Sonunda eve gelmiştim. Ulaş dediği gibi işe gitmemişti. Kapıyı açtığımda sadece mumlarla aydınlanan bir ev beklemiyordum. "Ulaş."
Ulaş elinde güllerle beni karşıladı. Gülümsedim. "Hoş geldin karıcım." Çiçekleri aldım. "Hoş buldum." Elimde olan telefonu aldı. Kapattı. "Aramasınlar."
Telefonu vestiyere bırakıp elimi tuttu. "Sana yemek yaptım." Ulaş yemek yapmaktan pek anlamazdı ama gördüğüm sofra beni şaşırtmıştı.
"Gerçekten bunları sen mi yaptın?"
Sandalyeyi geri çekip oturmamı bekledi. "Senin için yapabileceklerimin en hafifi." dedi.
Karşıma geçmeden dudaklarıma bir öpücük bıraktı. Sonra oturdu.
Her şey çok güzeldi. Güzel bir akşam yemeği olmuştu. Masayı toplamaya başlayacakken belime sarılan eller beni durdurdu.
"Buranın pek bir acelesi yok sanki."
Kollarının arasında ona dönüp boynuna sarıldım. "Bence de."
Beklemeden dudaklarımızı birleştirdi. Elleri yavaş yavaş bacaklarıma indi. Beni kaldırıp bacaklarımı beline sardı. Ağır adımlarla yatak odasına doğru götürdü. Sırtım yatakla buluştu.
Sırıtarak yüzüme baktı. Sonra yeniden hızla dudaklarımızı birleştirdi. Kontrol onun elindeydi ama oda kontrolü kaybetmiş gibiydi. O kadar istekle,tutkuyla öpüyordu ki hiç bitmesin bu an istedim. Biz bugün itibarı ile gerçekten karı koca olmuştuk.☆
Saçlarımda dolaşan dudaklarla açtım gözümü. Kafamı kaldırıp beni izleyen Ulaş'a baktım.
"Uyandırdım mı?" dedi masumca.
"Uyandırdın." dedim. Mahçup bir sekilde gülümsedi. "Saat kaç?"
"10'a geliyor." demesiyle hızla yatakta oturdum. Çıplak olduğumu o an hatırlayıp yorganı üstüme çektim. Bu hareketim Ulaş'ı güldürmüştü. Evet biraz saçmaladım ama utanmıştım napayım. "Geç kalmışız." dedim.
Gülümsedi. "Ben arayıp haber verdim merak etme."
Kendimi yeniden yatağa bıraktım. "Hiç gidesim de yoktu zaten." dedim.
Uzun uzun beni izledi.
"Beni öptüğün o ilk gün o kadar çok istemiştim ki sonunu düşünmeden hareket etmeyi. Sonraki her gün uykularım kaçtı uzun süre. Farketmeden bana neler yaptın sen bilsen. Sonra babamlar seninle evlenmemi isteyince çok istekli görünmemek için çok çaba sarfettim. Aslında ilk günden bugünü bekledim ben. Sende bana aşık ol bana aşkla bak istedim. Tam şuan baktığın gibi."
Gülüşüm büyüdü. Yerde gördüğüm tişörtü alıp geçirdim üstüme. Sonra ona yaklaşıp sımsıkı sarıldım.
"Ya evlenmeseydik?"
Alnımdan öptü. "Başka bir ihtimal bile düşünmek istemiyorum ama sanırım dayanamazdım."
"Keşke evlenmeden önce konuşsaydın benimle. Her anı şuan ki heyecanımla yaşamak isterdim."
Suratı düştü. "Gecmise dönmeyi isterdim ama imkansız."
Yanağından öptüm. "Neyse yaa suan her şey çok güzel."
Kocaman güldü.
"Hadi biraz daha uyu."
Başımı göğsüne koyup sarıldım. Gözlerimi kapayıp huzurun kollarına bıraktım kendimi.☆
Keyifle müşterilerle ilgileniyordum. Son 1 ay çok güzel geçiyordu. Ulaş ile ben güzel yuvamızda mutlu ve minik bir aile olmuştuk. Boşalan masayı silerken kapı açıldı. Refleks olarak kapıya baktım.
Tuğba hızla gelen kişinin yanına gitti. Canda olduğu yerde durup onlara bakıyordu.
Tuğba "Dışarıda konuşalım." dedi ısrarla.
Ben hemen yanlarına gittim.
"Bir sorun mu var?"
Çocuk bakışlarını bana çevirdi. "Yok abla." dedi Tuğba. Bakışları ile çocuğu gitmeye ikna etmeye çalışıyor gibiydi. Tahmin ettiğim gibi bu çocuk Tuğba'nın eski sevgilisiydi.
"Sorun yok sadece sevgilimle konuşmaya geldim." dedi Can'a da bakarak.
Can'ın yüzü gerilmişti. Tuğba "Çıkar mısın Melih?" dedi. Melih Tuğba'nın elini tuttu.
