"Ben çıkıyorum."
Küpemi kulağıma takarken hızla çıktım odadan.
"Dur dur bende çıkıyorum." dedim.
"Bırakayım seni de akşamda alırım." dedi. Her şey normale dönmüştü. İşlerimize dönmek bize iyi gelmişti.
"Ben kapatacağım bugün kafeyi." dedim.
Beraber çıktık apartmandan. "Olsun çıkış saatine gelirim." dedi. Arabalarımızın yanına geldik. Dediği gibi beni o bıraktı. Kafenin önünde durdu.
"Peki akşam görüşürüz o zaman." Yanağına bir öpücük kondurup arabadan indim. Bu hem rahatlığımı göstermek içindi hemde öpmek istediğim içindi. Keyifle içeri girdim.
Bugün sadece Ali ile ikimiz olacaktık. Tuğba iki gün izin istemişti. Canı sıkkın gibiydi. Ali masaları silerken yanına gittim. Kafenin açılmasına biraz vardı. "Otursana iki dakika." dedim. Ali dediğimi yaptı. "Tuğba'nın nesi var biliyor musun?"
Başını eğdi. Biliyordu.
"Tuğba'nın bir ilişkisi vardı ama hiç iyi gitmiyordu." dedi. Elimi yanağıma koyup dikkatle onu dinledim. "Sevgilisi aşırı kıskançtı ve bu artık çok rahatsız edici bir hâl almaya başlamıştı o yüzden ayrıldı. O rahatsız etmeye devam etti. Kafeye de geldi." dedi. Hızla sözünü kestim. "Bana niye anlatmadınız?" dedim.
"Abla seni huzursuz etmek istemedik." dedi. Kaşlarımı çatıp baktım ona.
"Tuğba da uzak kalmak istedi biraz. Ailesinin yanına gitti."
Kafamı salladım. "Anladım. Ben konuşurum Tuğba'yla kalsın biraz orda. İyi gözükmüyordu. O çocuk da gelirse bana haber ediyorsun hemen." dedim. Ali beni onayladı.
Oturduğum yerden kalktım. "Hadi bakalım iş başına. Ben kızlarla da konuşurum destek olurlar kafeye. Sen giriş çıkışlarını aksatma."
Oda ayağa kalktı. "Ben idare ederim abla." dedi. Gülümsedim. "Yeterince idare ettiniz zaten beni. Sıra bende." dedim.-----
Gün tamda bekledigim gibi yoğun geçmişti. Saat ilerledikçe rahatlamıştık. Ali yeni çıkmıştı. Bende Ulaş'ı aramış biraz erken gelmesini istemiştim.
Boşları toplarken kapıdan içeri girdii.
"Kolay gelsin."
Gülümsedim. "Tesekkür ederim."
"Eee ben ne yapayım söyle." dedi. Elimdeki bezi bıraktım eline. "Sen masaları sil boşları topla bende diğer işlere bakayım." dedim.
"Emredersin büyük patron." dedi gülümseyerek.
Bende sırıtarak işime döndüm. Tezgahı temizlerken Ulaş'ı izliyordum. İnsanlarla ilişkisi hep çok iyi olmuştu. Şimdi de öyleydi. Ben ona bakarken oda bana döndü. Gülümseyerek yanıma geldi. "Beni mi izliyorsun sen?"
Yine heyecanlandım. "Evet her şeyin kontrolüm altında olması lazım. Bir sorun olursa hemen müdahale edeyim." dedim. Güldü. "Ondan izliyorsun yani." dedi. "Evet ondan izliyorum."
Bir şey demeden boş masaların birine gitti. Hep böyle yakışıklı mıydı bu adam? Bunu düşündüm evet. Şirketteki hâli aşırı karizmatik ve yakışıklıydı. Şimdi aşırı sevimli ve yakışıklıydı. Evdeki hâli yine aynı şekilde. Bunca zaman aşık olmamış olmam mı daha saçmaydı? Hızla kendimi toparladım.
Kapanış saatine kadar hiç durmadan çalıştık. Ulaş olmasa işim baya zordu. Tüm gün işte çalışıp sonra bana yardıma gelmiş olması beni daha da etkilemişti yada şöyle diyelim ben etkilenmek için bahane arıyordum.
Son müşterilerde gidince kafeyi kilitleyip kapalı yazısını çevirdim. Ulaş oturmuş beni izliyordu. "Bitirdik." dedim. Ulaş "İşin çok zormuş." dedi.
"Öyle." dedim.
"Yeni eleman almalısın. Baya yoğun bir mekan. Ali ve Tuğba içinde iyi olur." dedi. Kafamı salladım.
"Aslında bayadır benimde aklımda. Sorayım onlara. Belki vardır iş arayan bir arkadaşları."
Elimden tutup beni karşısındaki sandalyeye oturttu.
"Ben toplayayım masaları gidelim." dedi. Ayaklandı. Bende hemen ayağa kalktım. " Ben hallederim yaa işten geldin o kadar da çalıştın." dedim. İtiraz etti. Bende itiraz ettim. Tam gidecekken kolumdan tutup çekti. Dengemi sağlayamayınca ondan tutundum. Oda belimden sarıldı. "Ya napıyorsun?" derken göz göze geldik. Çok yakındık ve bizim yakın olmamız hiç iyi bir şey değildi. Gözlerim dudaklarına kaydı. Yutkundugunu gördüm. Hızla ayaklarımın üstüne bastım,uzaklaştım. Oda uzaklaştı. "Tamam ben buraları hallederim." diyip arkasını döndü. Bende hızla içeri geçtim. Tüm işlerimi bitirene kadar da çıkmadım. Mutfaktaki işim bitince çantamı da alıp çıktım.
Ulaşta her şeyi bitirmiş oturuyordu. Oda içeri gelmemişti.
"Çıkalım hadi."Konuşmadan eve geldik. "Bir şeyler hazırlayayım mı?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Yok yatarım hemen."
"Peki iyi geceler." diyip odama geçtim. Üstümü değiştirip kocaman yatağın ortasına yattım. Uykum gelmiyordu.
Salonun ışığı kapandı ama televizyon ışığı geliyordu. Oda uyumamıştı. Kalkıp yanına gittim. "Yorulmadın sanırım." Oturdum. "Gelmedi uykum."
Kafamı salladım. "Benimde."
Bir film buldu. Ona baktık. Ama sadece baktık gerçekten. Kafamı omzuna koyunca kolunu kaldırıp beni göğsüne yasladı. Evet istediğim yerdeydim. Onun kollarının arası huzurun adresiydi.----
Alarm ile açtım gözlerimi. Odamdaydım. Gece koltukta uyumuştum. Beni yerime yatırmıştı. Yerimden kalktım. Içeri baktım. O hâlâ uyuyordu. Ufak bir kahvaltı hazırlayıp odasına gittim. Daha ben ona seslenmeden açtı gözlerini. "Günaydın kahvaltı hazır." dedim.
"Günaydın." Ben mutfağa geçtim. Oda kısa süre içerisinde geldi.
Sessizce kahvaltımızı yaptık.
"Geleyim mi çıkışta yine?" dedi.
"Gerek yok kızlar gelecek bugün." dedim.
"Anladım tamam." dedi. Ayağa kalktı. Içeri gidip hızla üstünü değişti. Saçını da her zaman ki gibi yapıp çıktı odadan. " Ben çıkıyorum."
Kapıya kadar eşlik ettim. Kapıyı açmadan ona yaklaştım. Gömleğinin yakalarını düzelttim. "Katlanmış gibiydi." dedim ellerimi yakasından çekmeden.
"Sağ ol." dedi. Güldüm. "Kocamı bozulmuş yaka ile işe gönderemezdim." dedim. Oda güldü Bana doğru bir adım atıp ellerini belime koydu. "Harika bir karım var." dedi.
Yanağına bir öpücük kondurdum. Oda benim yanağıma doğru yaklaştı. Dudaklarını yanağıma bastırdı ama bir süre çekmedi. Geri çekildiğinde gözleri kapalıydı. Uzaklaştım. "Hadi git geç kalacaksın." dedim. Gülümsedi. "Sana da oluyor mu?" dedi. Merakla ona baktım. "Ne bana da oluyor mu?"
"Ne bileyim gerçekten evliymişiz gibi hissediyorum bazen." dedi. Bunu istediğimi söylesem ne derdi acaba?
Düşünüyor gibi yaptım. "Yani bazen." dedim.
"Ne hissediyorsun tam o an?" dedi gözlerimin içine bakarken.
"Ne duymak istiyorsun?" dedim gülerek.
"Biz bu evliliğe oyun olarak başladık ya sende benim gibi heyecanlanıyor musun? Sen hep hayatım da olan birisin ama yeni tanışmışım gibi hissediyorum."Şuan bile heyecanlanmıştım. "İşe gitsene artık." dedim.
Bakışlarını kaçırdı. "Haklısın sabah sabah saçmaladım." dedi. Arkasını dönüp kapıyı açacakken kolundan tuttum. Tüm gün utancımdan yerin dibine gireceğimi bilsemde ceketinin yakalarından tutup dudaklarımızı birleştirdim. Şaşkınlıktan öylece duruyordu. Beklediğimden hızlı gelen bir pişmanlıkla geri çekildim. Ne dediğimi bilmiyor halde konuşacakken buna izin vermeyen dudakları oldu.Zaman bizim için o an durdu.
Bölüm Sonu
Yorumlarınızı bekliyorum..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evlilik Oyunu
ChickLitEvlilik aşkı öldürür mü bilemiyorum ama bizim hikayemizde yeni bir aşkı doğuracak...