İlk hikayem olduğu için çok heyecanlıyım.
Beni yalnız bırakmayan arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. ..
Umudu beklemek gibiydi seni beklemek...
***
"Annem..Melek yüzlü annem...Aç gözlerini . Keşke şu toprağın altından kalksan bana tekrar sarılsan.
" Kızım . Masal ' ım " desen .
Saçlarımı okşasan . Dizine yatırıp beni sevsen . Buna şu an o kadar çok ihtiyacım var ki...Tam 1yıl anne.Tam 1 yıldır sensizim , sessizim .Umut ışığımı kaybettim . Şu an ölmemek için tek bir sebebim var o da sana verdiğim sözü tutmak .Tutacagım sözünü .Bir gün doktor olup insanları iyileştiricem. Onlara umut ışığı olucam .
Hatırlıyor musun sen anneni kanserden kaybettigin zaman hep bir doktor olmayı ve annen gibi insanları kurtarmayı istemiştin ama olamamışsın bana öyle demiştin .Ben de o gün sana
" Doktor olacağım . Ve insanlara umut ışığı olucam ." demiştim .
Şimdi bu söz yüzünden ayaktayım ve hala dimdik durmaya devam ediyorum.Beni bu hayata bağlayan tek söz ..
İşte yine yağmur yağıyor . Geçen seneki gibi şiddetli .Yağmur bana seni hatırlatıyor anne .Her şeyin bana seni hatırlattığı gibi...
Bugün doğum günüm ama sen yoksun yanımda anne. Belki de bu dünyada ki en şanssız kişilerden biri de benimdir. Çünkü doğum günüm adeta ölüm günüm oldu. Sen ölünceye de senle birlikte öldüm.
Keşke...
Keşke hiç doğum günümü kutlamasaydım ama sen yanımda olsaydın. Bunun için her şeyimi verebilirim anne. Canımı bile.
Bak çiçek getirdim . Senin sevdiğin çiçeği getirdim .Beyaz gül.En sevdiğin renk de beyaz .Ama anne sen gittiğinden beri benim en sevdiğim renk siyah .Çünkü acılarımı tek renk gösterebiliyor .O da siyah.
Sensiz ben bir hiçim anne . Tek başımayım .Yapayalnız.Senden sonra her şeyi bıraktım ben .O adamı , arkadaşlarımı , akrabalarımı en önemlisi de yaşama umudumu bıraktım .Bilerek ve isteyerek. Kendi ellerimle .
Annem...Kokunu özledim .Başımı omzuna , dizlerine koymayı özledim.Anne ben seni özledim...Uyumak istiyorum.Uyuyup bir daha hiç uyanmamak . Tüm acılarımı unutmak. Belki burda gerçekleştirebilirim."
Mezarın kenarına kıvrıldım.O an gözümü kapatıp tüm acılarımı , geçmişimi unutmak istedim .Ama olmuyordu .Gözlerimi tekrar kırpıştırıp annemin toprağının kokusunu içime çektim .Uykunun kollarına kendimi bıraktım ...
***
Kendimi sıcak bir şeye tutunurken buldum.Hayal olmalıydı heralde .Çünkü annemden sonra ilk defa içimi bir güven duygusu kapladı.Hemen gözlerimi kırpıştırdım , ve kollarında olduğum çocuğa baktım .Tanımıyordum.
Kahverengi saçları ve yeni çıkmış kirli sakallarıyla çok yakışıklı duruyordu. Ahhh. Ne saçmalıyorum ben.Hemen bana bakan gözlere çevirdim gözlerimi.
O an nutkum tutuldu. Yutkundum . İlk defa bir insanın gözlerinden bu kadar çok etkilendim. Sanki gözlerime bakınca hayat duruyormuş gibi hissettim.Ama hemen bu düşüncelerimi kafamdan atmaya çalıştım , gözlerimi kırpıştırdım.
Başımı başka yöne çevirip gözlerimi kapadım.Içimden 10'a kadar saydım.Çünkü biliyordum bu da annemin hayali kadar çok güZeldi.
Aslında ilk zamanlar annemin gerçek olduğuna inanıyordum. Ama doğru olamadığını anlayınca içimden 10 'a kadar sayıyordum ve geri kayboluyordu. İçimden 10 ' a kadar saydım. Kafamı o hayalet olduğuna inandığım kişiye ve o muhteşem olan çimen yeşili gözlerine çevirdim bakışlarımı.Ama hala oradaydı.
