16.BÖLÜM

91 7 0
                                    


***




Güneşin ışıltısı parlayan   güzel bir parktaydı küçük kız.  Beyaz elbisesi üzerinde, sarı saçları omzundan dökülmüştü.  Küçük kız uzak bir yerden bile insanın dikkatini çekebilecek güzelliğe sahipti . Parkın ortasında eteklerini uçuşturarak dönüyordu. Mutluydu,  çünkü en sevdiği oyun arkadaşıyla tekrardan buluşacaktı. Birazdan o küçük çocuk  buraya gelecekti ve  kızı mutlu edecekti. Onu hep güldürüyordu.  Kız da onu mutlu ediyordu.  Beraberken her şeyden habersiz gülebiliyorlardı. Kız,  çocuğu parkın girişinde bulduğunda koşa koşa onun yanına gitti.  Çocuk ağlıyordu ve üstü ıslaktı. Saçları birbirine karışmıştı.  Küçük kız oyun arkadaşına ne olduğunu merak etti.  Sormasına bile gerek kalmadan küçük çocuk ona gideceğini belki daha sonra tekrar geleceğini söyledi. Küçük kız gideceğini duyunca ağlamaya başladı. Biliyordu,  gidenin bir daha gelmediğini,  bunu çocuk söylemişti ona . Küçük kız 'hayır'  diyerek ağlamaya başladı.  ' Sen söyledin,  gidenin bir daha gelmediğini.  Hem eğer tekrardan geleceksen neden gidiyorsun?  "  sordu çocuğa.  Her şeyi bilen,  her soruna çözüm bulan çocuğun bu soruya vereceği cevap yoktu. Küçük kıza yalan söylemek zorundaydı.  Çocuk da biliyordu gelmeyeceğini. Ama şimdi kızın sorusuna ne cevap vereceğini bilemedi.  Tek çarenin gitmek olduğunu biliyordu. En azından onu unutacağını düşünüyordu.  Daha  çok kızı ağlatmadan yanağını öpüp geri çekildi.  ' Beni  sakın unutma.  "  dedi çocuk ağlamaklı bir şekilde.  Çocuk arkasını dönmeden kız konuştu. 

 

'  Bir daha asla başkalarıyla oyun oynamayacağım.  Benim tek oyun arkadaşım sen olarak kalacak.  Başka kimseye gülmeyeceğim. Seni unutmayacağım.  '  dedi küçük kız.  Çocuk arkasını dönmeden  buruk bir şekilde gülümsedi,  biliyordu kızın sözlerinin hiçbirini tutamayacağını. Ve   hızlı bir şekilde oradan ayrıldı küçük çocuk ,  arkasında ağlayan küçük kızı bırakarak. 

 ***







Masal ' dan

 

 

 

Nisa kapıyı çekip çıktığında arkasından gitmeyi düşündüm ama sonra vazgeçtim. Bana göre yapacağı şey yanlıştı.  Her ne kadar en yakınım olsa da yanlış davranışları olduğu zaman uyarmak benim görevim.  Belki biraz ağır konuştum,  sonuçta onun yaşadığı şeyleri yaşamamıştım ama ben onun kırılmasını istemiyordum. Çünkü hâlâ Mert ' i seviyordu.  Evde ilk  gördüğündeki ifade her şeyi açıklıyordu.  O ne kadar inkar etse hâlâ içinde duygu kırıntıları var.  Umarım oyunu oynadıktan sonra pişman olmaz.  Her ne olursa olsun en yakınımın yanında olmam gerekiyordu.  Bu yüzden sonradan pişman olacağı şeyleri engelleyeceğim.



ARAF  [DÜZENLENİYOR ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin