona hissettiremediğim için yanlış düşünmesine sebep oluyordum sanırım... Evet, kessinlikle böyle olmalıydı.

Yanımdan birkaç adım uzaklaştıktan sonra aniden aklına bir şey gelmiş gibi kafasını bana çevirdi.

"Gerginliğini atmak için yüzmeyi aklından bile geçirme! İyice kararmadan da barakaya dön. Su da soğuk zaten, hasta olursun."

𝐬𝐚𝐥𝐯𝐚𝐭𝐨𝐫𝐞 - 𝐨𝐠𝐧𝐢𝐬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin