-VII-

268 6 0
                                    

Genç adam ne kadar süre öyle gözleri kapalı kaldı farkında değildi. Şiddetle çalan kapı bile onu kendine getiremedi. Birden sessizlik oldu. Gelen kişi kimse gitmesi onu rahatlatmıştı ama duyduğu ses gözlerini hızla açmasına neden oldu. Anahtar sesi...

Kapıya doğru baktı. Açılan kapının ardından gözüken kişi ağlamaktan kızarmış gözlerle ona bakıyordu. Oturduğu yerden hızla kalkıp ona doğru koştu. "Naz sen gitmemişsin?"
Kız sorduğu soruya şaşırmıştı ama bunu şuan konuşmak istemiyordu. Ulaş o haline kıyamamıştı. Hızla kendine çekip sımsıkı sarıldı. Naz sanki bu anı bekliyormuş gibi kollarını genç adamın beline sardı. Yüzünü göğsüne yasladı. Hıçkırarak ağlamaya başladı. Ulaş'ın yaptığı tek şey ise Naz'ın saçlarını okşayıp minik öpücükler kondurmaktı. Ağlamasına dayanamıyordu ama gitmemiş olması çok rahatlatmıştı.
Ağlaması azalınca başını Ulaş'ın göğsünden kaldırdı. Ulaş soran gözlerle ona bakıyordu. Merak ettiği çok şey vardı ama sorup onu daha fazla üzmek istemiyordu.

"3 gün önce Sinan kafeye geldi."

Ulaş duyduğu şey ile gerilmişti. Merakla devam etmesini bekledi.

"Onunla Fransa'ya gitmemi istedi. Bana bir bilet verdi ve beni havaalanında bekleyeceğini söyledi." dedi konuşurken yavaş yavaş akan gözyaşlarını da silmeyi ihmal etmiyordu.
"O bileti Sinan mı verdi sana? Yani ben o gün sizdeyken görmüş bulundum da."
Naz bunu sorgulamadan konuşmaya devam etti.
"Evet. Böyle bir şeyi söylemesi beni deli etti." Yine sinirlenmişti.
"Gitmemişsin istersen konuşma daha fazla canın sıkılmasın."
Naz yeniden hıçkırdı. "Sabah uyandığımda gitmeyi düşündüğüm bir an oldu." Ulaş ifadesiz kalmak için kendini zorluyordu.
"Neden durdurmadın beni?"
Ulaş derin bir nefes aldı. Ağlamamak için zor tutuyordu kendini.
"Pişman olmaman için. Benimle kalman için zorlayamazdım seni."
"Ama babalarımız ortak oldu sırf biz evleniyoruz diye."
Ulaş elini Naz'ın yanağına koyup gözyaşlarını sildi. "Seni durduran buysa." derken Naz kafasını sallayıp sözünü kesti.
"Hayır. Yani evet gitmeyi düşündüm ama çok kısa bir an. Sonra bunun yanlış bir fikir olduğuna karar verdim. Kendimi dışarı attım. Yalnız kalmak istedim. Kızlara anlatmadım. Kimseyle de bunu konuşmak istemedim ama sana geldim."
Ulaş yavaşça kendine çekip sarıldı. "Sizinkileri ara istersen çok merak etmişler."
Güldü. "Onlara Fransa'ya kaçtığımı söylemedin mi?"
"Söylemedim. Biletten kimseye bahsetmedim bende."
Naz daha da kuruldu Ulaş'ın göğsüne.
Ulaş telefonuna ulaşıp Levent'i aradı. Kısaca Naz'ın yanına geldiğini ve iyi olduğunu söyledi. Herkes derin bir nefes almıştı.
Naz birden geri çekilip ofladı. "Yarın düğünüm var ama suratımın haline bak." Ulaş güldü.
"Çok güzelsin işte. Neyi var suratının." 
"Gözlerim şiş. Suratım şiş." diye banyoya doğru gitti.

Ulaşta ortalığı toplamaya başladı.

NAZ

Bir duş sandığımdan daha iyi gelmişti. Önceden getirdiğim bakım ürünleri çok işime yaramıştı. En son yüzüme sürdüğüm maskemle çıktım banyodan. Ulaş oturmuş telefonuyla ilgileniyordu. Yanına oturdum. Biraz önce ağlayan ben değilmişim gibi konuştum.
"Beni direkt kuaföre bırak. Bizimkiler getirir gelinliği." dedim.
Ulaş şaşkındı. Hızlı toparlamış olmam şaşırtmıştı sanırım. Kafasını salladı.
"Bir şeyler hazırladım onları ye öyle uyu." dedi.
Onun harika bir adam olduğunu söylemiştim dimi?
Kuruduğu için gerilen yüzümle ona baktım. "Teşekkür ederim Ulaş."
Telefondan başını kaldırıp bana baktı. "Çok bir şey yapamadım zaten." dedi. Gülümsedim. " Her şey için teşekkür ederim. Hayatımda olduğun için teşekkür ederim." Gülümsedi. Bir şey söylemedi ama. Maskem tamamen kuruyunca içeri geçip ondan kurtuldum. Ordan mutfağa geçip hızla bir şeyler atıştırdım.
Ulaş hâlâ salonda oturuyordu.
"Uyusana." dedim.
"Sen yat yatak odasında ben burda uzanırım." dedi.
Kafamı salladım hızla. "Geç içeride yatsana bari." dedim misafir odasından bahsederken. İtiraz edecekken kolundan tutup odaya sürükledim. Telefonunu komodinin üstüne bırakıp bana döndü. "İyi misin?" dedi.
Kafamı salladım. "Evet iyiyim." dedim. Ama ikna olmamıştı. Elimden tutup beni yatağa oturttu. "Gerçekten iyi misin? Eğer istersen düğünü iptal edebiliriz."
"Ulaş iyiyim ben gerçekten. Birkac gün zor şeyler yaşadım içimde ama kararım aynı. Bu düğün olacak. Seninde için rahat olsun."
Beni yavaşça kendine çekip sarıldı. Yine o huzur vardı içimde. Sadece Ulaş'ın kollarında bulduğum bir güven...

Evlilik OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin