day sixteen

309 38 12
                                    

"sen hep bu kadar sırnaşık mıydın?"

"nasıl?"

"diyorum ki sen hep bu kadar sarılır mıydın? sabahtan beri arkamdan sarılı bir şekilde geziyorsun"

cidden tüm gün beomgyuya sarılı mı geçirmiştim? tamam uyurken zaten sarılıydık sonra uyandığımız ve kahvaltı hazırladığımız zamanda da sık sık sarıldım ve şu an tabakları toplayıp oturuyorduk ve beomgyu kucağımdaydı ve arkasından sarılıyordum- tamam biraz fazla olmuş sanki.

"yok sana öyle gelmiş her zamanki halim bu"

"tabii her zamanki halinde de sabah sarılarak kalkıp sonra- a bekle soobin arıyor"

"ben de nerde kaldı bu diyordum" teşekkürler soobin.

"heh siz de açtığınıza göre herkes toplandı anlatmaya başlıyorum. araya girmeyin sakın. neyse ben dün çıktıktan sonra çocuğun evine uçtum tamam mı sonra çaldım kapıyı ama nasıl heyecanlıyım yerimde duramıyorum. sonra açıldı kapı ben bir hıağ oldum. sonra çocuk beni görünce bi şaşırdı beklemiyordu sonuçta ve ben de şaşırdım duştan yeni çıkmıştı böyle bir görüntü beklemiyordum önümde. neyse anında kapattı yüzüme kapıyı. başta algılayamadım ne olduğunu sonra tekrar kapıyı çalmaya uzanmıştım ki açıldı kapı tekrar tekrar özür dilemeye başladı AMA NASIL TATLI BİR GÖRSENİZ ya da görmeyin neyse ben de bir yandan hayır sorun değil diyordum sonra ikimize de komik geldi durum bi durup güldük. şimdi heyecanlı kısıma geldim. niye gelmiştin dedi içeri davet etti ben de bir şey sorup gideceğim dedim ve benimle çıkar mısın dedim. başta şaşkınlıktan tepki veremedi sonra da hiç sormayacaksın deyip boynuma atladı. sonra ıslak olduğumu fark etti malum yağmurda koşarak gitmiştim işte dedi kurun içerde gitme böyle. sonra da akşam orda kalmış bulundum BERABER UYUDUK KALPTEN GİDİYORDUM"

"ben de neden dün aramadı diyordum meğer sevgilisinin yanındaymış"

"AY EVET SEVGİLİM. sevgilim demişken onu arayayım bari hadi görüşürüz" ve telefon yüzümüze kapandı.

"vay be soobinin bile sevgilisi oldu"

"değil mi...neyse konumuza dönelim"

"ne konusu"

"soobin aramadan önce konuştuğumuz konu"

"neydi o ya hiç hatırlamıyorum hem hatırlamıyorsam önemli değildir boşver onu"

"senin içini biliyorum yeonjun da her neyse bir şey demeyeceğim"

"ay ne tatlısın sen öyle. neyse ne yapalım bugün?"

"hava güzel olsa dışarı çıkalım diyeceğim ama malum..."

"ona iki gün sonra çıkabiliriz güneşli gösteriyor."

"iyi o zaman"

"ve bu gece biraz soğuğa dayanıp çatıda oturmak ister misin? hava açık olacakmış, yıldızları izleriz belki"

"çok mutlu olurum"

akşam çökmüştü ve çatıya çıkmıştık sonunda.

"neden daha önce yapmadık bunu, çok güzelmiş"

"olsun böyle daha özel oldu, sevgilim"

"evet galiba öyle- A BAK YILDIZ KAYDI"

"BİR ŞEY DİLE ÇABUK"

"diledim"

"ne diledin?"

"söylersem olmaz ki"

"ama..."

"olsun sevgilim, ikimiz hakkında olduğunu bilsen yeter"

"tamam bu yeterli"

ay ışığının altında çok güzel duruyordu beomgyu, bu yüzden o yıldızları izlerken ben onu izliyordum. bir süre sonra beomgyu onu izlediğimi fark edip kafasını bana çevirdi.

"yıldızları izlesene yeonjun"

"ama sen daha güzelsin"

"utandırma beni şimdi" dedikten sonra elleriyle yüzünü kapattı. ben de ellerini yüzünden çekip tuttum ve birbirimizi izlemeye başladık.

"seni öpebilir miyim?" bilinçsizce ağzımdan çıkmıştı, dayanamıyordum artık.

"sorman hata"

ve yukardan ay ve yıldızlar bizi izlerken dudaklarımızı buluşturmuştuk, keşke sonsuza kadar bu anda kalabilseydik.

___________

soobinin gerçek karakterini 180 derece değiştirmişim resmen ficte ama hiç pişman değilim 🤚

✓ 3 weeks # beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin