bu iki gün salyangoz yavaşlığında geçmişti ve sonunda cumartesi olmuştu.
hem çok heyecanlıydım hem de çok korkuyordum. en son soobine açılmıştım ve sonrasında olanlar malum...beomgyunun benden iğrenmeyeceğini biliyordum, aramıza büyük bi mesafe koymayacağını da biliyordum ama arkadaşlığımız birazcık bile olsa bozulur diye çok korkuyordum.
ki bunları taehyunun bana söylediklerinden sonra düşünüyordum.
"üzgünüm çok beklettim mi- yeonjun iyi misin kıpkırmızı olmuşsun hasta mı oldun?"
"ha öyle mi olmuş...alerjidir ya boşver bir şey yok" onu düşünürken kızarmış olmalıydım...
"sen öyle diyorsan...gidelim mi?"
kafamı sallayıp kalktım ve otobüs durağına yürümeye başladık.
"o bahsettiğin özel yer neresi?"
"sürpriz" deyip göz kırpmıştım. geçen gün beomgyuya onu özel bir yere götüreceğimi söylemiştim. bir kafeydi ama kendimize özel oda ayırabiliyorduk. geçen hafta keşfetmiştim ben de, aklıma direkt beomgyu gelmişti burayı çok sever diye. çok güzel ve rahat bir ortamı vardı.
"sence otobüs çok kalabalık mıdır?"
"koşarsak değil" dedikten sonra beomgyunun elinden tuttum ve durağa koştuk. tam beomgyu konuşurken otobüs yanımızdan geçmişti ve şansımıza çok da dolu değildi.
otobüse son anda yetişip arkalarda bir yere oturduk. beomgyu ne halde, bir anda elinden tutup koşturmuştum sonuçta, diye yanıma döndüğümde ise kıpkırmızı bir beomgyuyla karşılaşmıştım ve ellerimize bakıyordu.
meğer hala elini tutuyormuşum. hemen utanıp elimi çektim ve pardon diye fısıldadım, o da önemli değil anlamında kafasını salladı ve uzun bir süre konuşmadan önümüze baktık. acaba koşturmaktan mı yoksa elini tuttuğum için mi kızarmıştı?
"bundan sonraki durakta ineceğiz"
"heyecanla bekliyorum beni götüreceğin özel yeri"
bu sözünden sonra daha da heyecanlanmıştım.
otobüsten indikten sonra biraz yürüyüp bahsettiğim yere gelmiştik. içeri girip bir odaya geçtik ve beomgyu etrafı incelenmeye başladı, büyülenmiş gibi duruyordu.
"beğendin mi?"
"hem de çok...burada yaşayabilirim o kadar güzel ki"
"böyle diyeceğini tahmin etmiştim"
birkaç şey sipariş ettikten sonra neredeyse tüm günümüzü orda geçirdik. zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık ve çıktığımızda hava kararmaya başlamıştı.
ve ben de zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım için beomgyuya açılamamıştım, bir anda gün bitivermişti.
şimdi de biraz daha zaman kazanmak için beomgyuyu eve bırakıyordum. neredeyse gelmiştik bile. biraz daha zamana ihtiyacım vardı.
"beomgyu, şu salıncaklarda oturmak ister misin?"
bu teklifime şaşırıp arkasını döndü ve sonrasında kafa sallayıp yan yana olan salıncaklara oturduk. artık söylemek zorundaydım.
"sana söylemem gereken önemli bir şey var beomgyu"
"kötü bir şey değil değil mi..."
"hayır hayır iyi bir şey, galiba."
"dinliyorum"
"beomgyu, benim için çok değerli bir insansın. bu okula geldiğimden beri çok fazla şey oldu, hala izlerini de taşıdığını biliyorum ve bu konuda çok üzgünüm. yine de bu olaylar sayesinde giderek benim için ne kadar önemli ve değerli olduğunu gördüm. en sonunda da...belki de fazla ileriyi düşünüyorum ve bu seni korkutabilir ama sensiz bir hayat düşünememeye başladım. en sonunda bu duyguların sadece arkadaşlık olup olmadığını düşündüm ve arkadaşlıktan çıktığını fark ettim. beomgyu, senden çok hoşlanıyorum...benimle çıkar mısın?"
beomgyu şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu. batırmıştım galiba.
"yeonjun, sen de benim için çok değerlisin. hatta...senin sayende burdayım diyebilirim. ben de senin gibi sensiz bir hayat düşünememeye başladım ve bunu sadece arkadaşlık olmadığını fark ettim...senden bu kadar hoşlanırken nasıl hayır diyebilirim ki?"
konuşmasını bitirdiği an ayağa kalktım ve beomgyuyu da kaldırıp sarıldım. sonra da etrafımda döndürmeye başladım. dünyanın en mutlu insanıydım şu an.
uzun bir mutluluk patlamasından sonra salıncaklara geri oturduk ve soluklandık. bir yandan da gülümsüyorduk mutluluktan. soluklandıktan sonra beomgyu konuşmaya başladı.
"şey, bugün eve gitmesen olur mu? akşamı da beraber geçirsek..."
gülümseyerek cevap verdim
"elbette olur sevgilim"
beomgyu da gülümseyerek sevgilim sözcüğünü tekrar etti ve el ele tutuşup eve girdik.
evet, başarmıştım. beomgyuyla sevgiliydik artık.
_______________________
eh bunlar da sevgili olduğuna göre final yakındır
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ let me out # beomjun
Fanfictiondönemin ortasında yeni bir okula gelen yeonjun, beomgyu adlı çocuğun yanına oturur. ancak tüm sınıf beomgyudan nefret etmektedir. below the surface'in tekrar yazılmış halidir tw // !nti!hardan bahsetme , zorbalık