Önce hayaller ölür, sonra insanlar.
***
Lunapark mı? Ciddi misin Egemen? Tamam ben de çocuk ruhluyum ama ne bilim bir şeyler yapalım derken sinema, yemek yeme gibi herkesin yaptığı aktivetilerden yapacağımızı düşünmüştüm. Ve bu lunapark hiç gençlerin - yani benim gibi- birilerin gittiği yerlere benzemiyordu. Dah çok çocukların gittiği yerlerdeki gibi atlı karıncalar, küçük dönme dolapları filan vardı.
Araf ' ın sınıfta söylediği o sözlerden sonra gözlerim dolu dolu sınıfı terk etmiştim. Peşimden de kimse gelmemişti. Zaten kimi bekliyordum da o ayrı mesele. Okuldan çıkıp yol boyunca ağlayarak eve geçmiştim, hem de yürüyerek. Sanki daha fazla temiz hava alırsam göz yaşlarım duracakmış gibi hissettim ki öyle olmadı. Eve geçince üstümü değiştirip kırtasiyenin yolunu tuttum.
Mesai saatim olmamasına rağmen kitap okuyunca rahatlayacağımı bildiğim için gideceğim tek yer oraydı. Yol boyunca kafamdaki düşüncelerle boğuştum. Tabi sonra yolda Egemen 'le karşılaşmıştım. Ben de baya gelişme oldu, çoktandır Egemen' e Egoman demiyordum da neyse.
Egoman bana bir şeyler yapmayı teklif etmişti. O an ben hiç düşünmeden ağzımdan " Evet" sözcüğü çıkıvermişti.
Sonuç olarak şu an yanımda Egomanle lunaparkın giriş kapısındaydık. Yalnız altını çizmek isterim çocuk lunaparkı . Bakışlarımı Egoman 'e çevirince güldüğünü gördüm. İster istemez yüzümde bir tebessüm oluştu. Çünkü çok içten gülüyordu. Sonra ne yaptığının farkına varıp bakışlarımı lunaparkın kapısına çevirdim.
Egoman elini bileğime koyup beni çekmeye başladı. Bu yakın temastan rahatsız olduğum için hemen bileğimi onun elinden kurtardım. Bi an kafasını çevirip bana baktı ama sonra önüne dönüp yürümeye başladı. Tabi ben de onu takip etmeye. Bilet satılan gişeye doğru yürümeye başladı , ama sanki benim onun arkasında olduğumu yeni hatırlamış gibi kafasını bana doğru çevirdi.
" Sen git şimdi banka otur ben bilet alıp geliyorum. "
Sadece başımı sallamakla yetindim. Fark ettim de ben buralar baya değiştim. Normalde kimseyle konuşmuyordum, hatta insanların yüzüne dahi bakmıyordum. Adeta bir ruh gibi sessiz sedasız evden okula, okuldan eve ordan da kırtasiye arasında mekik dokuyordum. Belki bazılarının varlığımdan haberi dahi yoktur; Ama böyle olmayı ben seçtim.
Peki bu 2 hafta içerisinde ne değişmişti?
Yani Araf geldiğinden bu yana bana ne olmuştu?
Beynimi kemiren bu düşünceyle banka ulaştım ve oturdum. Çantamı yanıma koyup içini açtım. Elim ilk olarak telefona gitti, telefonu açtığımda yine boş ekranla karşılaştım. Umutsuzca başımı iki yana salladım. Ne bekliyordum ki. Kimseyle arkadaş dahi değildim. Ama bunu pek de kafaya takmıyorum. Egoman gelince ayağa kalktım.
" Şimdi ilk olarak neye binmek istersin? "
Bu heyecanına içten içe güldüm. Yani Egoman hiç görüntüsüne uygun hareket etmiyordu. Dışarıdan kötü çocuk imajları çiziyordu. Ama aksine içinde küçük bir çocuk barındırıyordu. Merak ettim neden böyle olduğunu.
" Bilmem. Nasıl istersen. "
Ne cevap vereceğimi bilemedim. Aslında biraz utanmıyor da değildim. O kadar çocuğun arasında galiba genç olarak tek biz vardık ve herkesin bakışları bizim üzerimizdeydi. Bakışların üstümde olmasına alışkındım ama şu an ki halimden rahatsız olduğum için kafamı öne eğdim.
" Tamam. İlk olarak çarpışan arabalara binelim. Senin için uygun mu? "
Başımı olumlu anlamda salladım. Çarpışan arabaların bulunduğu yere doğru yürümeye başladık. Ardından biletleri verip ayrı ayrı koltuklara oturduk. Arabalara çalışmaya başlayınca ben de hareket ettirdim. Çoktandır çarpışan arabalara binmediğim için direksiyonu bi sağa bi sola kıvırıyordum böylece dengemi ayarlayamadım. Kafamı çevirdiğimde gözlerim Egemen' i aradı. Tam arkamdaydı. Beni yakalamaya çalışıyordu. Hemen önüme dönüp ondan kaçmaya başladım.
Tam o anda uzaklaştım derken çaprazdan biri bana çok sert bir şekilde çarptı. Dudaklarımdan bir sıvı ağzıma gelince yüzümü buruşturdum. Galiba dudağım patlamıştı. Kafamı direksiyondan kaldırdığımda yanı başımda duran Egoman ' i gördüm. Üzüntüyle gözlerimin içine bakıyordu. Bakışları dudağıma gidince elini uzattı. Ve tam kanayan yerde parmaklarını gezdirdi. Özür dilercesine tam gözlerimin içine baktı.
" Masal çok çok çok özür dilerim. Gerçekten sert vurmak istememiştim. Ben, ben sadece... "
Sözünü tamamlayamadan başka bir tarafa adeta uçtu. Onu fırlatana baktığımda nutkum tutuldu. Çünkü
Araf 'tı.
" Sadece ne? Ne sadece? Gerizekalı herif herşeyin altından sen mi çıkmak zorundasın? Ona bir daha dokunmayacaksın demedim mi ben sana? Anlama problemin mi var??? "
Araf ona saydırırken benim gözümde önceki kavga geldi. Vücudum ürperdi. Sonunda yine canımın acıyacağını düşünerek çarpışan arabanın içinden çıktım. Onları umursamadan çıkışa doğru yürümeye başladım. Dudağımdan hala kan akıyordu. Elimin tersiyle akan kanı sildim. Yaptığım harekete karşı midem bulandı. Çıkışı geçtikten karşı yola geçmeye başladım. Aklımda hala kavga yaptıkları zamanki Araf ' ın görüntüsü vardı.
Tam bunları düşünürken korna sesiyle irkildim. Kafamı sağa çevirdiğimde son süratle bir arabanın üstüme doğru geldiğini gördüm. Ama kilitlenmiş gibi kımıldayamıyordum. Artık bana yaklaşmasına bir iki adım kaldığında gözlerimi kapattım. Kendimi ölüme hazır ettim. Tam siyah ışığı gördüm derken belimdeki elle kaldırıma doğru düştüm.Gözlerimi açamayacak kadar yorgundum.
Etrafta sesler duyduğumda gözlerimi kırpıştırdım. Gözlerimi açtığımda en son bekleyeceğim kişi olan Araf ' ı gördüm. Gözlerime çok değişik bakıyordu. Böyle duygulu duygulu , tarifsiz anlatamıyordum. Bakışları dudaklarıma kaydığında o da Egemen gibi üzüntüyle bakıyordu. Ama ben Egemen ' in bakışlarından etkilenmemiştim. Araf öyle bakınca dudağım patladığıdan dolayı canım acımasa da kalbim acımıştı.
Birden dudaklarını dudağımın kenarında oluşan yaraya değdirip geri çekti. Geri çekildiğinde benim şaşkın halimi görünce dudakları kıvrıldı. Ardından üstümden kalkıp arkasını dönüp ters tarafa doğru yürümeye başladı. Arkasında şaşkın halde yerde yatan beni bırakarak ...
***
~Yeni bölümden küçük bir kesit~
" Yeter artık hiç bir şey yokmuş gibi davranmaktan vazgeç. Canımı çok acıtıyorsun . Amacın ne senin önce beni itiyorsun hastanelik ediyorsun , hastaneye bir çöp gibi bırakıp terkedip gidiyorsun . Sonra okulda hiç bir şey olmamış gibi benimle konuşuyorsun , ardından okulda bana yalancı diyorsun , sözünü tutmayan biri diye bana bağırıyorsun . Şimdi de gelmiş bana arabanın çarpmasını engelleyip dudağımın kenarını öpüyorsun . Yine ve yine hiç bir şey olmamış gibi arkanı dönüp gidiyorsun. Yeter artık ya benimle bir kukla gibi oynamaktan vazgeç . Çünkü ben yoruldum . Kalbimi kullanılamaz hale getirdin . Şimdi mutlu musun bari ?? ? "
***
Yeni bölümü ne zaman yükleyeceğim belli olmadığı için küçük bir kesit vermek istedim. Umarım erken zamanda yeni bölümü yüklerim .
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
-sessiz -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF [DÜZENLENİYOR ]
Teen FictionBir tarafta onu hayata bağlayan intikam hırsıyla yanıp tutuşan genç... Diğer tarafta annesine verdiği sözü tutmak için çabalayan genç kız... Ya onların yolları hiç ummadıkları bir yerde kesişirse ... Ve o can alıcı cümleyle hayata ve birbirlerine...