LOVE AT SCHOOL•TAEKOOK+18

15

Ben ne yapacağımı bilemiyorum. Artık Taehyung'u tanıyamıyordum. Kalbim onun için attığı için kendime kızdım. Ne bekliyordun ki Jungkook. Taehyung Wook'u satıp sana gelmiş, seni de satıp Jeremy'e gitmiş. Çok kötü biri! Kalbimi çaldı ve paramparça etti.  Belki de Wook haklı olarak ona kızmış, kırılmıştı. Belki de Jin haklı olarak beni erkeklerden uzak tutmuştu. Ama ben..aptal Taehyung'a kanmıştım.

Yatakta kollar göğsümde kenetli şekilde oturuyordum. Uyuyamadığım için onu beklemeyi seçtim. Doğrusu ne yapacaktım ki.. En iyisi bu evden gitmekti. Taehyung'u görmek istemiyordum. Hiç ama hiç!

****************
Dün gece zar zor uydum. Ağlamaktan gözlerim şişmişti. Bu evden çıkıp ev bulmak zordu tabi. Hem annemi ikna etmem de çok zor.... Ev bulana kadar Taehyung'dan uzak duracağım. Nefret ettim resmen ondan!

Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda yanımda Taehyung'u gördüm. Yumruk atmak istedim, yapamadım. Ben onun gibi piç insan değildim. Ayağa kalktım ve aşağıya düştüm. İlk kez onu uyandırmadım. Annem ve Teyzem(Tae'nin annesi) kahvaltı yapıyordular. Beni gördükleri an annem konuşmaya başladı.

"Oğlum? Bir şey mi oldu?" Dediğinde kaşlarımı çattım. "Bir şey olmalı mı!?" Bağırdığımda ikisi de gözlerini kırpıştırdı. "Tamam ya sadece sordum" dedi ve teyzem konuşmaya başladı. "Taehyung uyanmadı mı?" Dediğinde ofladım. "Bana sormayı kesin uyuyor!" Bağırdım ve hazırlanıp okula gitmek için evden çıktım. Kapıyı sertçe kapattım.

***
Okula sinirle gidiyordum. Biri laf atsa boğarım, yani o derecede sinirliyim. Sınıfa gireceğim sırada Soobin'e çarptım. "Ya önüne baksana!" Bağırdığımda bana korkmuş gözlerle baktı. "Afedersin Jungkook..." Dedi ve beni izledi. Sırama geçip yerimde oturdum. Jimin bu gün gelmişti.

"Taehyung ner-" oflayarak ona döndüm. "Evde uyuyor bana sormayın yeter artık!" Bağırdığımda Jimin ıslık çaldı. "Afedersin.." dedi ve Yoongi'ye bir şeyler fısıldadı.

Sinirliydim, öfkeliydim. Taehyung'dan nefret ediyordum! Bağırmak, dağıtmak, sökmek, kırmak istedim. Ama sadece istedim.

Taehyung sınıftan girdiği an her kes 'Merhaba Taehyung!" dediklerinde ona hiç bakmadım. Taehyung yanıma gelip başını eğip yüzüme yaklaştı. "Beni niye beklemedin?" Dediğinde konuşmadım ve bakışlarımı kaçırdım. Başımda alevler yanıyordu. Hiç bir zaman bu kadar sinirlenmiştim.

"Jungkook! Beni duyuyor musun?" Dediğinde burnumdan sert bir nefes salıp ayağa kalktığım gibi yüzüne elimle sert şekilde vurdum. Her kes elleriyle ağızlarını kapattı. Taehyung eliyle yanağını tuttuğunda öfkeli gözlerle bana baktı.

"Kafayı mi yedin!?" Bağırdığında gözlerim doku dolu oldu. "Seni görmek ne de duymak istemiyorum! Defol ve bir daha bana yaklaşma!" Bağırdım ve yerimde oturup ağlamaya başladım. Taehyung sert nefes salıp yerine geçti. Yanında Jeremy kollarını göğsünde kenetleyip bizi hevesle izliyordu.

Jeremy alkışladığında Taehyung yanına gittiğinde bende Jeremy'e baktım. "Çok güzel bir dorama" dediğinde Taehyung bağırdı. "Hoşuna mı gidiyor ara bozmak!" Dediğinde bıktım ve ayağa kalkıp Taehyung'a karşı geldim.

"Onun ayaklarına giden sendin. Kendin! O söylemeseydi bilmeyecektim. Ve sen bu iğrençliğe devam edecektin!" Dedim ve duraksadım. Çocuklar film izler gibi bakıyordular. Felix çantasından patlamış mısır çıkarttı. "Al Soobin hazırdım ben" kısık sesle konuştu.

Taehyung ellerini kalçalarının yanında yumruk halinde tuttu. "Belki de Wook bu yüzden böyleydi. Senin yüzünden! Onu aldatdığın, kırdığın için peşini bırakmadı. Ama ben aptal senin tarafında oldum! Bana gelince Wook'u vurdun. Şimdi Jeremy'e gittin, hadi şimdi beni vur hadi!" Dediğimde Taehyung gözlerini sımsıkı yumup burnundan sert ve sesli nefes saldı.