bugün beomgyu okula yaralı gelmişti. yüzündeki yaraları kapatıcıyla kapatmaya çalışmıştı ki başarmıştı da, sadece yakından bakıldığında belli oluyordu. ayrıca yürüyüşü de değişmişti, bacağı da yaralıydı galiba.
ne olduğunu sormak istemiştim ama hem beomgyuyla konuşacak bir anım olmamıştı çünkü ders bittiği an kafasını koyup uyuyordu hem de gerek kalmamıştı zaten sormama, sınıftakilerden öğrenmiştim.
"sence de biraz fazla dövmemiş misiniz? baksanıza topallıyor."
"noldu bir anda onu düşünmeye mi başladın minji?"
"hayır tabii ki de, daha neler. çok belli etmeyin de sonradan başınıza iş açılmasın."
"doğru"
iğrençler. hepsini gülerek anlatmışlardı. hepsi zorbanın tekiymiş. hepsi iğrenç.
çıkışta beomgyunun arkasından gittim, onunla konuşmak istiyordum. başta mesafemizi korudum ve okuldan iyice uzaklaştığımızdan emin olduktan sonra yanına gittim.
"beomgyu" diye seslendikten sonra korkuyla arkasını döndü.
"merak etme benim, korkma"
"ah yeonjun sen miydin..."
"üzgünüm korkuttuğum için"
"yok hayır sen bir şey yapmadın, sadece çıkışta biri bana sesleniyorsa bu genelde başka nedenlerden olur. o yüzden korktum."
"bu bahsettiğin nedenler...dünkü gibi mi?"
"duymuşsun galiba, evet dünkü gibi. her neyse sen niye burdasın?"
"seninle konuşmak istemiştim sadece. ayrıca yaralarina pansuman yapmazsan mikrop kapar. otur sen şurda ben marketten bir şeyler alıp geliyorum."
"yeonjun zahmet etme-"
"çantamı da bırakıyorum, beş dakikaya gelirim, lütfen gitme"
beomgyu bir şey diyemeden markete koşmuştum ve üç dakikada pansuman malzemelerini alıp hemen yanına döndüm. hala orda oturuyordu.
"teşekkürler beklediğin için, önce kapatıcıyı temizleyelim, dön bana"
"yeonjun gerçekten uğraşmana gerek yok-"
kollarından tutup kendime doğru çevirdim. irkilmişti, galiba kollarında da yaralar vardı.
"özür dilerim"
"sorun değil"
yüzünü bitirdikten sonra kollarını açmaya çalışmıştım ama hemen panikle durdurmuştu.
"o-oraya ben yaparım şimdi uğraşma, çok var zaten malzeme yetmez."
"eve gidince yapacak mısın? söz veriyor musun?"
"evet"
"o zaman eve gittiğinde kanıt olarak atacaksın tamam mı?"
"t-tamam da neden bu kadar önemsiyorsun beni? hatta neden benimle konuşuyorsun? neden bana bir şans veriyorsun? neden bana iyi davranıyorsun, bunları hak etmiyorum" her şeyi bir çırpıda söylemişti ve ağlayacak gibi duruyordu.
"kötü biri değilsin çünkü"
"nerden biliyorsun? sınıftaki herkes benden boş yere mi nefret ediyor?"
"bir şey yapmış olsan bile bu sana bunları yapabilecekleri anlamına gelmez. en başta yanlış olan sen olsan bile ki bunun olduğunu sanmıyorum, şu an yanlış olan kesinlikle onlar"
"gerçekten öyle mi düşünüyorsun?" yüzüme şokla bakıyordu.
"evet beomgyu, gerçekten böyle düşünüyorum."
"sana gerçekten güvenebilir miyim?" gözünden bir yaş düşmüştü.
"elbette" elimde gözyaşını sildim.
"b-ben teşekkürler. gitmem lazım. görüşürüz." bir anda panikle kalkıp koşmaya başlamıştı. ben de arkasından bağırdım.
"FOTOĞRAFLARI ATMAYI UNUTMA"
duydu mu o an emin olamamıştım ama atmıştı.
______________________direkt konuya giriyorum, yeonjuna güvenmeli miyim? güvenilir biri mi? ya sınıftakilerin bir oyunuysa?
yine de güvenmek istiyorum. ama güven nasıl bir şeydi?
kafam çok karışık hiçbir şey bilmiyorum. tek bildiğim şey yeonjuna bugün için minnettar olduğumdu. uzun bir sürenin ardından insan yerine konulmak iyi hissettirmişti.
dediği gibi ben gerçekten iyi bir insan mıydım?
•
ikinci haftanın son günüydü ve beomgyu bugün okula gelmemişti. nolmuştu acaba? okul bittikten sonra yazmayı unutmayım bari.
öğle arası olduğunda yine sınıftakilerle bahçeye inmiştik. oturduğumuz an joonhyuk konuşmaya başlamıştı:
"yeonjun dün beomgyunun arkasından mı gittin?"
"n-ne?" bunu beklemiyordum.
"hatta pansuman bile yapmış, chaewon öyle gördüğünü söyledi" eunbyeol konuşmuştu.
"evet..." tamam bunun açığa çıkmasını beklemiyordum. beomgyuya yardım ettiğim anlaşılırsa bana da düşman olacaklardı. ve şu an buna gerek yoktu, onların güvenini kazanıp rahat etmek daha mantıklıydı bu yüzden bir şey uydurmam gerekiyordu.
"demek onun güvenini kazanıp sonra sırtından bıçaklayacaksın hah? çok mantıklıymış, sonu çok eğlenceli olacak" bir şey uydurmama gerek kalmadan joonhyuk konuşmuştu.
"tabii aynen öyle yapacaktım" bunu dediğim için kendimden nefret ediyorum. ama şu an yapmam gereken herkesle aramı iyi tutmak. kendimi tekrar birisi için ateşe atmak istemiyorum sonuçta.
•
eve girdiğim an beomgyuya yazdım.
yeonjun
beomgyu merhaba
bugün okula gelmediğin için merak etmiştim
bir şey mi oldu? neden gelmedin?beomgyu
merhaba yeonjun
önemli bir şey olmadı, sadece gece çok başım ağrımıştı bu yüzden uyuyamamıştım
haliyle de uyuyamayınca kalkamadımyeonjun
ah anladım
dinlendin değil mi tüm günbeomgyu
evet evetyeonjun
tamam sevindim o zaman
görüşmek üzere haftayabeomgyu
görüşmek üzere
ve yeonjun
teşekkürler sorduğun içinyeonjun
ne demek
______________________bugün okula gitmemiştim çünkü dün gece full ağlamıştım. sonra da baş ağrısı yapmıştı ve uyuyamamıştım.
neden ağladığımı tam olarak ben de bilmiyorum. kafamda çok ses vardı. galiba duygu karmaşası yaşadım; bir yanım yeonjuna güvenmek istiyordu ama bir yanım da her şeyin bir oyun olduğunu söylüyordu.
hangisine güveneceğime akşam bana yazdığında karar vermiştim.
ben artık birilerine güvenmek istiyorum. ve yeonjunun da iyi biri olduğuna inanıyorum. dolayısıyla ona şans vermek şu an yapılacak en iyi şey değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ let me out # beomjun
Fanfictiondönemin ortasında yeni bir okula gelen yeonjun, beomgyu adlı çocuğun yanına oturur. ancak tüm sınıf beomgyudan nefret etmektedir. below the surface'in tekrar yazılmış halidir tw // !nti!hardan bahsetme , zorbalık