Birkaç saatlik yolun sonunda kalacağımız yere gelmiştik. Saat 4e geliyordu. Yolda uyuduğum için dinçtim ama üstümdeki gelinlik bunaltmıştı artık. Bavullarımızı alıp odamıza çıktık. Girdigimiz oda balayı suiti olduğu için ortalık gul yaprakları ve mumlarla donatılmıştı. Saçma bir utanç gelmişti.
"Sen duşa gir ben buraları toplarım."
Kafamı sallayıp bavulumu açtım. İçinde aldığım hiç bir şey yoktu. Çünkü bunların çoğu seksi fantazi iç çamaşırı ve geceliklerle doluydu. Bu kızların işiydi. Sinirle soludum. Ulaş " Bir sorun mu var?" dedi.
"Kızlar bavulumdaki eşyaları değiştirmişler." dedim. Güldü ama bir şey söylemedi. İçlerinden en giyinilebilir olanı seçip girdim banyoya. Saçımdakilerden kurtulmak sandığımdan zor olmuştu ama sonunda duşumu alıp çıkmıştım. Ulaşta dediği gibi her yeri toplamış kendine yere yatak yapıyordu. "Ne yapıyorsun?"
Bana baktı. Üstümdeki yüzünden bir kasılmıştım. "Yatak yapıyorum."
Yatağın ucunu açıp oturdum. "Koskoca yatak yatarız işte." dedim. Elindekini bıraktı. "Öyle diyorsan."
Kıyafetlerini alıp duşa girdi. Kısa sürmüştü. Yatağın diğer ucuna uzanıp üstünü örttü. İkimizde boş boş tavana bakıyorduk. Aklıma nikah anında alnımdan öpüşü geldi. Gözlerimi kapatmıştım. Dudaklarımdan öpmesini beklemiştim yada istemiştim bilmiyorum. Şuan bunları düşünmem çok yanlıştı ama kendimi durduramıyordum. Arkasını döndü. Sanırım uykuya dalmak üzereydi ama ben zihnimdekiler yüzünden uyuyamıyordum. Yanımdaki Ulaştı. Onu hiç başka gözle görmüyorken zihnim bana oyun oynuyordu. Başka şeyler düşünmeye çalıştım ama bu oldukça zordu.Ulaştan
Yatakta bir sağa bir sola dönüp durdum. Yerde yatmak daha iyi bir seçenek olurdu sanırım. Hava birazdan aydınlanırdı. Sabit durmaya çaba gösterdim. Çünkü Naz'ı da rahatsız etmek istemiyordum. Ona doğru döndüm. Uyumuştu. Uyurken de çok güzeldi. Ne kadar süre onu izledim bilmiyordum.
-----
Naz
"Keşke bizimkilerde gelseydi bizimle yaa." dedim. Sıkılmıştık. Tatilin ilk 4 günü çok eğlenmiştik ama artık ikimizde yapacak bir şey bulamıyorduk. Yattığı yerden bana baktı.
"Geldiğimizden beri o kadar aktifsin ki yapacak bir şey bırakmadın."
Sürekli bir şey yapmak çok keyif vermişti.
"Hadi yine yüzmeye gidelim."
Yattığı yerden kalkıp oturdu. Bana hayır demiyordu. Üstümü değişip geldim. Oda hazırdı.
İnsanlar tatilin keyfini çıkarıyorlardı. Boş şezlong bulup havlularımızı serdik. Ulaş denize girmek istemedi. Ben kendimi suya bıraktım.
Dakikalarca yüzdükten sonra Ulaş'ın yanına gitmek için sudan çıktım. O tarafa digru yürürken gördüğüm manzara hızlanmamı sağladı.
Ulaş bir kıza güneş kremi sürüyordu. Ne diyecektim yanına gidip bilemedim. Bu evlilik sahteydi sonuçta. Şezlongtan havlumu ve eşyalarımı alıp hızla ordan uzaklaştım. Ulaş arkamdan seslenmisti ama durmadan otele doğru yürüdüm. Saniyeler sonra kolumdan tutup beni durdurdu.
"Naz bağırıyorum neden durmuyorsun?"
Derin nefes aldım. "Rahatsız etmek istemedim." Saçmalıyordum. Kasları çatıldı. "Ne demek rahatsız etmek istemedim?"
"Odaya gitsem iyi olacak." diyip yönümü çevirdim.
Yeniden kolumdan tutup kendine çevirdi.
"Rahatsız etmek istemedim ne demek Naz? Biz seninle oyundanda olsa evliyiz. Şuan burda balayına gelmiş bir çiftiz. Kadın geldi rica etti. Sende rahatsız etmek istemedim diyip gidiyorsun yanımızdan."
Sinirlerim bozuldu.
"Kabul etmeseydin o zaman. Ricasını kibar bir dille geri çevirseydin. Biz evliyiz. O kadın senin parmağındaki yüzüğü gördü. Geri çevirsen kırılmazdı herhalde. Yaa neyse nee ben odaya gidiyorum. Duşa gireceğim."
Dinlemeden yürümeye başladım. Arkama da bakmadım.
Yanından gittim diye hesap soruyor bana. Ne yapsaydım acaba karısı olarak kremi sürmesini mi bekleseydim? Sinirden güldüm. Uzun bir duş beni sakinleştirirdi.----
Duştan çıkıp üstümü giyindim. Ulaş Bey hâlâ gelememişti. Saçlarımı kuruttum. Yatağa oturdum. Kapı açıldı. Ulaş içeri girip banyoya girdi. Ikimizde konuşmadık. Dakikalar sonra çıktı. Bende telefonumla ilgilendim.
Gelip yanıma oturdu.
"Yemek yemeye gidelim mi?" Karşı duvara bakıyordu. Ona döndüm. Güldüm. "Gidelim."
Bana doğru döndü.
"Saçmaydı kabul."
"Aptal." diyip omzuna vurdum. Oturduğum yerden kalktım. Oda benimle beraber ayağa kalktı. Önümde durdu.
"Bugün ilk tartışmamızı yaşadık.Gerçek bir kârı kocayız." dedi gülerek.
"Açlıktan ölmeden gitsek mi kocacım?" dedim aynı şekilde.
Elimi tuttu. Beraber çıktık.
Restorana indiğimizde aramızdaki o gerginlik tamamen gitmişti.
"Ne yiyelim?" dedi.
Menüye uzanmadan ne yersek farketmez ama içelim bir şeyler." dedim. Siparişi verip garsonu gönderdi.
"Sana bir şey itiraf edeceğim." dedi. Merakla ona baktım. Güldü. "Belki de inanmazsın." dedi. Merakım daha da artmıştı.
"Sen sarhoşken beni öptün."
Şaşırmıştım. Böyle bir şeyin şakasını yapmazdı herhalde.
"Neee?"
"Hemde 2 kere. Biri yıllar yıllar önce. Yani Sinandan önce. Biri de geçenlerde seni eve bırakmıştım yine."
Elimle yüzümü kapadım. "Hiç bir şey hatırlamıyorum." dedim. Güldü. "Biliyorum rahatsız olman için söylemedim. Sadece bil istedim. Ona göre iç şuan için değil. Ben yokken de pek içme."
"Denk gelmiştir herhalde." dedim gülerek.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evlilik Oyunu
Chick-LitEvlilik aşkı öldürür mü bilemiyorum ama bizim hikayemizde yeni bir aşkı doğuracak...