biz ne olduğunu anlamadan adının kai olduğunu hatırladığım çocuk, karşı sınıfımızdaydı, taehyunun önüne geçmişti bile.
beomgyu ve soobin de anında öne atıldı ve beomgyu taehyunun yanına çöktü, soobinse kainin yanına gitti. ben de onlara katılıp youngmin ve tayfasını uzaklaştırdık, bu sırada beomgyu da taehyunla ilgileniyordu.
taehyun kalkmaya çalışınca kai de yanına çöktü ve oturmasını sağladı. soobin de okula girip ilk yardım malzemeleri almaya gitti, her yeri yaralanmıştı taehyunun.
"taehyun bana bak, yanlız değilsin şu an yanındayız merak etme" /bg
"özür dilerim taehyun-ah seni yalnız bırakmamalıydım" /hk
"senin suçun değildi ki..." /th
kai taehyunun ellerini tutmuş sakinleştirmeye çalışıyordu onu. çok korkmuş olmalıydı, her yeri titriyordu resmen.
soobin elinde ilk yardım malzemeleriyle gelip taehyuna pansuman yaptı hemen. beomgyu da su alıp geldi ve taehyuna içirdi.
"sizi uğraştırdığım için özür dilerim..." /th
"taehyun saçmalama ne uğraştırması" /bg
"daha iyi misin şu an?" /sb
"evet" /th
"peki ayağa kalkabilir misin? daha fazla durmayalım burda" /sb
soobin ve kai taehyunun kalkmasına yardım etti ve okuldan çıkıp yine daha yeni döndüğümüz parka geldik.
her zamanki yerimize geçtik. taehyunu oturttuktan sonra kai hemen yanına geçip kolları arasına aldı taehyunu, soobin de taehyunun bir diğer yanına oturdu. soobin bile çok endişeli görünüyordu- bir saniye soobin ve taehyun ne ara bu kadar yakınlaşmıştı?
beomgyu ve ben karşılarına geçtik ve beomgyu taehyuna yolda aldığı su ve çikolatayı uzattı.
bir süre sessizlikten sonra taehyun konuşmaya başladı.
"özür dilerim hepinizden, özellikle senden beomgyu. benim gibi biriyle uğraşmak zorunda kaldın-"
"taehyun, sana saçmalama demedim mi?"
"genelde bu konuşmanın tam tersi yaşanırdı" dedi taehyun önce gülerek, sonraysa yüzünde hüzünlü bir gülümseme kaldı.
"evet...eskiden"
ortam garip bir havaya bürününce soobine döndüm.
"siz ne zaman taehyunla bu kadar yakınlaştınız?"
"yani yakın değiliz çok, sonuçta daha kaç gün oldu geleli ama iyi biri- aman daha fazla yalan söyleyemeyeceğim taehyun üzgünüm"
"ne yalanı?"
"taehyunla ilk dün tanıştım, yanıma gelip minjilerin bugün yapacağı şeyi haber vermişti. bir de ikinize zarar verecek bir şey yapmamam için yalvarmıştı, zaten öyle bir planım da yoktu."
"demek bahsettiğin yapacağın şey buydu"
taehyun utanmış olmalıydı ki kafasını yere eğip elleriyle oynamaya başladı, kai de onu izliyodu. ilk kez birisine bu kadar içten bakan birini görüyordum.
bu sırada beomgyu kafasını yere koyup taehyunun göz hizasına geçti ve teşekkür etti. taehyun da gülüp kafasını yerden kaldırdı, sonra yine yüzünü hüzünlü bir gülümseme sardı.
"peki siz?" kaiye dönüp sormuştum.
"orası biraz karışık..."
"boşverin" diye araya girdi hemen taehyun.
"taehyun, eğer anlatmak istiyorsan şu an en uygun zaman"
"ama..."
"daha çok kaçmamalısın, biliyorsun değil mi?"
"neyi anlatacağım ki? bunlar beni iyi bir insan yapmayacak-"
"buna da biz karar verelim taehyun" dedi beomgyu ciddi bir şekilde, az çok tahmin etmişti galiba taehyunun söyleyeceklerini.
"başlayayım..."
____________valla günde iki bölüm attım yeterli 🤚 bundan sonraki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum - malum okul - o yüzden üzgünüm sizi merakta bıraktıysam ki çok da merak edilecek bir şey yok aslında her neyse diğer bölümde görüşmek üzere
ehem bi de fic nasıl gidiyor? eleştirileriniz varsa okumak çok isterim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ let me out # beomjun
Fanfictiondönemin ortasında yeni bir okula gelen yeonjun, beomgyu adlı çocuğun yanına oturur. ancak tüm sınıf beomgyudan nefret etmektedir. below the surface'in tekrar yazılmış halidir tw // !nti!hardan bahsetme , zorbalık