soobin's past

454 45 21
                                    

"gerçekten bir şey olmayacağına emin miyiz?"

"taehyun'un yalan söyleyeceğini sanmıyorum, hem daha ne kadar okulun önünde bekleyeceğiz yeonjun?"

"tamam girelim"

ben de taehyun'un yalan söyleyeceğini sanmıyordum ama yine de tedirgindim. kendime bir şey olacağı için değil, ya bir şekilde olacak şeyin ucu beomgyuya dokunursa diye tedirgindim. bunların üstüne taehyun inatla 'o planın' ne olduğunu da söylemiyordu bu yüzden belli bir tedbir de alamıyordum-

"YEONJUN"

"NOLDU"

"bir saattir sesleniyorum duymuyorsun, yine düşüncelere mi daldın?"

"belki biraz...tamam hemen o bakışı atma hiçbir şey düşünmeyeceğim bugün söz veriyorum" bıkmış bir şekilde bakan gözleri bir anda parlamıştı ve tamam o zaman deyip önüne döndü.

sözümü tutuyordum aslında ama öğle arası yine her şey bozulmuştu, hiç kimse sınıftan çıkmamıştı-hayır iki kişi çıkmıştı ve geri kalan herkes çok sessizdi. biz çıkmaya çalıştığımızda da kapıya üç kişi geçmişti ve çıkmamıza izin vermemişlerdi.

bir süre sadece beklemek zorunda kaldık ve kapı çaldı. ne olduğu anlayamadan beomgyuyu ve arkasından beni dışarıya çıkarıp bahçeye götürmüşlerdi. ve beomgyuya ulaşamıyordum, aramıza mesafe koymuşlardı.

bahçeye gittiğimizde herkes bir çember oluşturmuştu. beni çemberin ortasına, beomgyuyu ise kenara götürmüşlerdi. etrafıma bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırken tam karşımda soobin olduğunu fark ettim, daha sonra da minji ve youngmin aramıza girerek konuşmaya başladı:

"sonunda herkes toplandığına göre başlayabiliriz"

"beomgyu bize inanmamış olabilirsin ama olanları yaşayan birinden duyunca ne düşüneceksin çok merak ediyorum"

"sen hala iyi düşünsen bile tüm okul gerçeği görmüş olacak gerçi"

"başlamak ister misin soobin?"

demek planları neler yaşandığının tüm okula anlatmaktı. bunu duyunca tüm tedirginliğim gitmişti. tüm okul beni neredeyse cinayet işleyecek olan çocuk olarak tanıyabilirdi ama hiçbirini umrumda değildi. yanımda beomgyu vardı sonuçta, o bana yeterdi.

soobin olayları sonuna kadar çarpıtsa da umrumda değildi.

"nerden başlasam...ah buldum! ikinizin ne kadar gerizekalı olduğundan başlayabilirim" başta bunu bize diyor sanmıştım ama kafamı kaldırdığımda minji ve youngmine söylediğini görmüştüm, bu çocuk napıyordu?

"neyden bahsediyorsun sen?" minji sinirli bir şekilde soobinin üstüne yürümüştü.

"gerçekten buraya çıkıp tüm okula yalan şeyleri anlatacağımı mı düşünmüştünüz? bu kadar salak olmanızı beklemiyordum. her neyse sizinle uğraşmak istemiyorum, daha çok kendinizi rezil etmeden şu topluluğu dağıtın derim"

minji ve youngminin yüzü kıpkırmızı olmuştu sinirden ve bir anda beomgyunun kahkahası yükselmişti, onu duyunca ben de gülmeye başladım ve beni tutan ellerden kurtulup beomgyunun yanına gittim.

bunlar olurken soobin de yanımıza gelmişti, o dalga geçen halinden eser kalmamıştı, üzgün ve mahçup bir yüz ifadesiyle yanımıza gelmişti.

"yeonjun, biliyorum yüzümü bile görmek istemiyorsun ki çok haklısın ama sana olan şeylerin neden olduğunu açıklamak istiyorum. biliyorum yine de beni haklı çıkarmayacaklar ama yine de kendimi açıklamak istiyorum, lütfen buna izin ver"

✓ let me out # beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin