B1 - "Hayalle yaşarken gerçek dünyada zamanı içmişiz haberimiz yok"

30.1K 551 762
                                    

hoş geldiniz, ben Hayale Aliyeva. yeni bir dünyadan sizi selamlıyorum. bu hikayede size vadettiğim şey; elimden geldiğince tatlı bir kurgu.
mahalle hikayesi kısaca, imkansız bir aşk ve bolca entrika. arkanıza yaslanın ve her şeyi bana bırakın.

yazardan not: kitaptaki tüm bölüm isimleri Müslüm Gürses'in şarkı sözleridir.


yazardan not 2: kitabı ilk bölümden bırakanlarla çok karşılaştım şimdiye kadar. size küçük bir tavsiye veriyorum; yapmayın ve devam edin. çünkü Mahur'un bir anlık davranışlarına sinirlenip bırakırsanız Simurg gibi bir karakteri tanıyamayacak ve bu kitabın duygularıyla tanışamayacaksınız.

 çünkü Mahur'un bir anlık davranışlarına sinirlenip bırakırsanız Simurg gibi bir karakteri tanıyamayacak ve bu kitabın duygularıyla tanışamayacaksınız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 1: "Hayalle yaşarken gerçek dünyada zamanı içmişiz haberimiz yok"

Kendimi bildim bileli ailem sadece benim için uğraşır. Mutlu olmam, yüzümün gülmesi, hayattan keyif almam onlara göre büyük bir başarıdır. En ufak bir şeye moralim bozulsa ailem hemen onu düzeltmeye çalışır. Bence böyle şeyler yaparak kendimi herkesten üstün görme algımı tetikliyorlar. Ben de böylece kendimi herkesten üstün görüyorum.

Bunda herhangi bir sorun yok.

Bazı insanlara şans altın tepside sunulmuştur.

Tam da bana olduğu gibi.

"Çıkışta kahve içmeye gidelim mi, Hüma?"

Avucumun içinde tuttuğum küçük aynadaki yansımama göz kırptıktan sonra mavi gözlerimi benimle konuşan kıza doğru çevirdim. Bugün oldukça rüküş gününde olmalıydı, yoksa pembe pantolonun üzerine kollarında yeşil tüller olan tişört giymesinin hiçbir açıklaması olamazdı. Dün yaptırdığı - ona asla yakışmayan - sarı renk, balerin kesim tırnaklarıyla gözlerimi yerinden çıkarma isteği uyandırıyordu. Ama onu yargılamak yerine sadece gülümsedim.

Kız gülümsememe baktı.

"Niye öyle bakıyorsun ya bana?"

"Sana bakmıyorum. Kıyafetine bakıyorum." dedim. Sarı saç tutamımı parmağımın etrafına doladım. "Ve tırnaklarına, ve... o da ne öyle gözünün üzerindeki? Yeşil far mı? Seni güvenlikten nasıl bırakıyorlar ya? Sanat okuluna gelmediğinin farkında mısın?"

"Tabii ki farkındayım." dedi bozulmuş bir edayla. Yan tarafa bıraktığı kırmızı montuna uzandı. "Bu kadar kırıcı olmak zorunda değilsin, Hüma. Herkes istediği şekilde giyinebilir. Sadece arkadaş gibi vakit geçirmeye çalışıyordum."

Herkes istediği şekilde istediği şeyi elbette yapabilirdi ama benim çevremde gözükmek istiyorsa, yani arkadaşım olmak istiyorsa bana uygun giyinmeli, davranmalıydı. Ben kimsenin bana bakıp gülmesini asla istemezdim. Aslında canım son derece kahve istiyordu ama maalesef trafik lambasına benzeyen kızla aynı yerde gözükemezdim.

BATI MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin