Masal 'dan
Etraftan sesler geliyordu. İlk başlarda garip ve boğuk çıkan sesler yavaş yavaş düzeliyordu. Şimdi ise tek ses geliyordu. Bir erkek sesi. Araf mıydı? Hayır, hayır. Araf' ın ses tonu değildi. Daha farklı, bu Egoman ' in sesiydi. Onun burada ne işi vardı? Ya da ben nerdeyim şu an ?
Gözlerimi açtığımda ' yine ' bir hastane odasında olduğumu anladım. Kurtuluşum yok muydu şu lanet hastane odalarından? Gözlerimi odada gezdirirken yanı başımda bulunan , elimi tutmuş ve kafasını yatağa koymuş şekilde ağlayan bir Egoman hiç ama hiç beklemiyordum . Ne yapıyordu bu böyle? Ben burada ne arıyordum?
Hafızamı yokladığımda en son basketbol sahasında kendime zarar veriyordum. Bir yarım saat sonra içeriden çıktıktan sonra sınıfa doğru yürümeye başlamıştım . Gözüm hiç bir şeyi görmüyordu. Duvarlara çarpa çarpa gidiyordum. En son kafamı bir duvara çok sert şekilde çarptığımda yere düştüğümü ve ardından birinin koşarak yanıma geldiğini hatırlıyordum. Sonrası siyah boşluktan ibaretti. Demek ki o ' biri' Egoman di.
" Bana biraz su verebilir misin? " dedim konuşmaya çalışarak. Her hastaneye geldiğimde bana ne veriyorlarsa hep boğazım kuruyordu ve su istiyordum. Ya da hastaneye her geldiğimde uyuduğum için susuz kalıyordum. Büyük ihtimalle ikinci seçenek doğruydu. Egoman hemen kafasının kaldırıp kocaman açtığı gözleriyle bana bakmaya başladı.
" Uyandın, sen uyandın. Oh be sonunda. Bir an hiç uyanmayacaksın zannettim. "
" Niye ki ? Kaç saattir uyuyorum? " dedim odada saati arayarak. Ama saat yoktu.
" 5 saattir , " dedi saatine bakarak. O kadar saattir uyuyor muydum? " Neyse, onu boş ver. Sen nasılsın ? İyi misin? Kendine nasıl hissediyorsun? Bak, kötüyken başka hastaneye gidelim. Daga konforlu olan bir hastaneye gidelim? Eğer rahat hissetmiyorsan söyle. " dedi peş peşe soruları sırlarken. Bir derin nefes al, rahat ol. Görende kendisi hastanelik oldu zannedecek.
" İyiyim, hiç bir sorun yok, " dedi kısa cevap vererek. Uzun uzun cevaplar verecek halim yoktu. Kendimi çok yorgun ve bitkin hissediyordum.
" Ben nasıl buraya geldim? "
" Basketbol antrenmanım vardı, tam sahaya giriyordum. Yerde baygın şekilde seni buldum. Hemen hastaneye getirdim. " dedi gözlerime bakmadan. Sanki bir şey saklıyor gibiydi. Onu soracak halim bile yoktu. Aslında merak ettiğimin şeylerin ne olduğunu öğrenmekten korkar oldum. Bugün yaşadıklarım bunun en iyi ve tek kanıtıydı.
" Ben evime gitmek istiyorum. "
" Olmaz, kafanda bir yara var. Bu halde yürüyemezsin bile. Bu yüzden doktor bu gece burada kalmanı söyledi. " dediğinde kafamdaki yarayı yeni fark ettim. Elimi kafama götürdüğümde ilk değdirdiğim yer yaranın olduğu yerdi. ' Ahh' dedim. Canım gerçekten acımıştı. Bugün kafamı iki defa vurmuştum. İlkinde sınıfta Araf birden gözünü açtığı in korkudan vurmuştum. İkincisin de ise önümdeki duvarı görmeyip kafamı vurmuştum. Ve sonuç olarak hastane odasındaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF [DÜZENLENİYOR ]
Fiksi RemajaBir tarafta onu hayata bağlayan intikam hırsıyla yanıp tutuşan genç... Diğer tarafta annesine verdiği sözü tutmak için çabalayan genç kız... Ya onların yolları hiç ummadıkları bir yerde kesişirse ... Ve o can alıcı cümleyle hayata ve birbirlerine...