Dün gece düşünmekten uyuyamamıştım. Ulaş ve ben evlenecek miydik gerçekten? Babam hiç bir şey söylememişti bana. Bende açmadım. Farkettim de ne kadar yorgun duruyordu. İflasın eşiğinde nelerle uğraşmıştı kim bilir? Verdiği emeklerin yok oluşu onu nasıl korkutmuştur acaba? Kararımı vermemdeki en büyük neden buydu. O çok çabalamıştı ve kaybetmemeliydi.
Ali'yi arayıp öğleden sonra geleceğimi söylemiştim. Yaz tatili olduğu için tam zamanlı yanımdalardı.
Kahvaltıya kalmadan şirkete geçtim. Ilk işim Ulaş'ın odasına gitmek oldu. Beni beklemiyordu belli ki çok şaşırmıştı. "Hoş geldin. Bu kadar erken beklemiyordum." dedi.
"Uyuyamadım. Dün ki konuşmamız uykularımı kaçırdı." dedim.
"Sanırım kararını verdin." dedi sorarcasına. Derin bir nefes alıp başımı salladım. "Evlenelim." dedim.
"Tamam bizimkilerle konuşalım. Onlarda ortaklığı hemen yapsınlar." dedi. Gülümsedim. Ulaş harika biriydi. Hayatımda olması büyük şanstı benim için. "Teşekkür ederim Ulaş." dedim.
Kaşlarını çattı. "Teşekküre gerek yok Naz." dedi. Ayaklandım. "Hadi Ömer amcaya söyleyelim." dedim. Oda benimle ayaklandı. Yanıma gelip kapıyı açtı. Önden geçmeme izin verdi ve Ömer amcanın odasına girdik. Bizi görünce şaşırmıştı. "Naz kızım hoş geldin. Bu ne güzel sürpriz." dedi. Samimiydi. Aynı sıcaklıkla karşılık verip sarıldım. "Hoş buldum Ömer amca." dedim. Ulaş "Baba biz kararımızı verdik. Evleniyoruz." dedi. Bu söylediği Ömer amcayı çok mutlu etmişti. Bunu o kadar çok istiyordu ki sorgulamadı bile.
"Çok sevindim bu kararınıza."
Gülümsemeye çalıştım. "Ben akşam bizimkilerle de konuşacağım." dedim. Kısa bir süre konuştuk. Ulaş ile beraber çıktık şirketten. Beni işe bırakacaktı. "Biraz konuşalım mı?" dedim. Beni onayladı. Şirketin karşısındaki kafeye geçtik.
"Ne hissediyorsun?" diye sordu merakla.
"Bilmiyorum. Sen ne hissediyorsun?"
"Dünyanın en şanslı adamı gibi." dedi gülerek. Bende onunla beraber güldüm. "Saçmalama o şans bana ait." dedim. Gülüşlerimiz büyüdü. Sipariş verdik.
"Sence bu oyunu başarabilecek miyiz?" dedim ciddi bir şekilde. Oda ciddileşti anında benimle.
"Oyun arkadaşım sen olunca zor gibi gelmiyor. Zaten çoğunlukla iş yerlerimizde olacağız. Aile ve arkadaş buluşmalarında ufak bir oyunla yaparız biz bu işi." diye konuştu güven veren sesiyle.
"Yaparız yaa zaten iyi anlaşıyoruz. Keyfimize bakalım." dedim. Onayladı beni. "Akşam sizinkilerle beraber mi konuşsak. Baban hemen ikna olmaz gibi geliyor bana." dedi. Düşündüm.
"Oyuna başlayalım diyorsun yani." dedim. Kafasını salladı.
"Yani biraz istekli gözükmemiz gerekiyor." dedi gülerek.
"Olur.Eve erken geçerim o zaman sende gelirsin." dedim.Işten erkenden eve geçmiştim. Bizimkilerle nasıl konuşmam gerektiğini bilmiyordum ama Ulaş yanımda olacağı için biraz rahattım. Güzel bir yemek sonrası zilimiz çaldı. Kapıyı açtığımda elinde çiçekle bir Ulaş gördüm.
"Hoş geldin." dedim içeri davet ederken. Annem "Ulaş oğlum hoş geldin." dedi ona sımsıkı sarılmadan önce. Çiçekleri kurtardım neyseki. "Hoş buldum Sevda Teyzem." dedi. Babamda onun geldiğini duyunca ayaklanıp yanımıza geldi. Elimdeki çiçeklere baktı kısa bir süre. Babamla da selamlaştıktan sonra oturduk. Çay ve tatlı servisi yaptım. Şimdi tam konuşma zamanıydı. Ulaşta buna karar vermiş olacak ki konuşmaya başladı.
"Levent amca söylediklerinizi uzun uzun düşündüm. Naz ile konuştum. Siz haklısınız. Biz Naz ile uzun zamandır birbirimizi tanıyoruz. Birbirimize çok değer veriyoruz. Evlenmek istiyoruz." dedi. Annemin gözleri parladı. Çünkü kızı her fırsatta evlenmeyeceğini söyleyip duruyordu. Ah canım annem nasılda sevindi. Babam bana döndü. İkna olmak için bir şeyler söylememi bekliyordu.
Gülümsedim. "Evet baba. Bunca zaman hiç böyle düşünmemiştim ama Ulaş benimle konuşunca birbirimize ne kadar uygun olduğumuzu düşündüm. Beni çok iyi tanıyan,anlayan,her koşulda bana destek olan bir adamla evlenmek fikri çok mantıklı geldi." Babam söylediklerimle tatmin olmuş gibiydi.
"Siz istiyorsanız ben her zaman desteklerim sizi." dedi. Hâlâ emin olmak istiyordu. Bunların bir oyun için olduğunu öğrense bana çok kızardı.
"Istiyoruz. Ömer amcayla da konuştuk. Düğün ne zaman olsun?" diye sordum.
Babam kaşlarını çattı. "Hemen evlilik olmaz. Her şey usulünce olsun. Gelsin istesinler. Sonra düğünü konuşuruz." dedi. Şuan tam bir kız babasıydı. Gülmeden edemedim. O gün saatlerce konuştular Ulaş'la. İkiside birbirini çok seviyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evlilik Oyunu
Chick-LitEvlilik aşkı öldürür mü bilemiyorum ama bizim hikayemizde yeni bir aşkı doğuracak...