yesungxx1907: Bölüm tekrardan senindir! Yeni bölüm için attığın mesajlar ve şu Stephen King benzetmeni aklımdan çıkaramıyorum. Seni çok seviyorum. Umarım bu bölüm, sana layık bir bölüm olmuştur. İyi okumalar.
^^Ve hikayeyi okuyup yorum yapan, yapmayan herkese sesleniyorum. Bu bölümün altına, Juliet ve Zayn'i sevgili olarak görmek isteyenler, yorum yaparak bunu belirtebilirler mi? Bir bakıma gidişatı sizin belirlemenizi istiyorum çünkü. Otuz iki bölümdür sevgili olmamaları için elimden geleni yaptım, finale kadar da birleşemezler dedim, ama eğer çoğunluk onları sevgili olarak görmek isterse, deneyeceğim. Sakın yorum atmadan geçmeyin. Üstelik karneler nasıl, belirte de bilirsiniz haniii (öpücük, öpücük) Bölüm karne hediyesi niteliğinde gelsin o zaman. Sizi seviyorum, uzatmadan okumaya başlayın gjlkfh^^
"Juliet," diye bağırdı Adam, elinde uzaktan kumandalı arabanın kumandasını tutarak yanıma koşarken. Önden bana doğru gelen küçük Range Rover arabayı fark ettiğimde, burada neler döndüğünü anlamaya çalışıyordum.
Araba gelip ayağıma çarptığında, onu yakaladım ve havaya kaldırdım. Tekerlekleri hareket ediyordu, ama yere bırakmadığım müddetçe araba hareket edemezdi.
Adam kumandasıyla yanıma gelip oyuncak Range Rover'ı elimden aldı ve yere bıraktı. "Arabamı rahat bırak, Juliet."
Suratına beklentiyle baktım. Bana küçük oyuncak arabayla ne yapmaya çalıştığını açıklamasını bekliyordum. Ama bakışlarımı görmezden geldi ve kumandayla arabayı hareket ettirmeye devam etti. Küçük Range Rover'ı insanların arasından gezdiriyordu ve bu ona keyif veriyor gibi gözüküyordu.
"Gerçek bir araba bulamayınca oyuncağıyla mı yetinmeye karar verdin?" diye sordum, gözlerimle arabayı takip ederken.
Tek elini havaya kaldırıp avucunu açtı. "Elime konuş, Juliet."
Ofladım ve bankta arkama yaslandım. "Neyin var senin? Elime konuş havaları da neyin nesi?"
"Arabayı küçük bir çocuktan çaldım," dedi sinsice sırıtarak. "Üstüne binmeye çalışıyordu ve Range Rover'ı büyük bir fedakârlık yaparak kurtardım. Şimdi azıcık sus da arabamla ilgileneyim."
"Sen aptalsın." Gülüyordum. "Aptal olmasan küçük bir çocuktan oyuncak arabasını çalmazdın."
Kumandayı bana uzattı. Dediklerime aldırmamıştı. "Denemek ister misin?"
Omuz silktim ve elinden kumandayı aldım. Bana yön verme tuşlarını gösterdi ve ben de birkaç yere çarptıktan sonra işi kavradım.
"Hep bir Range Rover kullanmak istemiştim." Arabayı insanların arasından geçirirken ciddi anlamda çok mutluydum. "Hayallerim gerçek oldu."
"Juliet," dedi Adam, endişeli bir sesle. "Onun gerçek bir Range Rover olmadığının farkında mısın?"
"Asıl sen Optimus Prime ile evli olduğumun farkında mısın?" Kaşlarımı çattım ama gözlerimi arabanın üstünden ayırmadım. "Benim dünyamda her şey mümkün, güzelim."
"Bana neden güzelim diyorsun?" Suratıma onu taciz etmişim gibi baktı. "Sapık mısın?"
"Evet," dedim yüzüne dik dik bakıp korkutucu olmaya çalışarak. "Ve seni becermeyi çok isterim."
Kafasını olumsuz anlamda salladı. Sırtımı sıvazladı. "Erkek bulamadığın için bana sardın, anlıyorum ve seni suçlamıyorum Juliet. Ne de olsa kızlar bana bayılıyor. Cazibeme dayanamamana şaşmamalı. Ama biz arkadaşız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Legend Of The Night Owl
FanfictionGece Kuşu Efsanesi der ki: "Karanlık, vişne reçeli gibidir. Yemesi çok zevklidir ama eğer üzerinize bulaşırsa, bir daha asla geçiremezsiniz."