Medya pov: benim 5. Sezon beklentisi
Ertesi sabah üçüncü gün başladı: üçüncü aşama. Mike, şimdiye kadar her şeyin şaşırtıcı bir şekilde iyi gittiğini kabul etmek zorundaydı ve Dustin, "Noel pastası" zamanının geldiğini söylediğinde, Mike bugünün harika geçmesini bekliyordu. Biraz Noel müziği dinlediler, bir dergiden zencefilli kurabiye tarifi aldılar ve işe koyuldular.
Tabii ki, altısı arasında işler hızla kaosa dönüştü. Lucas yumurta kırmaya, El tereyağı çırpmaya ve Dustin tezgahın üzerine oturup talimatları söylemeye çalışırken her şey dağılmıştı. ("Hayır, Lucas, kabuğunu koyma -" "Kabuğu koymaya çalışmıyorum- " "Max bu şeker değil, un!" "Peki kim öldü ve seni şef yaptı Dustin?").
Kurabiye kalıplarını ararken Mike, Will'e gülümsedi. "Arkadaşlarımız çok huzurlu, değil mi?"
"Ah, elbette," diye yanıtladı Will, sırıtarak. "Çok tatlı ve sessizler."
Silent Night hoparlörlerden çalarken Mike, "Naif ve nazik," dedi. [(Bilmeyenler için bu şarkının sözü) 'Tender and mild'] Bir kahkaha krizine girmeden önce birbirlerine bir kez daha baktılar.
"Oh! Burada." Mike gözlerindeki yaşları silerken Will metal bir teneke kutu çıkardı. "Yaklaşık altı yaşımızdan beri bunları kullanmadık."
"Bunu hatırlıyorum," dedi Mike sevgiyle. "Mutfağı neredeyse tamamen yaktığımız zaman."
Will tenekeyi açtı ve bir ren geyiği kalıbı çıkardı. "Evet, onları çok uzun süre fırında bıraktık ve sen bebek gibi ağladın."
Mike gözlerini devirdi. "Tamam, altı yaşında olduğumuz kısmı kaçırdın mı?"
Will ona gülümseme gönderdi. "Ama yine de çok tatlıydın. Bütün bir kurabiyeyi yemeye kendini zorladın çünkü onları sevmezsen üzüleceğimden çok endişeliydin."
Mike biraz utanmış hissederek tenekeyi açmakla meşgulmüş gibi davrandı. "Hayal kırıklığına uğramanı istemedim."
"Vay canına, bu tuhaf bir şekilde çok hoş, Mike," dedi Max şakayla. "Ben geldiğimde bu tavır neredeydi?"
Mike, odanın geri kalanının dinlediğini fark ettiğinde onun sözleriyle kızardı. O ya da Will, partiden önce, sadece ikisinin olduğu zamanlardan hikayeler paylaşmazlardı, ama Dustin ve Lucas'ın her zaman hevesli olduklarını bilirlerdi de. Tabii ki, Lucas araya girdi,
"Bize daha fazla hikaye anlat Will."
"Evet, bize bebek Mike hikayeleri anlat!" El'in yüzü entrika ile parladı. "Duymak istiyorum."
"Ah, tabii," diye homurdandı Mike. "Ne, bugün Mike'ın Utanç Günü mü?"
"Ah, hadi ama," diye somurttu Will ve Mike bir an için yeniden çocuk gibi hissetti, sanki altı yaşındaki Will ona bakıyormuş gibi. "Sadece bir tane bile mi olmaz?"
Mike gözlerini devirdi ve elini sallayarak yumuşadı. "Evet, evet, her neyse."
Will bir hikaye anlatmaya başlarken , malzemeleri karıştırmaya başladı, çünkü birinin yapması gerekiyordu. Neyse ki, Will'in anlattığı anı Wheeler'a tatilde eşlik ettiği bir seferdi ve çok utanç verici bir şey değildi.
Tarifi karıştırırken biraz rahatladı. Will'in hikaye anlatan sesini özlemişti - onun Zindan Ustası olmayı kabul ettiği ender anları hatırlatıyordu. Arkadaşlarının tepkilerinden onların da biraz mest olduğunu anladı. Will'in kendini bu şekilde bırakması ve gerçekten bir şeylerin içine girmesi sık değildir, ama kesinlikle görülmesi gereken bir manzaradır. Zencefilli kurabiye hamuru bittiğinde Mike dirseğini tezgaha dayadı ve bakışlarını Will'e çevirdi. Bir an gözlerini kilitlendi ve Will ona midesini bulandıran parlak bir gülümseme gönderdi. Hikaye sona erdiğinde, Mike hamuru açtı ve kurabiye kalıplarını biraz dağınık şekilli ren geyiği ve zencefilli kurabiye yapmak için kullandı. Yemek konusunda becerili olduğunu kimse söylememişti, değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Adımda Will Byers'ı Aşık Etmek (Byler)
FanfictionByers'lar Noel tatili için Kaliforniya'dan Hawkins'e geldiğinde, Mike içinde kopan bir şeyler hissetmeye başlar. Bunun sorumlusunun Will olduğu ise açıkça bellidir. Bunun üzerine ise partinin geri kalanı onların arasını yapmaya çalışır.