Legend Of The Night Owl

× Yaşasın Konfetiler ×

Evet! Bugün Legend Of The Night'ın birinci yıl dönümü!

Çoğunuzun umurumda değil muhtemelen. Saçma sapan konuşmayı kesmemi ve "bölüm yayınlasana kadın" demeyi istiyorsunuz, bahse girerim. Eh, o da olacak. Bugün yayınlayacağım. Az önce bitirdim ve şimdi bunu yazmaktayım. Bölümün hızlı gelmesi size bağlı, söyleyeyim. Öpüyorum hepinizi :*

Ağlamaklı bir konuşma yapacağımı söylediğimi biliyorum, ama ben daha çok eğlence ağırlıklı çalışırım, hikâyeyi buraya kadar okuduysanız, bilirsiniz. Üzgün ruh halleri bana göre değil. Saçmalıyorum.

Legend Of Night Owl kurgusunu nasıl bulduğumu, burada sizlerle nasıl buluştuğunu anlatmak istiyorum. Sakın geçmeyin, her yeri okuyacaksınız! Bana ne! Sonlara doğru Adam konuşacak, okumazsanız kaçırırsınız, benden söylemesi.

Ben, elimde olsa her okuyucum için hikâye yazabilecek potansiyele sahip bir kızım. Bir şekilde, hikâyenin çıkışında büyük etken olan Damla ile bundan bir yıl birkaç hafta önce bu konuyu gündeme oturtmuştuk. Ben onun için hikaye yazabileceğimi söyledim, o da mırın kırın edip kabul etti. Sanki ben zorluyorum gibi olmuştu. Hayır yani, hikayeyi ben yazacağım, sen niye mırın kırın ediyorsun? Drama Kraliçesi'nin her zamanki hali... Neyse. Kimle ilgili yazayım dedim. Zayn dedi. Zayn'e karşı beslediği ölümsüz aşkından bahsetmeyeceğim, intihar edersiniz. İşte bu şekilde LOTNO'un temelleri atıldı.

İlk başta hikâyenin adını Broken Hearted yapacaktım, Allah korudu. Bu baykuşlar, efsaneler nereden fırladı, hiç bilmiyorum. Her şey çok hızlı gelişti. Giriş bölümünden sonra yayınladığım bölüm de zaman aşımına uğramıştı. Aslında ben hikâyeye birinci bölüm yazmıştım ama bilgisayarıma virüs girmiş ve yazdığım bölüm silinmişti. Her şey normale döndüğünde, planlamadığım bu kurgu çıktı ortaya. Eğer bilgisayarıma virüs girmeseydi, asla bu şekilde bir hikâye yazamazdım. Hatta sahip olduğum sizlere, hiç sahip olamazdım. İntihar etmek isteyenlere duyurulur! Her şerde bir hayır vardır. Kötülükler başınıza musallat olmuşsa, kurtulduğunuzda her şey mükemmel olacak. Test edilmiş ve onaylanmıştır.

Bu arada ilk bölümlerde hikâyeye yorum falan gelmiyor diye ağlıyordum. Burada, okuyup yorum atmayan insanlara sesleniyorum! Çok canisiniz, bir kızın hayalleriyle oynuyorsunuz. Ayıp.

Benim sizlere ne kadar önem verdiğimi tahmin edemezsiniz. Ciddi söylüyorum. Önem verme konusunda kendime çok güvenirim. Mastır falan yaptım, plaketim var. Hepiniz tek tek benim için çok değerlisiniz. Hepinizle karşılaşıp kemiklerinizi kırana kadar sarılmak istediğim doğrudur. Allah o günleri gösterir inşallah, ne diyeyim.

Bu saçma konuşmamın ardından, sizden isteyeceğim bir şey var. Aslında daha çok sessiz kalan okuyuculara seslenmek istiyorum. Oylayıp kenara çekilenler hani. Neredeyse her oy verenin profilini incelediğimi bilin. Oy verip yorum atmayanların neden böyle bir şey yaptığı gizemini koruyor. Eğer bu çok yorum alıyor, benimkilere gerek yok diyorsanız yanılıyorsunuz. Hep aynı sersemlerin (alınmayın aşklarım) yorumlarını görmekten sıkılıyorum arada, hayatıma renk katmak istemez misiniz, vicdansızlar! -,-

İsteyeceğim şeye gelelim. Bu güne kadar sessiz kalmış her okuyucudan yoruma tek cümle de olsa bir şey yazmanızı istiyorum. İster kalp koyun ister küfür edin, ama yapın bir şey. Birinci yılda bu hassasiyeti görmeyi beklemekteyim. Bakalım neler olacak...

Şimdi ben susuyorum. 3/B sınıfından Adam'ı Efsaneler Ölmez Şiirini okuması için kürsüye davet ediyorum! Alkışlayın!!!!

"Merhaba tekrardan arkadaşlar. Zaynie-Zoo krizinden sonra sizlerle buluşmak güzel.

Öncelikle hikâyeye kaçıncı bölümde dâhil olduğumu hatırlamıyorum. Siz beni ne zaman, nasıl bu kadar çok sevdiniz, onu da bilemiyorum. Yani çok yakışıklıyım, çok espriliyim, kısaca mükemmelim yani ama bilemiyorum. Neyse, seviyorsanız bir bildiğiniz vardır. Tinkerbell gibiyim arkadaşlar, sevgisiz kalınca ölüyorum. Bu yüzden sevmeye devam edin ki, her daim yaşayayım.  

Sessiz okuyucular bölümün altına 'Adam'ı çok seviyoruz. Adam, evlenelim!' yazabilirler. Her türlü evlenme teklifini göz önünde bulunduruyorum.

Buraya konuşmaya geldim de, ne diyeceğimi bilemiyorum. Sizi seviyorum işte. Sevgili yaratıcımın beynindeki her karakterin gerçek insanlardan daha gerçek olduğunu belirtmek istiyorum. Ben gerçeğim. Tamam, biraz absürt gibi duruyor ama cidden öyleyim. Bana ulaşabilirsiniz. İnanmanız yeter.

Benim hakkımda olan yorumları görüyorum. Hayır, başta beni eşcinsel falan sananlar vardı, onların şimdi bana âşık olmasını normal karşılamalı mıyım? Siz kızlar, bayağı garipsiniz yahu.

Üstelik benden ilk başta nefret eden Damla'ya 'hi' diyorum. Kafaya takmıyorum ama. Başta kimse farkıma varmamıştı sonuçta. Kendi çapımda saçmalıyordum. Eh, artık saçmalıklarıma herkes âşık. Uf, kahretsin. Çok popülerim.

Egolu bir insan değilim. Yanlış anlamayın. Sadece sevilmekten hoşlanan biriyim.

Sessiz okuyucular azıcık ayaklansın ki, yeni bölüm çabuk yayınlansın. Haydi, ben kaçıyorum.

Sizi seviyorum."

Ve mikrofonu tekrar ele alırsam, ben de sizi seviyorum. Konfetiler patlasın, sessiz okuyucular ayaklansın! Haydi!