Tuğba huzursuz bir şekilde Can'a baktı. Can'a döndüğümde elini yumruk yapmıştı.
Tuğba "Abla iki dakika çıkabilir miyim?" dedi. Kafamı salladım. Hızla çıktı.
Bakışlarım Can'a kaydı yeniden. Mutfağa gitti. Çıkışa kadar ortalık çok durgundu. Ne Tuğba ne Can birbirine bakmamıştı.Kapanışta Can ile beraberdik. Kapalı yazısını çevirdikten sonra oturdum bir sandalyeye. "Gel biraz konuşalım."
Can elindeki bezle bana baktı. Yavaşça gelip karşıma oturdu.
"Anlat bakalım. Neler oluyor Can?"
Başını öne eğdi. "Bir şey olduğu yok abla." dedi.
Kaşlarımı kaldırıp baktım. İkna olmadığımın farkındaydı.
"Ne oluyor aranızda? Bunu abla olarak soruyorum. Kaç gündür keyfinde yok. Bugün o çocuk gelince de baya gerildin farkettim."
Derin bir nefes aldı. "Tuğba o çocukla yeniden sevgili oldu,o kadar yaşadığı şeye rağmen." dedi sinirle. Bekledim konuşmaya devam etsin diye. Öyle de oldu.
"Ben aşık oldum abla."
Gülümsedim. Bunu farkedebiliyordum elbet.
"Ama Tuğba ona bir şans daha verdi. Eminim onu sevmiyor. Soruyorum seni tehtid mi ediyor diye ama söylemiyor. Yok diyor. Bu işte bir iş var. İçim hiç rahat değil."
Kaşlarım çatıldı. "Evet bugün bende farkettim onu. Sen konuştun mu Tuğba'yla. Biliyor mu hislerini?"
Elleriyle oynuyordu."Konuşmadım ama biliyordur."
"Konuş. Bende konuşacağım. Sevmiyorsa o çocukla beraber olmasına bende izin vermem. Varsa bir korkusu birlikte aşarız."
O sırada cama değen parmaklar dikkatimizi dağıtmıştı. Gidip açtım kapıyı.
"Hoş geldin abi." dedi Can isine geri dönerek.
Ulaş "Hoş buldum Can." dedi.
"Can sen çık hadi. Ulaş siler masaları." dedim.
Can itiraz edecekken yeniden konuştum. "Git ve söylediklerimi düşün hadi." dedim. Daha fazla ısrar edemeden bezi bırakıp çıktı.
Ulaş'a döndüm. Sımsıkı sarıldım.
"Bir sorun mu var sevgilim?"
Başımı göğsünden kaldırıp gözlerine baktım. "Tuğba ve Can birbirine aşık."
Gülümsedi. "Bu bir sorun değil."Masaları silerken ona her şeyi anlattım. Oda ciddiyetle dinledi. "Ben ilgilenirim o çocukla. Tehtid söz konusu ise hallettim say."
"Yaa Can'ı görmen lazımdı bugün. Zor tuttu kendini. Tuğba da korktu bir sorun çıkacak diye."
Ellerini yüzüme koydu. "Merak etme güzelim. Ben halledeceğim."
Gülümsedim. "Sana güveniyorum."
Sarıldı. "Kocana güven tabi." dedi gülerek.
Birden dönen başımla sımsıkı tutundum. "Naz iyi misin?"
"Yoruldum sanırım." dedim sakince. Beni hemen oturttu. Hızla kafenin işlerini bitirdi. Yardım isteğimi kabul etmedi.Evdeydik. Sadece kısa bir an başım döndü diye çok telaş yapmıştı Ulaş. Çok yorulduğum için olduğuna zor ikna etmiştim.
☆Uyandığımda yatağımın sol tarafı boştu. Saate baktığımda öğleye geldiğini farkettim. Hızla yerimden kalktım. Komodinin üstünde duran notu aldım.
"Naz ben Can'a haber verdim. Kafeye gitme evde kal. Kahvaltın hazır. Seni çok seviyorum."
Okuduğum not kocaman gülmeme neden oldu. Her fırsatta sevgisini öyle hissettiriyordu ki kendimi dünyanın en şanslı kadını gibi hissediyordum.
Ağır ağır mutfağa doğru yürüdüm. Çayı ısıtıp kahvaltıma başladım. Daha aldığım ilk lokma ile midem çok kötü olmuştu. Koşarak banyoya gittim.
Birkac gündür yaşadığım bu bulantı ve baş dönmesi beni tedirgin etmeye başlamıştı.
Hemen kızları arayıp bir test almalarını istedim.
Ya düşündüğüm gibiyse nasıl olur diye düşünmeden edemedim.Bölüm Sonu
20de final yapmayı düşünüyorum. Yorumlarınızı bekliyorum. ❤

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evlilik Oyunu
ChickLitEvlilik aşkı öldürür mü bilemiyorum ama bizim hikayemizde yeni bir aşkı doğuracak...