Gülümsüyordu. En içten gülümsemeyle.Şaşkınca ona baktım.Heralde bu şaşkın bakışlarımı görmüş olacak ki bir kahkaha patlattı.Onun kahkahasının sesiyle sanki kalbimdeki boşluk bir anda doldu .İçimi tarifsiz o muhteşem güven hissi yerini aldı.O kahkahayı kesince içimdeki huzursuzluk tekrar yerini aldı.Kendimi iğrenç hissettim.Tekrar istedim o güven duygusunu.
Sonra saçmaladığımın farkına vardım ve hemen aklımdan o düşünceleri sildim .Çocuğa baktım.Olduğumuz durum aklıma gelince ilk defa bir kişiye bu kadar yakın olduğumu anladım. Çünkü kalp atışları hemen kulağımın altındaydı.Konumumuzdan rahatsız olduğum için kendimi hemen onun kollarından yere attım. Biraz dengemi kaybetsem de hemen toparlandım.Çimen yeşili gözlere çevirdim bakışlarımı.Yeni fark etmiştim. Çocuğun üstündeki tek renkli şey gözleriymiş.Aynı benim gibi simsiyah şeyler giyinmiş.O an anladım.Bu çocuk bana benziyordu ...
Bakışlarından şaşkın olduğu anlaşılıyordu. Büyük ihtimalle bana şaşırdı.Sonra ağzından o çok komik olan iki kelime dökülüverdi.
"Ha?"
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.Siyahlı Çocuk ona güldüğümü anlayınca hemen bakışlarını soğuklaştırdı.Işte şimdi farklıydı. Daha demin kahkahalara boğulan çocuğun o muhteşem çimen yeşili gözleri duygusuzca bakıyordu.Ben o bakışlarından korktum.Çünkü aynı benim gibi bakıyordu.
Duygusuz ve boş .
Hemen ciddi halime büründüm.Konuşmaya başladım.
"Ne hakla beni kucağına alırsın? "
Bu kadar sert ve soğuk çıkan sesime ben bile şaşırdım.Siyahlı çocuk da şaşırmıştı.Bana soru sorar gibi gözlerle baktı.Tekrar konuşma isteği duydum.Ve söze başladım .
"Diyorum ki beni neden kucağında taşıyordun ? "
Sesimi biraz da olsa kibarlaştırmıştım.Siyahlı çocuk hemen cevap verdi.
"Mezarın yanında uyuyordun.Soguktan da titriyordun. Bu yüzden seni arabama kadar taşıyacaktım. Ne yani orada öylece mi bıraksaydım ? "
Bu çocuğun aklından zoru mu vardı.Niye beni düşünüyordu.Sinirlendim.
"Benim senin yardımına ihtiyacım yok. Bana yardım falan etmeye kalkışma. "
Ardından koşmaya başladım.Biraz daha dayanamazdım O çimen yeşili gözlerine bakmaya .Neresi olduğunu bilmeden bir sokağa saptım.Dümdüz yürüdüm.Daha ne kadar yağmurun altında yürüdüm bilmiyorum ama evimin önüne geldim.
Içeri girdim, burnuma yine o pis koku geldi.Evim yine her zamanki gibi kokuyordu.Buna alışkındım.Zaten bir oda, bir mutfak ve bir banya içinde de tuvalet bulunuyordu.Kırtasiye de çalıştığım için biriktirdigim harçlık ve Mehmet amcanın yani kırtasiyenin sahibi onun yardımıyla bu evi aldım. Birkaç küçük eşya da aldım.
Pencerenin önünde bir kıpırtı duydum.Hemen bakışlarımı o tarafa çevirdim.Perde beyaz olduğundan dışarı biraz gözüküyordu.Orda siyah bir gölge görünce o olduğunu anlamam bi 30 saniyemi aldı.Hemen bakışlarımı sokağa çevirdim.Bomboştu.Ama emindim oydu...
***
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum .
-sessiz-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF [DÜZENLENİYOR ]
Teen FictionBir tarafta onu hayata bağlayan intikam hırsıyla yanıp tutuşan genç... Diğer tarafta annesine verdiği sözü tutmak için çabalayan genç kız... Ya onların yolları hiç ummadıkları bir yerde kesişirse ... Ve o can alıcı cümleyle hayata ve birbirlerine...